Professional
New member
Türkiye’de 600’e yakın şubesi bulunan milletlerarası kahve zincirinin Etiler’deki bir mağazasında dikkat çeken bir olay yaşandı. Şirketin kontrol grupları, rutin denetimler için geçen yıl alana indi. H. D.’nin mağaza müdürü olduğu şubeye ise G. Y. ve S. A. kontrol için geldi. Takımlar, satışlardaki kaybın sebebi ve mağazadaki durumu mercek altına aldı. Denetmenlerin mercek altına aldığı kamera kayıtları ise davaya mevzu olayı gün yüzüne çıkardı. 23 Ocak 2020 tarihindeki kayda göre H. D., 5 adet sandviçi dondurucudan çıkardı. Kayda göre D., elindeki sandviç kutusunu fırına koymak yerine bulaşık makinesine yerleştirdi. D. saat 14.23’te eserleri bulaşık makinesine koydu. Ortadan 40 dakika geçtikten daha sonra da D. bu sandviçleri müşteriye sundu. Denetmenler, bu durumu 10 Şubat günü tutanak altına aldı. 14 Şubat’ta ise H. D.’nin iş akdi fesh edildi.
‘AMBALAJ VAR SORUN OLMAZ’
İşten çıkarılan H. D., 5 yıl 1 ay çalıştığı şirketten kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte yasal bir ekip alacaklarının olduğunu söylemiş oldu.
Mağaza ile ilişiği kesilen H. D., İstanbul 32. İş Mahkemesi’nde dava açtı. Avukat Şenol Özçakıcı’nın imzasını taşıyan dava dilekçesinde özetle şu biçimde denildi: “Donukluğu çözülen mamüllerin muhakkak bir süre ortasında satılması gerekir. Bu eserler satılmayınca, mağaza müdüründen savunma alınıyor. Bu niçinle de prim alamıyorlar. Patron, mamüllerin çöpe gitmemesi için baskı yapıyor. Eserler ambalajlı olduğu için, bulaşık makinesinin ısısından yararlanarak çözündürme sürecinin yapılması hijyen sıkıntısına da yol açmaz. Ayrıyeten, davalı şirketin mağazalarında uygulanan bir usul bu…”
‘KURALA AYKIRI’
Şirket avukatları ise davanın reddine karar verilmesini talep etti. Şirket avukatlarından Hasan Algül, savunma dilekçesinde “Davacı hijyen kurallarına alışılmamış hareket etti. Müşteri sıhhatini tehlikeye attı. Şirketin de inancını berbata kullandı. Yapılan bu süreçten şirketin bilgisi de yok. halbuki davacı deneyimli bir işçi. Mağazada, kendisini denetleyecek diğer bir amir de yok” dedi.
‘GÜVEN ZEDELENDİ FAKAT HAKKINI ÖDE’
Mahkeme belgeyi ekspere gönderdi. Hazırlanan raporda, H. D.’ye ödenebilecek kıdem ve ihbar tazminatı hesaplandı. Mahkemenin gerekçeli sonucunda ise özetle şu biçimde denildi: “Sandviçleri bulaşık makinesine koyarak çözündürme süreci şirketin prosedürüne karşıt. Lakin, gün ortasında kaç müşterinin geleceğinin bilinememesi; ötürüsı ile kaç eserin 12 saat evvelinde çözündürülmesi gerektiği sorusu davacıyı ikilemde bırakmış. İsrafın azaltılması, satışların artırılması korkusu davacının kusurlu olan bu prosedürü seçmesine sebep olmuş. Patronun, davacıya duyduğu doğruluk ve inanç bağı zedelenmiş. Fakat, tazminatsız fesih, aksiyona oranla ölçülü olmaz.” Mahkeme, şirketin, eski çalışanı H. D.’ye 14 bin 809 TL kıdem tazminatı ile 7 bin 739 lira ihbar tazminatını, yasal faizi ile ödemesine karar verdi. Karara, taraf avukatlarının itiraz etme hakkı bulunuyor.
‘AMBALAJ VAR SORUN OLMAZ’
İşten çıkarılan H. D., 5 yıl 1 ay çalıştığı şirketten kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte yasal bir ekip alacaklarının olduğunu söylemiş oldu.
Mağaza ile ilişiği kesilen H. D., İstanbul 32. İş Mahkemesi’nde dava açtı. Avukat Şenol Özçakıcı’nın imzasını taşıyan dava dilekçesinde özetle şu biçimde denildi: “Donukluğu çözülen mamüllerin muhakkak bir süre ortasında satılması gerekir. Bu eserler satılmayınca, mağaza müdüründen savunma alınıyor. Bu niçinle de prim alamıyorlar. Patron, mamüllerin çöpe gitmemesi için baskı yapıyor. Eserler ambalajlı olduğu için, bulaşık makinesinin ısısından yararlanarak çözündürme sürecinin yapılması hijyen sıkıntısına da yol açmaz. Ayrıyeten, davalı şirketin mağazalarında uygulanan bir usul bu…”
‘KURALA AYKIRI’
Şirket avukatları ise davanın reddine karar verilmesini talep etti. Şirket avukatlarından Hasan Algül, savunma dilekçesinde “Davacı hijyen kurallarına alışılmamış hareket etti. Müşteri sıhhatini tehlikeye attı. Şirketin de inancını berbata kullandı. Yapılan bu süreçten şirketin bilgisi de yok. halbuki davacı deneyimli bir işçi. Mağazada, kendisini denetleyecek diğer bir amir de yok” dedi.
‘GÜVEN ZEDELENDİ FAKAT HAKKINI ÖDE’
Mahkeme belgeyi ekspere gönderdi. Hazırlanan raporda, H. D.’ye ödenebilecek kıdem ve ihbar tazminatı hesaplandı. Mahkemenin gerekçeli sonucunda ise özetle şu biçimde denildi: “Sandviçleri bulaşık makinesine koyarak çözündürme süreci şirketin prosedürüne karşıt. Lakin, gün ortasında kaç müşterinin geleceğinin bilinememesi; ötürüsı ile kaç eserin 12 saat evvelinde çözündürülmesi gerektiği sorusu davacıyı ikilemde bırakmış. İsrafın azaltılması, satışların artırılması korkusu davacının kusurlu olan bu prosedürü seçmesine sebep olmuş. Patronun, davacıya duyduğu doğruluk ve inanç bağı zedelenmiş. Fakat, tazminatsız fesih, aksiyona oranla ölçülü olmaz.” Mahkeme, şirketin, eski çalışanı H. D.’ye 14 bin 809 TL kıdem tazminatı ile 7 bin 739 lira ihbar tazminatını, yasal faizi ile ödemesine karar verdi. Karara, taraf avukatlarının itiraz etme hakkı bulunuyor.