Ethereum
New member
Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rauf Karasu, Rekabet Kurumu’nun soruşturması kapsamında 5 zincir markete ve bir tedarikçi şirkete 29 Ekim’de toplam 2,7 milyar lira civarındaki idari para cezası kesilmesine ait değerlendirmelerde bulundu.
Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 57. unsuruna göre, kanuna karşıt davrananların, bu işten ziyan bakılırsanlerin her türlü ziyanını tazmine mecbur olduğunu vurgulayan Karasu, şunları kaydetti:
“Tüketiciler, müşteriler ve esnaflar zincir marketlerden satın aldıkları mal karşılığında ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı yahut fiyatlar anlaşılarak belirlenmeseydi ödemekte olacakları bedel içindeki farkı ziyan olarak talep edebilirler. Ayrıyeten, şunu da vurgulayalım ki ortaya çıkan ziyan, zincir marketlerin muahedesi ya da sonucu yahut ağır dikkatsizliğinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hakim, ziyan nazarannlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da ziyana niye olanların elde ettiği yahut elde etmesi olası olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilir.
Ben müşteri olarak bir malı 1000 liraya satın aldım. Rekabet sınırlanmasaydı yahut fiyatlar bir arada belirlenmemiş olsaydı bu malı 500 liraya alabileceğimi ispatlarsam malı satan zincir market bana 1500 lira ödeme yapmak zorunda kalacak. Benim ziyanım 500 lirayken 1500 liraya alıyorum. Burada zararın tazmini yanında rekabeti engelleyerek fiyat belirleyen firmaların cezalandırılması amaçlanmıştır.
ötürüsıyla zincir marketler zararın üç katı oranında tazminat ödemek zorunda kalabilir.”
“KARARIN BİLDİRİSİNDEN 60 GÜN daha sonra MÜŞTERİLER TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR”
Karasu, tüketicilerin zincir marketlere açacakları davalar için yaptıkları alışverişi fiş ve faturayla belgelemesi gerekebileceğini lisana getirerek, “Yargıtay birtakım kararlarında, tüketicilerin dava açması için Rekabet Heyeti sonucunın nihaileşmesinin beklenmesi gerektiğine hükmetmiştir. Doktrinde de bu mevzuda görüş birliği bulunmamaktadır.
Bu niçinle Rekabet Heyeti sonucuna karşı dava açmayan zincir marketlere karşı sonucun bildiriminden 60 gün daha sonra müşteriler tazminat davası açabilir. Çünkü dava açma müddeti geçtikten daha sonra karar mutlaklaşmış oluyor. Lakin sonucu yargıya taşıyan firmalara karşı dava açmadan evvel ilgili yargı sonucunın mutlaklaşmasını beklemek daha uygun olur diye düşünüyorum” dedi.
“TTK’NİN 56. HUSUSUNA NAZARAN TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR”
Karasu, fahiş fiyat niçiniyle ziyan bakılırsan tüketicilerin Rekabetin Korunması Hakkında Kanun haricinde Türk Ticaret Kanunu (TTK) kararlarına bakılırsa de zararın tazmini için dava açabileceğini belirterek, şu ayrıntıları paylaştı:
“Girdi maliyeti ve döviz kuru artışı üzere fiyat değişimlerinden etkilenmemesine karşın bu durumlardan etkileniyormuş üzere hareket ederek fiyat artıran dürüstlük kuralına alışılmamış davranmış olur. Dürüstlük kuralına muhalif davranışlar ile ticari uygulamalar TTK’nin 54. unsuruna bakılırsa haksız rekabet sayılmıştır. Kelam konusu bu aksiyon bununla birlikte TTK’nin 55/1-e kararına nazaran iş kaidelerine uymama kapsamında da haksız rekabet sayılır.
Haksız rekabet hallerinde ziyan nazarann tüketiciler ve tüketici sayılmayan öteki müşteriler, TTK’nin 56. hususuna nazaran tazminat davası açabilir.
Haksız rekabetin tespiti halinde tüketiciler her bölümdeki işletmeye karşı tazminat davası açabilir. Rekabet Kurumunun sonucuna da gereksinim yok. Müşteriler açacakları dava ile ödedikleri fazla fiyatın iadesini ve ispat etmek kaidesiyle diğer ziyanların tazminini talep edebilirler.”
“BU CEZALAR UMARIM CAYDIRICI OLUR”
Fahiş fiyatların önlenmesi konusunda Rekabet Kurumu’nun yanında Haksız Fiyat Kıymetlendirme Heyeti’ne da yetki ve nazaranv verildiğine dikkati çeken Karasu, “Bu cezalar umarım caydırıcı olur ve zincir marketler birlikte hareket ederek meblağları belirlemezler. Lakin zincir marketler haricinde biroldukça dalda kur artışları ve maliyet yükselişleri mazeret edilerek fahiş fiyat uygulayan işletmeler var. Bu dallarda de fahiş fiyatlar tespit edilerek gerekli cezalar verilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 57. unsuruna göre, kanuna karşıt davrananların, bu işten ziyan bakılırsanlerin her türlü ziyanını tazmine mecbur olduğunu vurgulayan Karasu, şunları kaydetti:
“Tüketiciler, müşteriler ve esnaflar zincir marketlerden satın aldıkları mal karşılığında ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı yahut fiyatlar anlaşılarak belirlenmeseydi ödemekte olacakları bedel içindeki farkı ziyan olarak talep edebilirler. Ayrıyeten, şunu da vurgulayalım ki ortaya çıkan ziyan, zincir marketlerin muahedesi ya da sonucu yahut ağır dikkatsizliğinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hakim, ziyan nazarannlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da ziyana niye olanların elde ettiği yahut elde etmesi olası olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilir.
Ben müşteri olarak bir malı 1000 liraya satın aldım. Rekabet sınırlanmasaydı yahut fiyatlar bir arada belirlenmemiş olsaydı bu malı 500 liraya alabileceğimi ispatlarsam malı satan zincir market bana 1500 lira ödeme yapmak zorunda kalacak. Benim ziyanım 500 lirayken 1500 liraya alıyorum. Burada zararın tazmini yanında rekabeti engelleyerek fiyat belirleyen firmaların cezalandırılması amaçlanmıştır.
ötürüsıyla zincir marketler zararın üç katı oranında tazminat ödemek zorunda kalabilir.”
“KARARIN BİLDİRİSİNDEN 60 GÜN daha sonra MÜŞTERİLER TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR”
Karasu, tüketicilerin zincir marketlere açacakları davalar için yaptıkları alışverişi fiş ve faturayla belgelemesi gerekebileceğini lisana getirerek, “Yargıtay birtakım kararlarında, tüketicilerin dava açması için Rekabet Heyeti sonucunın nihaileşmesinin beklenmesi gerektiğine hükmetmiştir. Doktrinde de bu mevzuda görüş birliği bulunmamaktadır.
Bu niçinle Rekabet Heyeti sonucuna karşı dava açmayan zincir marketlere karşı sonucun bildiriminden 60 gün daha sonra müşteriler tazminat davası açabilir. Çünkü dava açma müddeti geçtikten daha sonra karar mutlaklaşmış oluyor. Lakin sonucu yargıya taşıyan firmalara karşı dava açmadan evvel ilgili yargı sonucunın mutlaklaşmasını beklemek daha uygun olur diye düşünüyorum” dedi.
“TTK’NİN 56. HUSUSUNA NAZARAN TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR”
Karasu, fahiş fiyat niçiniyle ziyan bakılırsan tüketicilerin Rekabetin Korunması Hakkında Kanun haricinde Türk Ticaret Kanunu (TTK) kararlarına bakılırsa de zararın tazmini için dava açabileceğini belirterek, şu ayrıntıları paylaştı:
“Girdi maliyeti ve döviz kuru artışı üzere fiyat değişimlerinden etkilenmemesine karşın bu durumlardan etkileniyormuş üzere hareket ederek fiyat artıran dürüstlük kuralına alışılmamış davranmış olur. Dürüstlük kuralına muhalif davranışlar ile ticari uygulamalar TTK’nin 54. unsuruna bakılırsa haksız rekabet sayılmıştır. Kelam konusu bu aksiyon bununla birlikte TTK’nin 55/1-e kararına nazaran iş kaidelerine uymama kapsamında da haksız rekabet sayılır.
Haksız rekabet hallerinde ziyan nazarann tüketiciler ve tüketici sayılmayan öteki müşteriler, TTK’nin 56. hususuna nazaran tazminat davası açabilir.
Haksız rekabetin tespiti halinde tüketiciler her bölümdeki işletmeye karşı tazminat davası açabilir. Rekabet Kurumunun sonucuna da gereksinim yok. Müşteriler açacakları dava ile ödedikleri fazla fiyatın iadesini ve ispat etmek kaidesiyle diğer ziyanların tazminini talep edebilirler.”
“BU CEZALAR UMARIM CAYDIRICI OLUR”
Fahiş fiyatların önlenmesi konusunda Rekabet Kurumu’nun yanında Haksız Fiyat Kıymetlendirme Heyeti’ne da yetki ve nazaranv verildiğine dikkati çeken Karasu, “Bu cezalar umarım caydırıcı olur ve zincir marketler birlikte hareket ederek meblağları belirlemezler. Lakin zincir marketler haricinde biroldukça dalda kur artışları ve maliyet yükselişleri mazeret edilerek fahiş fiyat uygulayan işletmeler var. Bu dallarda de fahiş fiyatlar tespit edilerek gerekli cezalar verilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.