Samuag
New member
1 Eylül’de başlayan balık dönemi ile birlikte denize ağlarını atan balıkçıların yüzü hamsi, tekir, istavrit ve lüferdeki bolluk ile gülüyor. Balıkçılar, deniz sularının sıcak olmasından dolayı tam olarak istedikleri randımanı alamasa da önümüzdeki periyot için umutlu konuşuyor.
Balıkçılıkta yeni dönemi ntv.com.tr’ye pahalandıran İstanbul Bölgesel Su Eserleri Kooperatifler Birliği Lideri Erdoğan Kartal, şu an konuşmak için epeyce erken olsa da hamsinin bu sene havalar esmeye başlamadan denizlerde görünmesine dikkat çekti. Kartal, “Hamsinin fiyatı 30 TL’ye kadar geriledi. Geçen sene 40-50 TL civarında olan istavrit meblağları da hamsi ile tıpkı düzeyde. Bu fiyatlar havaların soğumasına bağlı olarak daha da düşebilir” dedi.
LÜFER FİYATI 50-60 LİRAYA DÜŞEBİLİR
Geçen seneye nazaran balıkçıların palamutta bekledikleri etkiyi bulamadıklarını fakat başka balıklarda bolluk yaşandığını kaydeden Kartal, “Özellikle lüferde dönem güzel geçecek üzere gözüküyor. Ekimde 50-60 liraya lüfer yiyebiliriz.” dedi.
Kartal, müsilajla ilgili olarak da balıklara yönelik bir sorun olmadığını lakin insanların ruhsal olarak tereddütünün devam ettiğini belirtti. Kartal, “müsailajda zehirli bir atık olmadığı için balık yemenin hiç bir riski yok” dedi.
“EKİM AYI KRİTİK”
Su Eserleri Kooperatifleri Merkez Birliği İdare Şurası Lideri Ramazan Özkaya da, istavrit, hamsi ve lüferin geçen seneye nazaran daha fazla olduğuna işaret ederek bu niçinle fiyatların daha da düşebileceğini söylemiş oldu. Ege’de lüferin, Karadeniz’de de orkinosun görünmeye başladığını kaydeden Özkaya, “Bizim için Ekim ayı son derece kritik. Asıl etkiyi denizler soğumaya başladığında nazaranceğiz” dedi.
“KOTA GELMEDEN STOKLAR KENDİNİ TOPARLAYAMAZ”
Sürdürülebilir balıkçılık için kota uygulamasına geçilmesi gerektiğini kaydeden Özkaya, her tekne için belli çeşitlere kota getirilmesi gerektiğini tabir etti. Teknelerin büyümesiyle atılan ağların da büyüdüğüne işaret eden Özkaya, “Önceden tekneler 30 metreydi, artık 60 metre. Denizdeki balık stoğunun kendisini toparlaması için bizce kota fazlaca önemli” dedi.
Öte yandan 10 yıldır Kocaeli’nde balıkçılık yapan Serkan Aydın, tezgahların dolduğunu fakat hala 3 şahıstan 2’sinin balık sipariş ederken müsilajdan dolayı huzursuz olduğunu söylemiş oldu. Balıkları Karadeniz’den getirdiklerini belirten Aydın,” Hava durumunu daima denetim etmek zorundayız, rüzgarın durumu bizi fazlaca etkiliyor. Ancak şu anki durum standartlara nazaran iyi” dedi.
Aydın, istavritin 30-40 TL, hamsinin 20-30 TL, tekirin de 30-40 TL bandında satıldığını kelamlarına ekledi.
Balıkçılıkta yeni dönemi ntv.com.tr’ye pahalandıran İstanbul Bölgesel Su Eserleri Kooperatifler Birliği Lideri Erdoğan Kartal, şu an konuşmak için epeyce erken olsa da hamsinin bu sene havalar esmeye başlamadan denizlerde görünmesine dikkat çekti. Kartal, “Hamsinin fiyatı 30 TL’ye kadar geriledi. Geçen sene 40-50 TL civarında olan istavrit meblağları da hamsi ile tıpkı düzeyde. Bu fiyatlar havaların soğumasına bağlı olarak daha da düşebilir” dedi.
LÜFER FİYATI 50-60 LİRAYA DÜŞEBİLİR
Geçen seneye nazaran balıkçıların palamutta bekledikleri etkiyi bulamadıklarını fakat başka balıklarda bolluk yaşandığını kaydeden Kartal, “Özellikle lüferde dönem güzel geçecek üzere gözüküyor. Ekimde 50-60 liraya lüfer yiyebiliriz.” dedi.
Kartal, müsilajla ilgili olarak da balıklara yönelik bir sorun olmadığını lakin insanların ruhsal olarak tereddütünün devam ettiğini belirtti. Kartal, “müsailajda zehirli bir atık olmadığı için balık yemenin hiç bir riski yok” dedi.
“EKİM AYI KRİTİK”
Su Eserleri Kooperatifleri Merkez Birliği İdare Şurası Lideri Ramazan Özkaya da, istavrit, hamsi ve lüferin geçen seneye nazaran daha fazla olduğuna işaret ederek bu niçinle fiyatların daha da düşebileceğini söylemiş oldu. Ege’de lüferin, Karadeniz’de de orkinosun görünmeye başladığını kaydeden Özkaya, “Bizim için Ekim ayı son derece kritik. Asıl etkiyi denizler soğumaya başladığında nazaranceğiz” dedi.
“KOTA GELMEDEN STOKLAR KENDİNİ TOPARLAYAMAZ”
Sürdürülebilir balıkçılık için kota uygulamasına geçilmesi gerektiğini kaydeden Özkaya, her tekne için belli çeşitlere kota getirilmesi gerektiğini tabir etti. Teknelerin büyümesiyle atılan ağların da büyüdüğüne işaret eden Özkaya, “Önceden tekneler 30 metreydi, artık 60 metre. Denizdeki balık stoğunun kendisini toparlaması için bizce kota fazlaca önemli” dedi.
Öte yandan 10 yıldır Kocaeli’nde balıkçılık yapan Serkan Aydın, tezgahların dolduğunu fakat hala 3 şahıstan 2’sinin balık sipariş ederken müsilajdan dolayı huzursuz olduğunu söylemiş oldu. Balıkları Karadeniz’den getirdiklerini belirten Aydın,” Hava durumunu daima denetim etmek zorundayız, rüzgarın durumu bizi fazlaca etkiliyor. Ancak şu anki durum standartlara nazaran iyi” dedi.
Aydın, istavritin 30-40 TL, hamsinin 20-30 TL, tekirin de 30-40 TL bandında satıldığını kelamlarına ekledi.