Professional
New member
Enflasyon ve TL’nin döviz karşısında kıymet kaybetmesi girdi maliyetlerinin büyük çoğunluğu dolar kuru üzerinden belirlenen çiftçileri zorluyor. Bunun üzerine kuraklıkta eklenince alınan borçlar yerine konulamıyor. Türkiye Ziraatçiler Derneği’nin bilgilerine bakılırsa 100 binden çok çiftçi haciz tehdidiyle karşı karşıya.
Bu durma karşılık Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TBMM’de Müsilaj Kurulu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtlarken “Ben ziyan ettim diyen çiftçimiz yok, olmaması gerekir” tabirlerini kullanmıştı.
‘İNTİHAR ETSEK KURTULUŞTUR’
DW Türkçe’nin görüştüğü Mehmet Varhan isimli çiftçi 3 bin dönüm tarlası bulunmasına karşın hacizlerden dolayı ekim yapamadığını, “Traktörümüz alınmış, kimse bize pamuk, mazot, gübre, ilaç vermiyor. Tarlayı ekemiyoruz. Elimizde olan traktörü de hacizli olduğu için kullanamıyoruz. Biz intihar etsek bence daha kurtuluştur bizim için” formunda anlattı.
Diyarbakır’ın Yaytaş Köyü’nde 10 aile ile bir arada 2017 yılında aldıkları 200 bin TL’lik kredi faizi ile birlikte 3 milyon TL’ye çıktığını aktaran Varhan, borçlarını ödeyemez hale gelmelerini ise şöyle anlattı:
“Yağmurdan dolayı eseri toplayamadık. Onun için borcu ödeyemez duruma geldik. Şu an fazlaca mağduruz. 10 aileyiz. 10 aileden 2 traktör yakalanmış, otomobilimiz hacizli, hesaplarımız blokeli, bankalardaki sicilimizi sıfıra indirmişler.”
‘BORCUMUZU ÖDEME İMKANI VERİLMİYOR’
Tarlasının bir kısmını süren ancak mazot için borç bulamadığından dolayı ekimi yarıda bırakan Varhan, ödeme yapmak için bankanın rastgele bir kolaylık göstermediğini, “örneğin kredin var günü gelmiş: 100 milyar. Diyoruz, ‘Ben bunu ödeyemiyorum bunun 10 milyarını ödeyeyim. Önümüz açılsın, borcumuzu ödeyecek hale gelelim.’ Lakin o imkanda verilmiyor. Diyor ‘Getir borcunu kapat, getir taksitini kapat” biçiminde söz etti.
‘SENİN ÇİFTÇİN ÖLMÜŞ HABERİN YOK’
Varhan, Pakdemirli’nin çiftçilerin ziyan etmediği istikametindeki kelamlarına ise şu yansıyı verdi:
“Çiftçi ölse daha yeterlidir. Her gün kapımıza icra kağıtları geliyor. Traktörlerimiz yakalanıyorsa, otomobillerimize binemiyorsak, dükkanlarımıza, iş yerlerimize el temalıyorsa bu çiftçiliğin manası nedir? Açıklayacak biri var mı?
Hani senin çiftçin? Çiftçin yok ki. Senin çiftçin ölmüş haberin yok? Nasıl ziyan eden çiftçi yok? Bir an evvel bir tahlil bulmaları lazım. Bütün vatandaşlar perişan ancak çiftçi ölmüş vaziyette. Çiftçilerin yüzde 90’nı ya birbirlerini öldürecekler ya da intihar evresine gelmişler.”
Bu durma karşılık Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TBMM’de Müsilaj Kurulu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtlarken “Ben ziyan ettim diyen çiftçimiz yok, olmaması gerekir” tabirlerini kullanmıştı.
‘İNTİHAR ETSEK KURTULUŞTUR’
DW Türkçe’nin görüştüğü Mehmet Varhan isimli çiftçi 3 bin dönüm tarlası bulunmasına karşın hacizlerden dolayı ekim yapamadığını, “Traktörümüz alınmış, kimse bize pamuk, mazot, gübre, ilaç vermiyor. Tarlayı ekemiyoruz. Elimizde olan traktörü de hacizli olduğu için kullanamıyoruz. Biz intihar etsek bence daha kurtuluştur bizim için” formunda anlattı.
Diyarbakır’ın Yaytaş Köyü’nde 10 aile ile bir arada 2017 yılında aldıkları 200 bin TL’lik kredi faizi ile birlikte 3 milyon TL’ye çıktığını aktaran Varhan, borçlarını ödeyemez hale gelmelerini ise şöyle anlattı:
“Yağmurdan dolayı eseri toplayamadık. Onun için borcu ödeyemez duruma geldik. Şu an fazlaca mağduruz. 10 aileyiz. 10 aileden 2 traktör yakalanmış, otomobilimiz hacizli, hesaplarımız blokeli, bankalardaki sicilimizi sıfıra indirmişler.”
‘BORCUMUZU ÖDEME İMKANI VERİLMİYOR’
Tarlasının bir kısmını süren ancak mazot için borç bulamadığından dolayı ekimi yarıda bırakan Varhan, ödeme yapmak için bankanın rastgele bir kolaylık göstermediğini, “örneğin kredin var günü gelmiş: 100 milyar. Diyoruz, ‘Ben bunu ödeyemiyorum bunun 10 milyarını ödeyeyim. Önümüz açılsın, borcumuzu ödeyecek hale gelelim.’ Lakin o imkanda verilmiyor. Diyor ‘Getir borcunu kapat, getir taksitini kapat” biçiminde söz etti.
‘SENİN ÇİFTÇİN ÖLMÜŞ HABERİN YOK’
Varhan, Pakdemirli’nin çiftçilerin ziyan etmediği istikametindeki kelamlarına ise şu yansıyı verdi:
“Çiftçi ölse daha yeterlidir. Her gün kapımıza icra kağıtları geliyor. Traktörlerimiz yakalanıyorsa, otomobillerimize binemiyorsak, dükkanlarımıza, iş yerlerimize el temalıyorsa bu çiftçiliğin manası nedir? Açıklayacak biri var mı?
Hani senin çiftçin? Çiftçin yok ki. Senin çiftçin ölmüş haberin yok? Nasıl ziyan eden çiftçi yok? Bir an evvel bir tahlil bulmaları lazım. Bütün vatandaşlar perişan ancak çiftçi ölmüş vaziyette. Çiftçilerin yüzde 90’nı ya birbirlerini öldürecekler ya da intihar evresine gelmişler.”