Samuag
New member
Akşam saatlerinde Çimşit bölgesinde Emine Özer’e (41) ilişkin özel bir barınakta çabucak hemen belirlenemeyen bir niçinle yangın çıktı. Rüzgarın da tesiriyle kısa müddette büyüyen yangında köpeklerin havlama sesi üzerine kulübeden çıkan bekçi, alevleri görür görmez itfaiyeye haber verdi.
Bu sırada köpeklerin barındığı alanın kapılarını açan bekçi, alevlerin içinde mahsur kalan köpekleri kurtardı. Kısa müddette olay yerine gelen itfaiye takımları ise barınaktaki yangına müdahale ederek alevleri söndürdü.
Yangını haber alır almaz barınağa gelen Özer, hayvanseverlere bilgi vererek dayanağını istedi. Bu sırada Sincan Belediyesi Veterinerler İşleri Müdürlüğüne bağlı bir takım de acil müdahale için olay yerine geldi. Polis takımları de inceleme yaparak kundaklama kuşkusu üzerine soruşturma başlattı.
“CANLARIMI YAKMAYA ÇALIŞTILAR”
Olay daha sonrası gazetecilere açıklama yapan Özer, 5 yıldır kendi imkanları ve hayvanseverlerin takviyesi ile sokak hayvanlarına baktığını, 4 ay evvel de Sincan’da kiraladığı yere kurduğu özel barınakta, sokaklarda ömrünü sürdüremeyecek köpeklerin bakımını üstlendiğini söylemiş oldu.
Yangından kısa mühlet evvel barınaktan ayrıldığını anlatan Özer, “Buradaki bekçimiz beni arayarak ‘yangın var’ diye çağırdı. Koşarak geldik. Allah’tan canlarımızda zeval yok. Onların canlarında bir şey yok. Bekçimiz kafesin kapısını açmış, burada iki tane yavrum vardı, evvela onları dışarıya çıkarmış” dedi.
Yangında kimi kulübelerin, hayvanların soğuk havalarda üşememesi için aldıkları 50-55 battaniyenin ve fazlaca sayıda bakım aletinin yandığını tabir eden Özer, “Canlarımı yakmaya çalıştılar” diyerek kundaklama kuşkusu üzerinde durduklarını kaydetti. Özer, “Allah vicdan, merhamet versin, sahiden diyecek bir şey bulamıyorum” diye konuştu.
“İNŞALLAH EN KISA VAKİTTE YARALAR SARILIR”
Hayvanların Ömür Hakları Konfederasyonu Temsilcisi Tülay Danacıoğlu ise yangını haber alır almaz biroldukça istekli ve dernek üyesiyle barınağa geldiklerini söylemiş oldu.
Hayvanların ziyan görmesi kaygısıyla büyük endişe yaşadıklarını anlatan Danacıoğlu, “Buradaki bakılırsavli arkadaşın yangının çıkmasıyla bir arada padokları açıp ortak alana hayvanları çıkarmasıyla ziyan görmediler. Çok şükür, tek tesellimiz şu anda bu.” dedi.
Biroldukça belediye üzerine düşen bakılırsavi yapmadığı için hayvan popülasyonunun artmasıyla köpeklerin sokaklarda hayatını sürdüremeyecek duruma geldiğini, hayvansever Özer’in de bu hayvanlara sahip çıkıp, tedavilerini yaptırarak, burada ömür hakkı sunmaya çalıştığını anlatan Danacıoğlu, bunun belediyeler için epeyce büyük bir nimet olduğunu vurguladı.
Sincan Kaymakamı Abdullah Küçük’ün olay daha sonrası kendilerini arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiğini ve olayı yakından takip ettiklerini belirttiğini lisana getiren Danacıoğlu, takviye için buraya gelen gönüllüler, dernek idareleri, emniyet güçleri ve belediye yetkililerine teşekkür ederek, “İnşallah en kısa vakitte yaralar sarılır.” diye konuştu.
Bu sırada köpeklerin barındığı alanın kapılarını açan bekçi, alevlerin içinde mahsur kalan köpekleri kurtardı. Kısa müddette olay yerine gelen itfaiye takımları ise barınaktaki yangına müdahale ederek alevleri söndürdü.
Yangını haber alır almaz barınağa gelen Özer, hayvanseverlere bilgi vererek dayanağını istedi. Bu sırada Sincan Belediyesi Veterinerler İşleri Müdürlüğüne bağlı bir takım de acil müdahale için olay yerine geldi. Polis takımları de inceleme yaparak kundaklama kuşkusu üzerine soruşturma başlattı.
“CANLARIMI YAKMAYA ÇALIŞTILAR”
Olay daha sonrası gazetecilere açıklama yapan Özer, 5 yıldır kendi imkanları ve hayvanseverlerin takviyesi ile sokak hayvanlarına baktığını, 4 ay evvel de Sincan’da kiraladığı yere kurduğu özel barınakta, sokaklarda ömrünü sürdüremeyecek köpeklerin bakımını üstlendiğini söylemiş oldu.
Yangından kısa mühlet evvel barınaktan ayrıldığını anlatan Özer, “Buradaki bekçimiz beni arayarak ‘yangın var’ diye çağırdı. Koşarak geldik. Allah’tan canlarımızda zeval yok. Onların canlarında bir şey yok. Bekçimiz kafesin kapısını açmış, burada iki tane yavrum vardı, evvela onları dışarıya çıkarmış” dedi.
Yangında kimi kulübelerin, hayvanların soğuk havalarda üşememesi için aldıkları 50-55 battaniyenin ve fazlaca sayıda bakım aletinin yandığını tabir eden Özer, “Canlarımı yakmaya çalıştılar” diyerek kundaklama kuşkusu üzerinde durduklarını kaydetti. Özer, “Allah vicdan, merhamet versin, sahiden diyecek bir şey bulamıyorum” diye konuştu.
“İNŞALLAH EN KISA VAKİTTE YARALAR SARILIR”
Hayvanların Ömür Hakları Konfederasyonu Temsilcisi Tülay Danacıoğlu ise yangını haber alır almaz biroldukça istekli ve dernek üyesiyle barınağa geldiklerini söylemiş oldu.
Hayvanların ziyan görmesi kaygısıyla büyük endişe yaşadıklarını anlatan Danacıoğlu, “Buradaki bakılırsavli arkadaşın yangının çıkmasıyla bir arada padokları açıp ortak alana hayvanları çıkarmasıyla ziyan görmediler. Çok şükür, tek tesellimiz şu anda bu.” dedi.
Biroldukça belediye üzerine düşen bakılırsavi yapmadığı için hayvan popülasyonunun artmasıyla köpeklerin sokaklarda hayatını sürdüremeyecek duruma geldiğini, hayvansever Özer’in de bu hayvanlara sahip çıkıp, tedavilerini yaptırarak, burada ömür hakkı sunmaya çalıştığını anlatan Danacıoğlu, bunun belediyeler için epeyce büyük bir nimet olduğunu vurguladı.
Sincan Kaymakamı Abdullah Küçük’ün olay daha sonrası kendilerini arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiğini ve olayı yakından takip ettiklerini belirttiğini lisana getiren Danacıoğlu, takviye için buraya gelen gönüllüler, dernek idareleri, emniyet güçleri ve belediye yetkililerine teşekkür ederek, “İnşallah en kısa vakitte yaralar sarılır.” diye konuştu.