Samuag
New member
Global iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan yangın, sel, kuraklık risklerinin yanı sıra halk sıhhati için kıymetli bir tehdit daha kapıya dayandı.
Uzmanlar, alerjik tepkiler başta olmak üzere Dang Ateşi, Batı Nil, Sarı Humma, Zika ve Chikungunya virüslerine niye olan “Asya kaplan sivrisineği” çeşidinin, İstanbul’un yerleşik cinsleri ortasına girdiğini deklare etti.
ÖLDÜRÜCÜ BİR ÇEŞİT
Uzak Doğu orijinli Asya kaplan sivrisineği, milletlerarası nakliyat ve ticari faaliyetler sırasında evvel İspanya, Fransa, İtalya, Yunanistan’a taşındı. Global iklim değişikliğine bağlı yağış ve nem istikrarının düzgünce bozulmasıyla bilhassa son beş yıllık periyotta Marmara kıyıları, Trakya ve Gürcistan kıyılarından Giresun’a uzanan kıyı şeridinde de görülen öldürücü Asya kaplan sivrisineği, son iki yıldır İstanbul’un sulak yerlerinde çoğalmaya başladı.
Geçtiğimiz yaz devrine kadar kentin sulak ve yeşil alanlarını mesken tutan öldürücü Asya kaplan sivrisineğinin, artık megakentin yerleşik sinek tipi haline geldiği ve önümüzdeki devirde önemli sıhhat meselelerine niye olabileceği uyarısı yapıldı.
ÖLÜMCÜL ALERJİK TEPKİ ŞİKAYETİ
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, Milliyet gazetesinden Mert İnan’a yaptığı açıklamada, Asya kaplan sivrisineği meselesinin ciddiye alınması gerektiğini vurgularken şunları söylemiş oldu:
“Geçtiğimiz günlerde meslek hayatımda birinci sefer bu sivrisineğin ısırdığı ve anaflaksi (ciddi ölümcül alerjik reaksiyon) ile geç başlangıçlı şiddetli astım krizi yaşayan iki hasta kapımı çaldı. Çatalca’da Asya kaplan sivrisineğinin ısırdığı iki kardeşi kuvvetlikle sıhhatlerine kavuşturduk. Artık herkes bu sivrisinek cinsine karşı fazlaca dikkat etmeli. Bugüne kadar böcek yahut arı sokmasına bağlı alerjik tepki ortaya çıkan hastalarımız olmuştu lakin birinci sefer Asya kaplan sivrisineğinin niye olduğu önemli alerjik tepki gösteren hastalarla karşılaştık.”
“YERLEŞİK HALE GELDİ”
İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Parazitoloji Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Kerem Öter, “Bu sivrisinek maalesef yerleşik çeşit haline geldi. Araştırmalarımızı sürdürüyoruz lakin İstanbul, Kocaeli, Adapazarı, Trakya ve Ege’nin aşikâr bölgelerinden şikâyet ve çeşidin arttığına dair bildirimler alıyoruz. Asya kaplan sivrisineği, Uzakdoğu yerleşik tipi bulunmasına rağmen ticaret yollarıyla evvel Avrupa’ya akabinde da Türkiye’ye girdi. Bu tıbbın yumurtaları fazlaca sağlam olduğundan canlılığını kaybetmeyip fazlacaça ürüyorlar. İstanbul başta olmak üzere entegre uğraş uygulanması gerekir. Gelecek devirde Asya kaplan ilişkili hastalık yahut virüsler görülebilir” dedi.
“BU ÇEŞİT ARTIK ULUSAL BİR SORUN”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sıhhat Daire Lideri Uzman Dr. Lider Yüksel Eryiğit, “1.5 yıl evvel İstanbul için tehdit dediğimiz Asya kaplan sineği maalesef bu yıl sorun olarak ortaya çıktı” ikazında bulunarak şunları söylemiş oldu:
“Geçen yıl Sarıyer, Beykoz, Şile, Ümraniye, Silivri üzere yeşil ve sulak yerlerde görülen bu cins artık kent geneline yayılmaya başlamış durumda. İstanbul’un her semtinde Asya kaplan sineğini nazaranbiliyoruz. İstanbul’da 198 bin sinek üreme kaynağı tespit ettik. Asya kaplan tipi yalnızca İstanbul değil, tedbir alınmazsa, yakın vakitte Türkiye’nin değerli problemlerinden biri haline gelebilir. Sivrisinek çeşitlerinin üreme kaynaklarını her hafta denetim ediyoruz. Larva çabasının yalnızca ilkbaharda yapıldığı formunda yanlış bir algı ve bilgi kirliliği oluşturuldu. Bu probleme karşı uğraş algoritması oluşturup, Vektörle Çaba Bilim Kurulu’nu hayata geçirdik”
“Bu sorun tıpkı yangın, sel yahut iklim değişikliği üzere ulusal sorun kabul edilmeli” diyen Eryiğit, “Tropikal iklim ve sıcaklık kıymetlerindeki artış devam ederse, Asya kaplan çeşidiyle uğraş zorlaşacaktır. Bu sorun vakit içinde tüm Türkiye’nin sorunu haline gelecektir. Bizi en çok ürküten husus, hastalık etkeni olacak virüsleri taşıyan Asya kaplan çeşidinin bulaşıcı hastalıklara niye olmasıdır. her neyse ki şu an için bu biçimde bir durum olmadı” bilgisini verdi.
“SU BİRİKİNTİSİ OLMASI”
İstanbul Üniversitesi Zooloji Ana Bilim Dalı’ndan Fatih Dikmen “Asya kaplan tipi önemli risk oluşturduğundan tedbir alınmalı. Çeşitli virüs ve hastalıkları taşıyan bu tipe karşı, ilaçlama kâfi değil. İlaçtan kaçabilen sinekler ilaca dirençli hale geliyor. Popülasyon daha kuvvetli hale geliyor. İstanbul’daki dingin su kaynaklarını kurutmak ekosisteme ziyan vereceğinden, Asya kaplan sineği ve cinslerini yok edecek kurbağa yahut larva yiyen balık çeşitlerinin sulak alanlara yerleştirilmesi gündeme gelmeli. Asya kaplan dirençli bir cins olduğundan bir kap suda bile yumurtluyor. Vatandaşlarımız konutlarında, bahçelerinde su birikintileri bırakmasınlar” diye konuştu.
Uzmanlar, alerjik tepkiler başta olmak üzere Dang Ateşi, Batı Nil, Sarı Humma, Zika ve Chikungunya virüslerine niye olan “Asya kaplan sivrisineği” çeşidinin, İstanbul’un yerleşik cinsleri ortasına girdiğini deklare etti.
ÖLDÜRÜCÜ BİR ÇEŞİT
Uzak Doğu orijinli Asya kaplan sivrisineği, milletlerarası nakliyat ve ticari faaliyetler sırasında evvel İspanya, Fransa, İtalya, Yunanistan’a taşındı. Global iklim değişikliğine bağlı yağış ve nem istikrarının düzgünce bozulmasıyla bilhassa son beş yıllık periyotta Marmara kıyıları, Trakya ve Gürcistan kıyılarından Giresun’a uzanan kıyı şeridinde de görülen öldürücü Asya kaplan sivrisineği, son iki yıldır İstanbul’un sulak yerlerinde çoğalmaya başladı.
Geçtiğimiz yaz devrine kadar kentin sulak ve yeşil alanlarını mesken tutan öldürücü Asya kaplan sivrisineğinin, artık megakentin yerleşik sinek tipi haline geldiği ve önümüzdeki devirde önemli sıhhat meselelerine niye olabileceği uyarısı yapıldı.
ÖLÜMCÜL ALERJİK TEPKİ ŞİKAYETİ
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, Milliyet gazetesinden Mert İnan’a yaptığı açıklamada, Asya kaplan sivrisineği meselesinin ciddiye alınması gerektiğini vurgularken şunları söylemiş oldu:
“Geçtiğimiz günlerde meslek hayatımda birinci sefer bu sivrisineğin ısırdığı ve anaflaksi (ciddi ölümcül alerjik reaksiyon) ile geç başlangıçlı şiddetli astım krizi yaşayan iki hasta kapımı çaldı. Çatalca’da Asya kaplan sivrisineğinin ısırdığı iki kardeşi kuvvetlikle sıhhatlerine kavuşturduk. Artık herkes bu sivrisinek cinsine karşı fazlaca dikkat etmeli. Bugüne kadar böcek yahut arı sokmasına bağlı alerjik tepki ortaya çıkan hastalarımız olmuştu lakin birinci sefer Asya kaplan sivrisineğinin niye olduğu önemli alerjik tepki gösteren hastalarla karşılaştık.”
“YERLEŞİK HALE GELDİ”
İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Parazitoloji Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Kerem Öter, “Bu sivrisinek maalesef yerleşik çeşit haline geldi. Araştırmalarımızı sürdürüyoruz lakin İstanbul, Kocaeli, Adapazarı, Trakya ve Ege’nin aşikâr bölgelerinden şikâyet ve çeşidin arttığına dair bildirimler alıyoruz. Asya kaplan sivrisineği, Uzakdoğu yerleşik tipi bulunmasına rağmen ticaret yollarıyla evvel Avrupa’ya akabinde da Türkiye’ye girdi. Bu tıbbın yumurtaları fazlaca sağlam olduğundan canlılığını kaybetmeyip fazlacaça ürüyorlar. İstanbul başta olmak üzere entegre uğraş uygulanması gerekir. Gelecek devirde Asya kaplan ilişkili hastalık yahut virüsler görülebilir” dedi.
“BU ÇEŞİT ARTIK ULUSAL BİR SORUN”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sıhhat Daire Lideri Uzman Dr. Lider Yüksel Eryiğit, “1.5 yıl evvel İstanbul için tehdit dediğimiz Asya kaplan sineği maalesef bu yıl sorun olarak ortaya çıktı” ikazında bulunarak şunları söylemiş oldu:
“Geçen yıl Sarıyer, Beykoz, Şile, Ümraniye, Silivri üzere yeşil ve sulak yerlerde görülen bu cins artık kent geneline yayılmaya başlamış durumda. İstanbul’un her semtinde Asya kaplan sineğini nazaranbiliyoruz. İstanbul’da 198 bin sinek üreme kaynağı tespit ettik. Asya kaplan tipi yalnızca İstanbul değil, tedbir alınmazsa, yakın vakitte Türkiye’nin değerli problemlerinden biri haline gelebilir. Sivrisinek çeşitlerinin üreme kaynaklarını her hafta denetim ediyoruz. Larva çabasının yalnızca ilkbaharda yapıldığı formunda yanlış bir algı ve bilgi kirliliği oluşturuldu. Bu probleme karşı uğraş algoritması oluşturup, Vektörle Çaba Bilim Kurulu’nu hayata geçirdik”
“Bu sorun tıpkı yangın, sel yahut iklim değişikliği üzere ulusal sorun kabul edilmeli” diyen Eryiğit, “Tropikal iklim ve sıcaklık kıymetlerindeki artış devam ederse, Asya kaplan çeşidiyle uğraş zorlaşacaktır. Bu sorun vakit içinde tüm Türkiye’nin sorunu haline gelecektir. Bizi en çok ürküten husus, hastalık etkeni olacak virüsleri taşıyan Asya kaplan çeşidinin bulaşıcı hastalıklara niye olmasıdır. her neyse ki şu an için bu biçimde bir durum olmadı” bilgisini verdi.
“SU BİRİKİNTİSİ OLMASI”
İstanbul Üniversitesi Zooloji Ana Bilim Dalı’ndan Fatih Dikmen “Asya kaplan tipi önemli risk oluşturduğundan tedbir alınmalı. Çeşitli virüs ve hastalıkları taşıyan bu tipe karşı, ilaçlama kâfi değil. İlaçtan kaçabilen sinekler ilaca dirençli hale geliyor. Popülasyon daha kuvvetli hale geliyor. İstanbul’daki dingin su kaynaklarını kurutmak ekosisteme ziyan vereceğinden, Asya kaplan sineği ve cinslerini yok edecek kurbağa yahut larva yiyen balık çeşitlerinin sulak alanlara yerleştirilmesi gündeme gelmeli. Asya kaplan dirençli bir cins olduğundan bir kap suda bile yumurtluyor. Vatandaşlarımız konutlarında, bahçelerinde su birikintileri bırakmasınlar” diye konuştu.