Professional
New member
Kadir Has Üniversitesi ‘Türkiye Eğilimleri Araştırması’nın neticelerina göre Türkiye’de halkın ana gündem unsuru yüzde 22.7 ile ekonomik sıkıntılar. Listede ikinci sırayı, yüzde 6’dan yüzde 17.9’a yükselen ‘mülteciler’ ve üçüncü sırada geçen yıl birinci sırada olan yüzde 15.8 ile koronavirüs yer aldı.
Türk halkının mülteciler problemini salgından daha ciddiye aldığı değerlendirmesi yapılan araştırmada ‘2021’de ekonomik durumum kötüleşti’ diyenler yüzde 55.4, geçinemeyen ya da ailesini geçindiremediğini söyleyenler yüzde 57.2. olarak belirlendi.
Kadir Has Üniversitesi tarafınca her yıl yapılan ‘Türkiye Eğilimleri Araştırması’nın 2021 yılı sonuçları belirtildi. Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın uyumunda akademik bir takım tarafınca yürütülen araştırma kapsamında, 26 vilayette kent merkezlerinde yaşayan 18 yaş üzeri 1000 şahısla görüşüldü.
Araştırma neticelerina nazaran Türkiye halkının gündemindeki en değerli sıkıntı yüzde yüzde 22.7 ile ‘ekonomide yaşanan sorunlar’ olarak tespit edildi. Sıralamada ikinci sırayı, oranı geçen yılki yüzde 6’dan yüzde 17.9’a yükselen ‘mülteciler’ alıyor.
Araştırmada geçen yıl birinci sırada yer alan ‘koronavirüs salgını’ ise bu yıl yüzde 15.8’lik oranıyla üçüncü sıraya geriledi. Buna bakılırsa Türkiye’de halk, ‘mülteciler’ problemini koronavirüs salgınından daha önemli bir problem olarak görüyor. Anket çalışmaları Ekim ayında tamamlanan araştırma, 2021’in bilhassa son iki ayında yaşanan kur artışı sürecinde iktisadın algılanışına dair değerlendirmeleri kapsamıyor.
GEÇİM DÜŞÜNCESİ ÖNE ÇIKTI
Geçen yıl ‘kendisi ya da ailesini’ geçindiremediğini söyleyenlerin oranı yüzde 51.1 iken bu oran 2021’de yüzde 57.2’ye yükseldi. “Ekonomik olarak daha makûs durumdayım” diyenlerin orası yüzde 51.8’den yüzde 55.4’e yükselirken, iştirakçilerin yüzde 45.8’i ise ‘borçlarının seviyesinden’ tasa duyuyor. “Emekliliğim için yaptığım yatırım ve tasarruf ölçüsünden memnunum” diyenlerin oranı yüzde 29.1 iken, “Mevcut finansal durumdan memnunum” diyenlerin oranı yüzde 34.2 olarak görülüyor.
YÜZDE 75’İ TASARRUF YAPAMIYOR
BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün aktardığına nazaran Prof. Aydın’a bakılırsa her yıl aşağı üst yüzde 30’luk bir kesim, bundan evvelki yıla nazaran ekonomik olarak daha güzel durumda olduğunu belirtiyor. İştirakçilerin yalnızca yüzde 5.4’ü “Aylık muhtaçlıklarını karşıladıktan daha sonra tasarruf yapma imkânı” olduğunu belirtiyor. Yüzde 75’i hiç bir biçimde tasarruf yapamadığını, yüzde 20 de kimi vakit dedi.
YÜKSEK FAİZLER EKONOMİK SORUN
İştirakçilere göre Türkiye’de yakın devirde yaşanan ekonomik zorlukların temel sebebi ‘faizlerin yüksek olması’ yüzde 20.7 ile birinci sırada yer aldı. Bunun akabinde yüzde 14.8 ile ‘yüksek dış borçlanma’ ve yüzde 14.4 ile ‘göçmen ve mülteciler’ geliyor. Türkiye iktisadı açısından kıymetli görülen başka bahisler içinde ise enflasyonun yüksekliği, besin eserleri fiyatlarında artış, Türk Lirası’nın kıymet kaybetmesi, kira/ev fiyatlarında artışlar, işsizlik, vergi oranlarının yüksekliği ve gelir dağılımındaki eşitsizlik üzere ögeler dikkat çekiyor.
İKTİSADA TAKVİYE YÜZDE 40.8
İştirakçilerin yüzde 40.8’i hükümetin iktisat siyasetlerini ‘başarılı’ bulurken, yüzde 30.3’ü ise ‘başarısız’ buluyor. Buna rağmen iştirakçilerin yüzde 28.9’u, hükümetin iktisat siyasetlerini ‘ne başarılı ne başarısız’ bulduğunu belirtiyor.
‘KEMALİSTİM’ DİYENLER ARTTI
Araştırmada, ‘Kendinizi siyasi görüşünüz açısından nasıl tanımlarsınız?’ sorusuna yüzde 27.5 oranıyla en çok ‘muhafazakâr’ cevabı veriliyor. Bu tarifi yüzde 19.9 ile ‘Milliyetçi’ ve yüzde 19.2 ile ‘Kemalist’ takip ediyor. Son bir yıl içerisinde kendilerini ‘Kemalist’ olarak tanımlayanların oranı yüzde 10.3’ten yüzde 19.9’a yükseldiği belirtiliyor. ‘Muhafazakâr’ yahut ‘Siyasal İslamcı’ olduğunu belirtenlerin toplamında yıllar ortasında yaşanan değişime bakıldığında ise en yüksek oranı yakaladığı 2017’de yüzde 47.4 olarak kaydedilirken geçen yıl yüzde 34.6’ya kadar düştüğü, bu yıl ise yüzde 36.5 ile yavaşça bir yükseliş yakaladı.
YENİ SİSTEME TAKVİYE YÜZDE 55.7
İştirakçilerin yüzde 55.7’si ülkenin idare stili olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tercih ederken, yüzde 44.3’ü Parlamenter Sistem’i benimsediğini belirtiyor. Öte yandan, 2020’de iştirakçilerin yüzde 46.6’sı ‘Parlamento ve seçimlerle uğraşmak zorunda kalmayan kuvvetli bir başkana sahip olmak’ tercihinde bulunurken bu yıl bu oran yüzde 51,2’ye yükseliyor.
SURİYE VE MÜLTECİ RAHATSIZLIĞI ARTIYOR
Araştırma neticelerina nazaran, Suriye siyasetlerini başarısız bulanların oranı bu yıl yüzde 23.6’dan yüzde 38.1’e yükseliyor. Türkiye’deki sığınmacılardan memnuniyetsizlik ise bundan evvelki yıla göre yüzde 55.2’den yüzde 68.9’a çıktı. İştirakçilerin yüzde 80,4’ü sığınmacıların ülkeye alınmasına son verilmesi gerektiğini düşünüyor. Öte yandan, hükümetin dış siyasetini başarılı bulma oranı ise yükseliş gösteriyor. 2019’da iştirakçilerin yüzde 28.5’i, 2020’de ise yüzde 46.5’i hükümetin dış siyasetlerinden şad olduğunu lisana getirirken bu yıl yüzde 50,6’sı birebir fikri lisana getiriyor.
İKTİDAR BLOĞU MEMNUN MUHALEFET MUTSUZ
Araştırmaya katılan AK Parti seçmenlerinin yüzde 82’si Türkiye’de yaşamaktan memnun olduğunu söylüyor. Bu oran MHP’lilerde yüzde 74 iken HDP’de yüzde 37, GÜZEL Parti’de yüzde 44 ve CHP’de ise yüzde 41,5. Prof. Aydın “Siyasi konsolidasyonla bir arada iktidar bloğunda yüksek bir memnunluk oranı var, buna karşılık muhalefet bloğu mutsuzluğunu artırmış görünüyor” diyor.
TOPLUMSAL MEDYA KULLANIMI YAYGINLAŞTI KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI ÇAKILDI
Araştırmada toplumdaki kitap okuma sıklığı da belirlendi. İştirakçilerin yüzde 59.5’i kitap okumuyor. Yüzde 40.5’i ise kitap okuyor. Araştırmaya bakılırsa toplumun yüzde 77.4’ü tiyatroya gitmediğini belirtirken, yüzde 22.6’sı gittiğini söylemiş oldu. Sinemaya gitmeyenler yüzde 49.3 olarak belirlenirken gidenler yüzde 50.7 olarak ölçüldü. Gidilen etkinliklerde ise pop müzik konserleri yüzde 24.2 ile birinci sırada yer aldı. Onu futbol maçları yüzde yüzde 21.6, sanat ve halk müziği konseri 20.7, başka spor müsabakaları yüzde 16.7, stant 16.5, klasik müzik konseri 14.1, opera 5.2 ve bale 5.1 olarak izledi. Yüze 58.6’ıs gazete okumadığını, yüzde 41.4’ü okuduğunu tabir etti. Öte yandan toplumun yüzde 90.7’si günlük 2.3 saatini toplumsal medya hesaplarına ayırıyor. Yalnızca yüzde 9.3’ü toplumsal medya hesaplarına vakit ayırmıyor. Araştırmaya bakılırsa iştirakçilerin yüzde 35.6’sı günlük 1.8 saatini bilgisayar oyunlarıyla geçiriyor. Yüzde 64.4’ü ise bilgisayar oyunlarına vakit ayırmıyor.
Türk halkının mülteciler problemini salgından daha ciddiye aldığı değerlendirmesi yapılan araştırmada ‘2021’de ekonomik durumum kötüleşti’ diyenler yüzde 55.4, geçinemeyen ya da ailesini geçindiremediğini söyleyenler yüzde 57.2. olarak belirlendi.
Kadir Has Üniversitesi tarafınca her yıl yapılan ‘Türkiye Eğilimleri Araştırması’nın 2021 yılı sonuçları belirtildi. Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın uyumunda akademik bir takım tarafınca yürütülen araştırma kapsamında, 26 vilayette kent merkezlerinde yaşayan 18 yaş üzeri 1000 şahısla görüşüldü.
Araştırma neticelerina nazaran Türkiye halkının gündemindeki en değerli sıkıntı yüzde yüzde 22.7 ile ‘ekonomide yaşanan sorunlar’ olarak tespit edildi. Sıralamada ikinci sırayı, oranı geçen yılki yüzde 6’dan yüzde 17.9’a yükselen ‘mülteciler’ alıyor.
Araştırmada geçen yıl birinci sırada yer alan ‘koronavirüs salgını’ ise bu yıl yüzde 15.8’lik oranıyla üçüncü sıraya geriledi. Buna bakılırsa Türkiye’de halk, ‘mülteciler’ problemini koronavirüs salgınından daha önemli bir problem olarak görüyor. Anket çalışmaları Ekim ayında tamamlanan araştırma, 2021’in bilhassa son iki ayında yaşanan kur artışı sürecinde iktisadın algılanışına dair değerlendirmeleri kapsamıyor.
GEÇİM DÜŞÜNCESİ ÖNE ÇIKTI
Geçen yıl ‘kendisi ya da ailesini’ geçindiremediğini söyleyenlerin oranı yüzde 51.1 iken bu oran 2021’de yüzde 57.2’ye yükseldi. “Ekonomik olarak daha makûs durumdayım” diyenlerin orası yüzde 51.8’den yüzde 55.4’e yükselirken, iştirakçilerin yüzde 45.8’i ise ‘borçlarının seviyesinden’ tasa duyuyor. “Emekliliğim için yaptığım yatırım ve tasarruf ölçüsünden memnunum” diyenlerin oranı yüzde 29.1 iken, “Mevcut finansal durumdan memnunum” diyenlerin oranı yüzde 34.2 olarak görülüyor.
YÜZDE 75’İ TASARRUF YAPAMIYOR
BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün aktardığına nazaran Prof. Aydın’a bakılırsa her yıl aşağı üst yüzde 30’luk bir kesim, bundan evvelki yıla nazaran ekonomik olarak daha güzel durumda olduğunu belirtiyor. İştirakçilerin yalnızca yüzde 5.4’ü “Aylık muhtaçlıklarını karşıladıktan daha sonra tasarruf yapma imkânı” olduğunu belirtiyor. Yüzde 75’i hiç bir biçimde tasarruf yapamadığını, yüzde 20 de kimi vakit dedi.
YÜKSEK FAİZLER EKONOMİK SORUN
İştirakçilere göre Türkiye’de yakın devirde yaşanan ekonomik zorlukların temel sebebi ‘faizlerin yüksek olması’ yüzde 20.7 ile birinci sırada yer aldı. Bunun akabinde yüzde 14.8 ile ‘yüksek dış borçlanma’ ve yüzde 14.4 ile ‘göçmen ve mülteciler’ geliyor. Türkiye iktisadı açısından kıymetli görülen başka bahisler içinde ise enflasyonun yüksekliği, besin eserleri fiyatlarında artış, Türk Lirası’nın kıymet kaybetmesi, kira/ev fiyatlarında artışlar, işsizlik, vergi oranlarının yüksekliği ve gelir dağılımındaki eşitsizlik üzere ögeler dikkat çekiyor.
İKTİSADA TAKVİYE YÜZDE 40.8
İştirakçilerin yüzde 40.8’i hükümetin iktisat siyasetlerini ‘başarılı’ bulurken, yüzde 30.3’ü ise ‘başarısız’ buluyor. Buna rağmen iştirakçilerin yüzde 28.9’u, hükümetin iktisat siyasetlerini ‘ne başarılı ne başarısız’ bulduğunu belirtiyor.
‘KEMALİSTİM’ DİYENLER ARTTI
Araştırmada, ‘Kendinizi siyasi görüşünüz açısından nasıl tanımlarsınız?’ sorusuna yüzde 27.5 oranıyla en çok ‘muhafazakâr’ cevabı veriliyor. Bu tarifi yüzde 19.9 ile ‘Milliyetçi’ ve yüzde 19.2 ile ‘Kemalist’ takip ediyor. Son bir yıl içerisinde kendilerini ‘Kemalist’ olarak tanımlayanların oranı yüzde 10.3’ten yüzde 19.9’a yükseldiği belirtiliyor. ‘Muhafazakâr’ yahut ‘Siyasal İslamcı’ olduğunu belirtenlerin toplamında yıllar ortasında yaşanan değişime bakıldığında ise en yüksek oranı yakaladığı 2017’de yüzde 47.4 olarak kaydedilirken geçen yıl yüzde 34.6’ya kadar düştüğü, bu yıl ise yüzde 36.5 ile yavaşça bir yükseliş yakaladı.
YENİ SİSTEME TAKVİYE YÜZDE 55.7
İştirakçilerin yüzde 55.7’si ülkenin idare stili olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tercih ederken, yüzde 44.3’ü Parlamenter Sistem’i benimsediğini belirtiyor. Öte yandan, 2020’de iştirakçilerin yüzde 46.6’sı ‘Parlamento ve seçimlerle uğraşmak zorunda kalmayan kuvvetli bir başkana sahip olmak’ tercihinde bulunurken bu yıl bu oran yüzde 51,2’ye yükseliyor.
SURİYE VE MÜLTECİ RAHATSIZLIĞI ARTIYOR
Araştırma neticelerina nazaran, Suriye siyasetlerini başarısız bulanların oranı bu yıl yüzde 23.6’dan yüzde 38.1’e yükseliyor. Türkiye’deki sığınmacılardan memnuniyetsizlik ise bundan evvelki yıla göre yüzde 55.2’den yüzde 68.9’a çıktı. İştirakçilerin yüzde 80,4’ü sığınmacıların ülkeye alınmasına son verilmesi gerektiğini düşünüyor. Öte yandan, hükümetin dış siyasetini başarılı bulma oranı ise yükseliş gösteriyor. 2019’da iştirakçilerin yüzde 28.5’i, 2020’de ise yüzde 46.5’i hükümetin dış siyasetlerinden şad olduğunu lisana getirirken bu yıl yüzde 50,6’sı birebir fikri lisana getiriyor.
İKTİDAR BLOĞU MEMNUN MUHALEFET MUTSUZ
Araştırmaya katılan AK Parti seçmenlerinin yüzde 82’si Türkiye’de yaşamaktan memnun olduğunu söylüyor. Bu oran MHP’lilerde yüzde 74 iken HDP’de yüzde 37, GÜZEL Parti’de yüzde 44 ve CHP’de ise yüzde 41,5. Prof. Aydın “Siyasi konsolidasyonla bir arada iktidar bloğunda yüksek bir memnunluk oranı var, buna karşılık muhalefet bloğu mutsuzluğunu artırmış görünüyor” diyor.
TOPLUMSAL MEDYA KULLANIMI YAYGINLAŞTI KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI ÇAKILDI
Araştırmada toplumdaki kitap okuma sıklığı da belirlendi. İştirakçilerin yüzde 59.5’i kitap okumuyor. Yüzde 40.5’i ise kitap okuyor. Araştırmaya bakılırsa toplumun yüzde 77.4’ü tiyatroya gitmediğini belirtirken, yüzde 22.6’sı gittiğini söylemiş oldu. Sinemaya gitmeyenler yüzde 49.3 olarak belirlenirken gidenler yüzde 50.7 olarak ölçüldü. Gidilen etkinliklerde ise pop müzik konserleri yüzde 24.2 ile birinci sırada yer aldı. Onu futbol maçları yüzde yüzde 21.6, sanat ve halk müziği konseri 20.7, başka spor müsabakaları yüzde 16.7, stant 16.5, klasik müzik konseri 14.1, opera 5.2 ve bale 5.1 olarak izledi. Yüze 58.6’ıs gazete okumadığını, yüzde 41.4’ü okuduğunu tabir etti. Öte yandan toplumun yüzde 90.7’si günlük 2.3 saatini toplumsal medya hesaplarına ayırıyor. Yalnızca yüzde 9.3’ü toplumsal medya hesaplarına vakit ayırmıyor. Araştırmaya bakılırsa iştirakçilerin yüzde 35.6’sı günlük 1.8 saatini bilgisayar oyunlarıyla geçiriyor. Yüzde 64.4’ü ise bilgisayar oyunlarına vakit ayırmıyor.