Bir fırtına yaklaştığında şimşek ve gök gürültüsü de bunun bir parçasıdır. Ama bazen gök gürültüsü olmadan sadece şimşek görürsünüz. Bu olgunun arkasında ne var?
Gök gürültüsü şimşekleri takip eder; en azından fırtınaların çoğunda durum böyledir. Ancak aynı zamanda gökyüzünün ve karanlık fırtına bulutlarının parlak bir şekilde aydınlatıldığı ancak gök gürültüsünün olmadığı bir olgu da var.
Alman Hava Durumu Servisi'ne göre bu doğa olayı aynı zamanda yıldırım olarak da biliniyor. Fırtına çok uzakta olduğunda meydana gelir. Özellikle geceleri, şimşek hala gökyüzünde parlak bir şimşek gibi görülebiliyor ancak gök gürültüsü artık duyulmuyor.
Gök gürültüsü her yöne yayılsa da yaklaşık 25 kilometreden sonra gürültünün şiddeti azalıyor. Optimum koşullar altında 50 kilometreye kadar mesafeden bile duyulabilir.
Yıldırım durumunda yıldırım çoğu zaman atmosferde bir titreşim olarak algılanıp gök gürültüsü duyulamasa da şimşek ve gök gürültüsü aynı anda meydana gelir. Şimşek havayı ısıtır ve hava o kadar hızlı genişler ki ses hızı aşılır. Ses bariyeri, gök gürültüsü gibi duyulabilen bir patlamayla kırılır.
Şimşekleri gök gürültüsünden daha hızlı görmemizin nedeni, ışığın saniyede yaklaşık 300.000 kilometre olan ışık hızıyla, gök gürültüsünün ise saniyede yaklaşık 330 metre olan ses hızıyla ilerlemesidir.
Fırtınanın ne kadar uzakta olduğunu kabaca hesaplamak için bir temel kural kullanabilirsiniz. Şimşek çaktıktan sonra gök gürültüsüne kadar geçen saniyeleri sayın ve ardından sayıyı üçe bölün. Örneğin, şimşek çaktıktan üç saniye sonra gök gürültüsü meydana gelirse, fırtına yaklaşık bir kilometre uzaktadır.