Professional
New member
SOCAR Türkiye İdare Heyeti Lider Vekili Vagif Aliyev, SOCAR Türkiye Üst Yöneticisi Zaur Gahramanov ile basın mensuplarına yaptığı açıklamada, şirketinin en büyük yurt dışı yatırımının Türkiye’de olduğunu ve bu yatırımların 16,5 milyar doları bulduğunu söylemiş oldu.
SOCAR’ın denizlerde petrol ve doğal gaz arama ve sondaj konusunda hayli deneyimli olduğunu aktaran Aliyev, Karadeniz’in derinliği ve dalga şiddeti sebebiyle klasik bir platform kurmaya uygun olmayabileceğini, lakin insansız üretimi de içeren yeni teknolojilerle üretimin gerçekleştirilebileceğini söz etti.
Aliyev, Türkiye’nin Karadeniz’deki gaz keşiflerinin stratejik açıdan ehemmiyetine dikkati çekerek, “Teorik olarak TPAO ile saha geliştirme ve üretim faaliyetlerinde birlikte çalışmamız kelam konusu olabilir. Profesyonel olarak ilgi alanımızda.” diye konuştu.
TPAO ile 1994’ten beri çeşitli projelerde ortak çalıştıklarını anımsatan Aliyev, üçüncü ülkelerde bu deneyimleri kıymetlendirme imkanları olduğunu lisana getirdi.
Aliyev, birinci etapta epey uzak coğrafyaları düşünmenin gerçek olmadığını, yakınlardaki güç zengini bölgelerde çalışılabileceğini belirterek, “Cumhurbaşkanlarının bu mevzudaki ortak bakışı bizim için bir talimat özelliği taşıyor.” dedi.
“İKİNCİ PETROKİMYA YATIRIMINI FİNASMAN ORTAĞIYLA YAPABİLİRİZ”
Türkiye’deki ikinci petrokimya yatırımlarını içeren Mercury projesine ait bilgi veren Aliyev, bu yatırımla ilgili sonucun 2022’de kesinleştirileceğini tabir etti.
Aliyev, kelam konusu projeyle ilgili daha evvel BP ile görüştüklerini ama BP’nin petrokimya kesiminden çıktığını anımsatarak şöyleki konuştu:
“BP’nin petrokimya varlıklarını satın alan INEOS ve öbür yatırımcılarla görüşmelerimiz sürüyor. Türkiye’deki ikinci petrokimya yatırımımız olacak Mercury projemizin uzun vadeli olarak ertelenmesine mutlaka sıcak bakmıyoruz. Bu yatırımı gerçekleştireceğiz. Bunu petrokimya alanında deneyimli bir ortakla ya da finansman ortağıyla bir arada yapabiliriz. Son periyotta ikinci opsiyonu, yani finansman ortağıyla birlikte yapmayı da gündemimize aldık. Türkiye’nin gündemindeki öteki petrokimya yatırımlarını gerçekleştirmesi, bizim Mercury projesi konusundaki kararlılığımızı etkilemez.”
PETROKİMYADA YATIRIM FIRSATI BÜYÜK
Aliyev, SOCAR Türkiye’nin iştirakleri olan Petkim ve STAR Rafineri’nin entegre çalışması gereken bir sistem olduğunu lisana getirerek, “Petkim 50 yıldan uzun müddettir faaliyette olan bir tesis. Biz aldıktan daha sonra her yıl 100 milyon doların üzerinde yatırım yaptık. Burası nafta bazlı bir petrokimya tesisi ve rafineri teması zarurî. Bu yüzden STAR Rafineri, süratle planlayıp gerçekleştirdiğimiz bir yatırım oldu. Rafineride üretilen ham unsurun yaklaşık 2,3 milyon tonluk kısmı direkt Petkim’de kullanılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Son devirde yabancı yatırımcıların Türkiye’deki portföy yatırımlarının azalması niçiniyle Petkim paylarının kıymetinin epey altında performans sergilediğini belirten Aliyev, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye kademeli olarak dönmeye başlayacağını düşündüğünü söylemiş oldu.
Aliyev, Türkiye’nin ihracat ve kendi muhtaçlığı için kullanabileceği fazlaca büyük ölçüde petrokimya yatırımı fırsatı olduğunu aktardı.
“UZUN MÜSAADE SÜREÇLERİNİN FOTOĞRAFINI TAYYİP BEY’E GÖNDERDİK”
STAR Rafineri ile ilgili yatırım sonucu verildikten daha sonraki sürece ait bir anekdot da paylaşan Aliyev, bu vakitte hayli uzun müddet gerekli müsaadeleri almaya çalıştıklarını anlattı.
Aliyev, hatta bu süreçleri bir liste haline getirip büyük bir fotoğraf oluşturduklarını lisana getirerek, “Rövnag Beyefendi bu fotoğrafı o devirde başbakan olan Tayyip Bey’e göstererek yatırım için ne kadar uğraşıldığını anlattı. Doğal uzun yıllar daha sonra yapılan birinci rafineri yatırımı olduğu için süreçler uzun sürdü. Lakin Türkiye bu bahiste değerli adımlar attı. Yabancı yatırımcılar için daha uygun bir ortam oluştu. Şunu söyleyebiliriz, Türkiye çalıştığımız en sıkıntı ülke değil. Biroldukca ülkede epey daha güç süreçler var.” sözlerini kullandı.
GÜNEY GAZ KORİDORU’HİDROJEN ENTEGRASYONU YOLDA
Aliyev, SOCAR’ın bir petrol ve gaz şirketinden entegre bir güç şirketine dönüşmek üzere kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü söylemiş oldu.
Bu kapsamda, Güney Gaz Koridoru’nu oluşturan boru sınırlarının yüzde 20 kapasitesinin hidrojen için ayrılabileceğini belirten Aliyev, “Bu bahisteki çalışmalarımız süratle sürüyor.” dedi.
Aliyev, Türkiye ve Azerbaycan’ın Avrupa Yeşil Mutabakat sürecine kesinlikle ahenk sağlaması gerektiğine dikkati çekerek, “Aksi biçimde eserler için vergi uygulanacak. Bu dönüşümü hakikat yürütmemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Azerbaycan’ın da güç kesiminde bağımlı bir ülke olmak istemediği için uzun müddettir çeşitli alanlarda çalışmalar yürüttüğünü bildiren Aliyev, kelamlarını şöyleki tamamladı:
“Enerji kaynakları konusundaki varlıklı birtakım başka ülkeler üzere biz de farklı alanların gelişmesine özel ehemmiyet veriyoruz. Bilhassa son senelerda güç dışı kesimlerde yıllık yüzde 10-12 büyüme sağlandı. Önemli yatırımlar yapılıyor. Fakat burası Türkiye üzere bir coğrafya değil. Biroldukca dalı geliştirmemiz epeyce daha güç oluyor.”
SOCAR’ın denizlerde petrol ve doğal gaz arama ve sondaj konusunda hayli deneyimli olduğunu aktaran Aliyev, Karadeniz’in derinliği ve dalga şiddeti sebebiyle klasik bir platform kurmaya uygun olmayabileceğini, lakin insansız üretimi de içeren yeni teknolojilerle üretimin gerçekleştirilebileceğini söz etti.
Aliyev, Türkiye’nin Karadeniz’deki gaz keşiflerinin stratejik açıdan ehemmiyetine dikkati çekerek, “Teorik olarak TPAO ile saha geliştirme ve üretim faaliyetlerinde birlikte çalışmamız kelam konusu olabilir. Profesyonel olarak ilgi alanımızda.” diye konuştu.
TPAO ile 1994’ten beri çeşitli projelerde ortak çalıştıklarını anımsatan Aliyev, üçüncü ülkelerde bu deneyimleri kıymetlendirme imkanları olduğunu lisana getirdi.
Aliyev, birinci etapta epey uzak coğrafyaları düşünmenin gerçek olmadığını, yakınlardaki güç zengini bölgelerde çalışılabileceğini belirterek, “Cumhurbaşkanlarının bu mevzudaki ortak bakışı bizim için bir talimat özelliği taşıyor.” dedi.
“İKİNCİ PETROKİMYA YATIRIMINI FİNASMAN ORTAĞIYLA YAPABİLİRİZ”
Türkiye’deki ikinci petrokimya yatırımlarını içeren Mercury projesine ait bilgi veren Aliyev, bu yatırımla ilgili sonucun 2022’de kesinleştirileceğini tabir etti.
Aliyev, kelam konusu projeyle ilgili daha evvel BP ile görüştüklerini ama BP’nin petrokimya kesiminden çıktığını anımsatarak şöyleki konuştu:
“BP’nin petrokimya varlıklarını satın alan INEOS ve öbür yatırımcılarla görüşmelerimiz sürüyor. Türkiye’deki ikinci petrokimya yatırımımız olacak Mercury projemizin uzun vadeli olarak ertelenmesine mutlaka sıcak bakmıyoruz. Bu yatırımı gerçekleştireceğiz. Bunu petrokimya alanında deneyimli bir ortakla ya da finansman ortağıyla bir arada yapabiliriz. Son periyotta ikinci opsiyonu, yani finansman ortağıyla birlikte yapmayı da gündemimize aldık. Türkiye’nin gündemindeki öteki petrokimya yatırımlarını gerçekleştirmesi, bizim Mercury projesi konusundaki kararlılığımızı etkilemez.”
PETROKİMYADA YATIRIM FIRSATI BÜYÜK
Aliyev, SOCAR Türkiye’nin iştirakleri olan Petkim ve STAR Rafineri’nin entegre çalışması gereken bir sistem olduğunu lisana getirerek, “Petkim 50 yıldan uzun müddettir faaliyette olan bir tesis. Biz aldıktan daha sonra her yıl 100 milyon doların üzerinde yatırım yaptık. Burası nafta bazlı bir petrokimya tesisi ve rafineri teması zarurî. Bu yüzden STAR Rafineri, süratle planlayıp gerçekleştirdiğimiz bir yatırım oldu. Rafineride üretilen ham unsurun yaklaşık 2,3 milyon tonluk kısmı direkt Petkim’de kullanılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Son devirde yabancı yatırımcıların Türkiye’deki portföy yatırımlarının azalması niçiniyle Petkim paylarının kıymetinin epey altında performans sergilediğini belirten Aliyev, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye kademeli olarak dönmeye başlayacağını düşündüğünü söylemiş oldu.
Aliyev, Türkiye’nin ihracat ve kendi muhtaçlığı için kullanabileceği fazlaca büyük ölçüde petrokimya yatırımı fırsatı olduğunu aktardı.
“UZUN MÜSAADE SÜREÇLERİNİN FOTOĞRAFINI TAYYİP BEY’E GÖNDERDİK”
STAR Rafineri ile ilgili yatırım sonucu verildikten daha sonraki sürece ait bir anekdot da paylaşan Aliyev, bu vakitte hayli uzun müddet gerekli müsaadeleri almaya çalıştıklarını anlattı.
Aliyev, hatta bu süreçleri bir liste haline getirip büyük bir fotoğraf oluşturduklarını lisana getirerek, “Rövnag Beyefendi bu fotoğrafı o devirde başbakan olan Tayyip Bey’e göstererek yatırım için ne kadar uğraşıldığını anlattı. Doğal uzun yıllar daha sonra yapılan birinci rafineri yatırımı olduğu için süreçler uzun sürdü. Lakin Türkiye bu bahiste değerli adımlar attı. Yabancı yatırımcılar için daha uygun bir ortam oluştu. Şunu söyleyebiliriz, Türkiye çalıştığımız en sıkıntı ülke değil. Biroldukca ülkede epey daha güç süreçler var.” sözlerini kullandı.
GÜNEY GAZ KORİDORU’HİDROJEN ENTEGRASYONU YOLDA
Aliyev, SOCAR’ın bir petrol ve gaz şirketinden entegre bir güç şirketine dönüşmek üzere kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü söylemiş oldu.
Bu kapsamda, Güney Gaz Koridoru’nu oluşturan boru sınırlarının yüzde 20 kapasitesinin hidrojen için ayrılabileceğini belirten Aliyev, “Bu bahisteki çalışmalarımız süratle sürüyor.” dedi.
Aliyev, Türkiye ve Azerbaycan’ın Avrupa Yeşil Mutabakat sürecine kesinlikle ahenk sağlaması gerektiğine dikkati çekerek, “Aksi biçimde eserler için vergi uygulanacak. Bu dönüşümü hakikat yürütmemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Azerbaycan’ın da güç kesiminde bağımlı bir ülke olmak istemediği için uzun müddettir çeşitli alanlarda çalışmalar yürüttüğünü bildiren Aliyev, kelamlarını şöyleki tamamladı:
“Enerji kaynakları konusundaki varlıklı birtakım başka ülkeler üzere biz de farklı alanların gelişmesine özel ehemmiyet veriyoruz. Bilhassa son senelerda güç dışı kesimlerde yıllık yüzde 10-12 büyüme sağlandı. Önemli yatırımlar yapılıyor. Fakat burası Türkiye üzere bir coğrafya değil. Biroldukca dalı geliştirmemiz epeyce daha güç oluyor.”