Sude
New member
Erzurum Depremi Kaç Şiddetindeydi? Kadın-Erkek Bakış Açılarıyla Deprem Analizi 
Selam dostlar!
Sabah işe gitmeden önce kahvemi yudumluyorum, televizyonda alt yazı geçti: “Erzurum sallandı!” dediler. O anda kahveyi dökmeden telefonu kaptım, klasik refleks: “Kaç şiddetinde?”
Ama sonra fark ettim… Bizim millet olarak depremi Richter ölçeğiyle değil, evdeki eşyaların durumuna göre ölçtüğümüzü!
Bir düşünün: Kadın diyor ki “Avize bir sağa bir sola gitti”, erkek diyor “Televizyon devrilmediğine göre 4.5 falan olur.”
E hadi bakalım, forumdaşlar, bu konuda hep beraber eğlenceli bir analiz yapalım.
---
Kadınların Deprem Anında Empatik Yaklaşımı
Deprem olur olmaz kadınların ilk refleksi genelde şu olur:
“Komşu Ayşe abla iyidir inşallah!”
Yani daha yer sallanmayı bitirmeden, empati radarları devreye girer. Kadın, Richter ölçeğini değil, ilişki ölçeğini açar.
Biri 4.0’lık depremde hemen gruba yazar:
> “Kızlar hissettiniz mi? Ben çok korktum, kedim de titredi!”
Sonra başka biri gelir:
> “Evet hissettik canım, Allah beterinden saklasın. Ama kedinin korkması normal, hayvanlar önceden hissediyor.”
Bir diğeri de:
> “Ben mutfakta dolap kapakları çarptı sandım, meğer dünya çarpmış.”
Yani olay bilimden çıkıp duygusal bir terapi seansına döner.
Erzurum sallanmış ama kadınlar bir yandan dayanışma, bir yandan “benim bitkim bile eğildi” tespitindeler.
---
Erkeklerin Depremde Stratejik Yaklaşımı
Erkek cephesinde ise durum tamamen farklı.
Deprem anında erkeklerin beyninde sanki NATO karargâhı çalışıyor:
“Evet, koordinatlar belirlendi, sallantı 10 saniye sürdü, bina hafif eğildi ama çökmüyor. Çıkış planı B devrede.”
Bir tanesi hemen Google’a yazar:
> “Erzurum depremi kaç şiddetinde oldu AFAD açıklama.”
Diğeri telefondan uygulamayı açar:
> “6.2 gösteriyor ama bana göre 5.8, şu binanın dinamiğini hesaba katmak lazım.”
Sonra biri gelir, tam mühendis kafasıyla:
> “Abi zemini yumuşak, rezonans farkı yaratmış olabilir. Yani hissettiğimiz 5.8 ama ölçülen 4.9 normal.”
O sırada eşinden ses gelir:
> “Senin rezonansın bitsin, komşunun çocuğu korkudan ağlıyor, gel bir bak!”
Ama adam hâlâ haritada fay hattı arıyor.
Erkekler için deprem bir olay değil, mini bir saha analizi projesi.
---
Deprem Sonrası İletişim: Kadınlar Duygu Grubu Kurar, Erkekler Veritabanı Açıyor
Kadınlar depremden sonra WhatsApp’ta hemen yeni bir grup açar:
“Erzurum Sallandı mı?”
Grubun açıklamasında da yazıyor:
> “Korktuk ama birlikte güçlüyüz
”
İlk mesaj:
> “Kızlar ben hâlâ titriyorum.”
> İkinci mesaj:
> “Kahvemi döktüm, sinirden yeniden yaptım.”
> Üçüncü mesaj:
> “Allah’ım bir daha yaşatmasın, ben şu an dua modundayım.”
Erkekler ne yapıyor peki?
Google Sheets açmış, tablo hazırlıyor:
- Merkez üssü: 39.90°N, 41.27°E
- Derinlik: 6 km
- Sallanma süresi: 8 saniye
- Televizyon: Sağlam
- Kedi: Panik
Yani kadınlar ruhsal destek hattı kurarken, erkekler AFAD şubesi gibi veri topluyor.
---
Evde Deprem Sonrası Diyaloglar
Kadın:
“Deprem oldu, neden beni uyandırmadın?”
Erkek:
“Ben seni uyandırsam daha çok korkardın. Önce binanın tepkisini gözlemledim.”
Kadın:
“Avize sallandı, kesin büyük bir şeydi.”
Erkek:
“Yok canım, o eski avize, rezonans katsayısı yüksek.”
Kadın:
“Ben kediyi alıp dışarı çıkayım.”
Erkek:
“Kedi zaten dört ayak üstüne düşüyor, sen çantadaki evrakları al.”
Deprem anında bile kadın duygusal güvenlik, erkek stratejik planlama peşinde.
Ama sonunda ikisi de aynı cümlede birleşiyor:
> “Bir daha sallanmasın da ne olursa olsun.”
---
Forumdaşlara Soru: Siz Kaç Şiddetinde Hissettiniz?
Ben kendi adıma söylüyorum; Erzurum’daki depremi televizyondan hissedip kahvemi döktüğüm için bana göre 5.3’tü.
Ama bizim komşunun teyzesine göre 6.0, çünkü “duvardaki tablo yamuldu.”
Şimdi siz söyleyin forumdaşlar:
Sizce depremi kadınlar mı daha doğru analiz ediyor, erkekler mi?
Evde ilk neye baktınız: Avizeye mi, telefona mı?
Ve en önemlisi: Kahvenizi döktünüz mü? 
Yorumlarda buluşalım; depremi değil ama moralimizi sarsmayan bir sohbet başlatalım!
---
Sonuç: Deprem Ölçüsü Değil, İnsan Ölçüsü Önemli
Erzurum’daki deprem belki 4.9 belki 5.1 ama asıl mesele insanların tepkisi.
Kimi dua ediyor, kimi veri topluyor, kimi espri yapıyor…
Ama hepsi aynı şeyi istiyor:
> “Allah kimseye büyük korku yaşatmasın.”
Ve bence bu forumun en güzel yanı şu:
Deprem bile olsa, burada mizahla dayanışıyoruz.
Çünkü bizde Richter ölçeği değil, “gülme ölçeği” çalışıyor.
Gülmeye devam, Erzurum’a geçmiş olsun!
---
(Bu başlık altına kendi “deprem tecrübelerinizi” yazın dostlar; bakalım kiminki en yaratıcı “ölçüm yöntemi” olacak!)
Selam dostlar!
Sabah işe gitmeden önce kahvemi yudumluyorum, televizyonda alt yazı geçti: “Erzurum sallandı!” dediler. O anda kahveyi dökmeden telefonu kaptım, klasik refleks: “Kaç şiddetinde?”
Ama sonra fark ettim… Bizim millet olarak depremi Richter ölçeğiyle değil, evdeki eşyaların durumuna göre ölçtüğümüzü!
Bir düşünün: Kadın diyor ki “Avize bir sağa bir sola gitti”, erkek diyor “Televizyon devrilmediğine göre 4.5 falan olur.”
E hadi bakalım, forumdaşlar, bu konuda hep beraber eğlenceli bir analiz yapalım.
---
Kadınların Deprem Anında Empatik Yaklaşımı
Deprem olur olmaz kadınların ilk refleksi genelde şu olur:
“Komşu Ayşe abla iyidir inşallah!”
Yani daha yer sallanmayı bitirmeden, empati radarları devreye girer. Kadın, Richter ölçeğini değil, ilişki ölçeğini açar.
Biri 4.0’lık depremde hemen gruba yazar:
> “Kızlar hissettiniz mi? Ben çok korktum, kedim de titredi!”
Sonra başka biri gelir:
> “Evet hissettik canım, Allah beterinden saklasın. Ama kedinin korkması normal, hayvanlar önceden hissediyor.”
Bir diğeri de:
> “Ben mutfakta dolap kapakları çarptı sandım, meğer dünya çarpmış.”
Yani olay bilimden çıkıp duygusal bir terapi seansına döner.
Erzurum sallanmış ama kadınlar bir yandan dayanışma, bir yandan “benim bitkim bile eğildi” tespitindeler.
---
Erkeklerin Depremde Stratejik Yaklaşımı
Erkek cephesinde ise durum tamamen farklı.
Deprem anında erkeklerin beyninde sanki NATO karargâhı çalışıyor:
“Evet, koordinatlar belirlendi, sallantı 10 saniye sürdü, bina hafif eğildi ama çökmüyor. Çıkış planı B devrede.”
Bir tanesi hemen Google’a yazar:
> “Erzurum depremi kaç şiddetinde oldu AFAD açıklama.”
Diğeri telefondan uygulamayı açar:
> “6.2 gösteriyor ama bana göre 5.8, şu binanın dinamiğini hesaba katmak lazım.”
Sonra biri gelir, tam mühendis kafasıyla:
> “Abi zemini yumuşak, rezonans farkı yaratmış olabilir. Yani hissettiğimiz 5.8 ama ölçülen 4.9 normal.”
O sırada eşinden ses gelir:
> “Senin rezonansın bitsin, komşunun çocuğu korkudan ağlıyor, gel bir bak!”
Ama adam hâlâ haritada fay hattı arıyor.
Erkekler için deprem bir olay değil, mini bir saha analizi projesi.
---
Deprem Sonrası İletişim: Kadınlar Duygu Grubu Kurar, Erkekler Veritabanı Açıyor
Kadınlar depremden sonra WhatsApp’ta hemen yeni bir grup açar:
“Erzurum Sallandı mı?”
Grubun açıklamasında da yazıyor:
> “Korktuk ama birlikte güçlüyüz
”İlk mesaj:
> “Kızlar ben hâlâ titriyorum.”
> İkinci mesaj:
> “Kahvemi döktüm, sinirden yeniden yaptım.”
> Üçüncü mesaj:
> “Allah’ım bir daha yaşatmasın, ben şu an dua modundayım.”
Erkekler ne yapıyor peki?
Google Sheets açmış, tablo hazırlıyor:
- Merkez üssü: 39.90°N, 41.27°E
- Derinlik: 6 km
- Sallanma süresi: 8 saniye
- Televizyon: Sağlam
- Kedi: Panik
Yani kadınlar ruhsal destek hattı kurarken, erkekler AFAD şubesi gibi veri topluyor.
---
Evde Deprem Sonrası Diyaloglar
Kadın:
“Deprem oldu, neden beni uyandırmadın?”
Erkek:
“Ben seni uyandırsam daha çok korkardın. Önce binanın tepkisini gözlemledim.”
Kadın:
“Avize sallandı, kesin büyük bir şeydi.”
Erkek:
“Yok canım, o eski avize, rezonans katsayısı yüksek.”
Kadın:
“Ben kediyi alıp dışarı çıkayım.”
Erkek:
“Kedi zaten dört ayak üstüne düşüyor, sen çantadaki evrakları al.”
Deprem anında bile kadın duygusal güvenlik, erkek stratejik planlama peşinde.
Ama sonunda ikisi de aynı cümlede birleşiyor:
> “Bir daha sallanmasın da ne olursa olsun.”
---
Forumdaşlara Soru: Siz Kaç Şiddetinde Hissettiniz?
Ben kendi adıma söylüyorum; Erzurum’daki depremi televizyondan hissedip kahvemi döktüğüm için bana göre 5.3’tü.
Ama bizim komşunun teyzesine göre 6.0, çünkü “duvardaki tablo yamuldu.”
Şimdi siz söyleyin forumdaşlar:
Sizce depremi kadınlar mı daha doğru analiz ediyor, erkekler mi?Evde ilk neye baktınız: Avizeye mi, telefona mı?Ve en önemlisi: Kahvenizi döktünüz mü? Yorumlarda buluşalım; depremi değil ama moralimizi sarsmayan bir sohbet başlatalım!
---
Sonuç: Deprem Ölçüsü Değil, İnsan Ölçüsü Önemli
Erzurum’daki deprem belki 4.9 belki 5.1 ama asıl mesele insanların tepkisi.
Kimi dua ediyor, kimi veri topluyor, kimi espri yapıyor…
Ama hepsi aynı şeyi istiyor:
> “Allah kimseye büyük korku yaşatmasın.”
Ve bence bu forumun en güzel yanı şu:
Deprem bile olsa, burada mizahla dayanışıyoruz.
Çünkü bizde Richter ölçeği değil, “gülme ölçeği” çalışıyor.
Gülmeye devam, Erzurum’a geçmiş olsun!
---
(Bu başlık altına kendi “deprem tecrübelerinizi” yazın dostlar; bakalım kiminki en yaratıcı “ölçüm yöntemi” olacak!
)