Samuag
New member
Son dakika haberi!
Ulusal Savunma Bakanı Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı daha sonrasında gazetecilerle Türkiye’nin NATO Daimi Temsilciliğinde bir ortaya geldi. Toplantıya yönelik değerlendirmelerde bulunan Akar, gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ait açıklamalarda bulundu.
NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ağır geçtiğini belirten Akar, “Savunma ve caydırıcılık hususlarının üzerinde ehemmiyetle duruldu. Ayrıyeten Afganistan başta olmak üzere bölgesel ve global gelişmeler de bakanlar tarafınca ele alındı. Türkiye olarak tüm görüşlerimizi açık ve net bir biçimde ortaya koyduk. Görüşlerimizin birtakım ülkelerce de paylaşıldığını memnuniyetle müşahede ettik” sözünü kullandı.
Başta DEAŞ, FETÖ ve PKK/YPG olmak üzere Türkiye’nin tüm terör örgütleriyle kararlılıkla çaba ettiğini bir defa daha vurguladıklarını aktaran Akar, “Teröristin dini ve etnik yapısı olmaz noktasından hareketle ‘terörist teröristtir’ tarifiyle çabamızı sürdürdüğümüzü belirttik” dedi.
görüşmede NATO-AB bağlarının yanı sıra iklim değişikliğinin de gündeme geldiğini belirten Akar, “Türkiye’nin Paris Protokolü’nü onayladığını hatırlatarak Türkiye’nin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bunun gereğini yapmaya başladığını ve bundan daha sonra da yapacağımızı söylemiş olduk. Ayrıyeten Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde gerçekleştirilen ‘Sıfır Atık Projesi’ esasen yurt genelinde uygulanmaya devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinin de faal rol aldığı proje bu alandaki en kıymetli çalışmalardan biri olma özelliği taşıyor” diye konuştu.
“SORUMLULULKLARIMIZIN BİLİNCİNDEYİZ”
Türkiye’nin NATO ortasındaki sorumluluklarını bugüne kadar yerine getirdiğini, bundan daha sonra da getirmeye devam edeceğini vurgulayan Akar, “Bazıları şuurlu yahut bilinçsiz olarak ‘Türkiye bir yere mi gidiyor’ üzere telaffuzlarda bulunuyor. Türkiye’nin bir yere gittiği yok. 70 yıldan beri biz NATO’nun onurlu bir üyesiyiz. Sorumluluklarımızın şuurundayız. Bugüne kadar sorumluluklarımızı yerine getirdik bundan daha sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
NATO Karargahı’nda İngiltere, ABD, Yunanistan, İspanya, Polonya, Macaristan, Romanya, İtalya, Slovenya, Letonya ve Bulgaristan Savunma Bakanları ile gerçekleştirdikleri kısa periyodik görüşmelerle savunma ve güvenlik alanlarında görüş alışverişinde bulunduklarını tabir eden Akar, “Bu görüşmelere bağlı olarak önümüzdeki günlerde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
“TERÖR KORİDORUNU ENGELLEDİK”
Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki terörist ögelerin varlığına ait soru üzerine Akar, Türkiye’nin tüm komşularının hudutlarına ve egemenlik haklarına saygılı olduğunu vurguladı. Amaçlarında “sadece ve yalnızca teröristlerin olduğunu” lisana getiren Akar, şunları söylemiş oldu:
“Kürt kardeşlerimize karşı faaliyet gösterdiğimiz’ halindeki telaffuzlar fitne çıkarmaya, ortalığı karıştırmaya yönelik temelsiz tezlerdir. Kürtlerin kardeşimiz olduğunun, ekmeğimizi, suyumuzu paylaştığımızın en açık göstergesi şehitliklerimizdir. Örneğin Çanakkale Şehitliğimizde Suriye’den 687, Irak’tan 46, Lübnan’dan 50, Filistin’den 92, Hicaz’dan 11, Libya’dan 20 ve Tunus, Mısır ve Sudan’dan şehidimiz var. Bizim kardeşlik davamızın ne kadar gerçek olduğunu yakın tarihimizdeki olaylar açıkça göstermektedir. Bizim tek gayemiz teröristlerdir. Asil milletimizi, 40 yıldan beri başına musallat olan terör belasından kurtarmakta kararlıyız. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar da uğraşımız kararlılıkla devam edecek. ”
Akar, Türkiye’nin hudutlarını korumakla birlikte NATO’nun da sonlarının korunmasına katkı sağladıklarını belirterek, “Sınırlarımızın çabucak yakınında bir terör koridoruna müsaade etmeyeceğimizi söylemiş olduk. Yaptığımız operasyonlarla terör koridorunu engelledik” diye konuştu. Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelere de değinen Akar, şunları söylemiş oldu:
“ABD’lilerle Ruslarla yaptığımız mutabakatlar var. Bu mutabakatlarda bize düşen ne var ise en güzel biçimde yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Muhataplarımıza da kendilerine düşen vazifeleri yapmalarını hatırlatıyoruz. Sağlanan bir ateşkes var. Vakit zaman birtakım ihlaller, çatışmalar, akınlar olsa da genel manada alınan önlemler çerçevesinde ateşkes ve istikrar sürüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Soçi’de Sayın Putin ile yaptıkları toplantıdan daha sonra ortam daha sakin bir hale gelmişken, 20 Ekim’de Şam’da bir atak oldu. Bombalı hücum daha sonrasında 14 Suriye askeri, ondan sonrasında rejim ögeleri tarafınca İdlib’de yapılan akınlar kararında 10 saf insan hayatını kaybetti. İdlib’deki beşerler Şam’daki olaylarla hiç bir alakası olmayan suçsuz insanlardı.”
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde teröristlerden arındırılan bölgelerde ömrün olağana dönmesine yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Akar, “Bu çalışmalarımızı kimileri ‘Buralara yerleşiyorsunuz’ diye yanlış yorumluyor. İnsanoğlu su, ekmek, barınma olmadan yaşayamaz. Bizim oradaki çalışmamız bölgedekilerin insani muhtaçlıklarını karşılamaya yönelik. Bunu diğer biçimde yorumlamak gerçek değil” dedi.
İdlib’deki gelişmelere değinen Akar, “Bizim mevcudiyetimiz değerli. Bizim oradaki varlığımız rejimin katliamlarını engelliyor. Bunun engellenmesi de göç dalgasını ve radikalleşmeyi durduruyor” diye konuştu.
YUNANİSTAN SAVUNMA BAKANI GÖRÜŞMESİ
Yunanistan ile Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta yaşanan problemlere ait değerlendirmesi sorulan Akar, Türkiye’nin problemlerin güzel komşuluk çerçevesinde diyalog yoluyla tahlilinden yana olduğunu bir dahaledi.
Bununla ilgili temaslarını sürdürdüklerini, Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile de NATO Karargahı’nda görüştüklerini hatırlatan Akar, “Yunan Savunma Bakanı ile olumlu, yapan bir görüşme yaptık. Bu görüşmenin olumlu sonuçlarını önümüzdeki periyotta görmeyi bekliyoruz” dedi.
“Biz tansiyonu artıran, provokatif hareket ve telaffuzların yarar sağlamayacağını her vakit lisana getirdik. Birtakım siyasi figürlerin, şahısların bu hususta öne çıktığını, bunun önlenmesi gerektiğini muhataplarımıza söylemiş olduk, söylemeye devam ediyoruz. Bu ortada birtakım ülkelerin de kışkırtma ve teşvikiyle silahlanma başta olmak üzere kimi hareketler ortaya çıkıyor. Bunların orta ve uzun vadede hiç bir faydasının olmadığının bilinmesini istiyoruz. niye? Biz yeterli komşuluk bağları ortasında birlikte yaşamayı, zenginliklerden birlikte yaralanmayı ve ülkelerimizin itimat ve refah ortasında yaşamasına çaba ediyoruz. Bunun haricinde NATO’nun ortasında olmamıza karşın birtakım ittifaklar aranmasının hem NATO’ya hem ikili bağlara ziyan vereceğini, inancı sarsacağını her insanın bilmesi gerekir.”
YUNANİSTAN’IN SİLAHLANMA YARIŞI
“Mevcut ittifakların ruhuna, lafzına uygun hareket etmek lazım” diyen Akar, şu biçimde devam etti:
”İçinde bulunduğumuz NATO ittifakı günümüzde ve tarihteki en kuvvetli savunma örgütüdür. ötürüsıyla bunun ortasındayken bunun haricinde öteki arayışların uygun olmadığını her insanın görmesi lazım. Şayet müttefikler içinde NATO haricinde farklı bir ittifak olursa bunlar NATO’nun 2030 vizyonuna da terstir. NATO, birlik olmaktan, birliktelikten bahsediyor. Bunların dışına çıkmanız NATO’yu aşındırmak manasına gelir.”
Yunanistan’ın son devir girdiği “silahlanma yarışına” da değinen Akar, “Bu, ‘Türkiye’ye karşı değil’ diyorlar. Pekala kime karşı” diye sordu. Akar, Türkiye’nin müttefikleri ve ortakları için hiç bir vakit bir tehdit olmadığını belirterek, “Türkiye müttefikleri ve ortakları için emniyetli, kuvvetli ve aktif bir müttefiktir. Bunun herkes tarafınca bilinmesi lazım. Ayrıyeten söz edildiği üzere ekonomik sorun yaşayan Yunanistan’ın bu biçimde maceralara girmesinin Yunan halkının hayatını daha da zorlaştıracağını görmek lazım” dedi.
F16 TEDARİKİ
Türkiye’nin ABD’den F-16 tedarikine ait soru üzerine Akar, “84 milyon nüfusumuzu, 780 bin kilometrekare topraklarımızı ve bu çerçevedeki hak ve hukukumuzun korunması bizim görevimiz. Bunu nasıl yapacağız? Ordumuzla yapacağız. Ordu ne demek? İşçi ve donanım demek. Bunu yerine getirmeye çalışıyoruz. Yani ordumuzu en yeterli biçimde teçhiz etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde savunma sanayiinde yerlilik oranının yüzde 80’lere yaklaştığını lisana getiren Akar, “Biroldukca muhtaçlığımızı yerli olarak karşılayabilecek durumdayız. Bunun haricinde karşılamamız gereken gereksinimlerimiz da var. Uçak tedariki için batı kaynaklarından tedarik çalışmalarımıza başlıyoruz. Bu manada elimizdeki F16’ların yenilenmesi lazım. Stratejik müttefikimiz, dostumuz ABD’den hem blok 70 Viper F16 tedariki tıpkı vakitte elimizdeki kimi uçakların modernize edilmesi için teknik çalışma başlatıldı. Süreci takip ediyoruz. Türkiye’nin, TSK’nın güçlenmesi hem de NATO savunmasının güçlenmesi manasına geliyor” sözlerini kullandı.
ABD Savunma Bakanı Austin ile görüşmesinin nasıl geçtiğine yönelik soruya da Akar, “30 Ekim’de Roma’da Önderler Doruğu yapılacak. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Biden görüşecek. Buradaki temaslarla o doruğun olumlu, yapan, rahat, sıkıntıları çözücü biçimde gerçekleşmesine yönelik elimizden gelen katkıyı sağlamaya çalışıyoruz” karşılığını verdi.
“YERİ VE VAKTİ GELDİĞİNDE GEREKEN YAPILIR”
Suriye’nin kuzeyinden son periyotta gerçekleşen terör örgütü PKK/YPG hücumlarına ait soru üzerine de Akar, “Olayları epeyce yakından takip ediyoruz. Yeri ve vakti geldiğinde gereken yapılır. Hak ve menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugüne kadar yapıldığı üzere, bundan daha sonra da yapılacak” dedi.
İşçi teminine yönelik son devirde ortaya atılan argümanlara da reaksiyon gösteren Akar, şunları kaydetti:
“Personel seçimi, alımı, terfisi, tayini hususlarında hiç bir biçimde hiç bir dış tesirin rol oynaması kelam konusu değil. Gerçeklerle alakası olmayan bu savlar boş laftan öbür bir şey değil. Şayet bu bilgisizlik niçiniyle yapılmıyorsa ülkemiz, milletimiz için Cumhuriyeti tarihimizin en ağır periyodunu yaşayan Silahlı Kuvvetleri çalışanına yönelik fitne ve fesattır. Bu ordubozanlıktan öteki bir şey değildir, kabul edilemez .“
Ulusal Savunma Bakanı Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı daha sonrasında gazetecilerle Türkiye’nin NATO Daimi Temsilciliğinde bir ortaya geldi. Toplantıya yönelik değerlendirmelerde bulunan Akar, gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ait açıklamalarda bulundu.
NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ağır geçtiğini belirten Akar, “Savunma ve caydırıcılık hususlarının üzerinde ehemmiyetle duruldu. Ayrıyeten Afganistan başta olmak üzere bölgesel ve global gelişmeler de bakanlar tarafınca ele alındı. Türkiye olarak tüm görüşlerimizi açık ve net bir biçimde ortaya koyduk. Görüşlerimizin birtakım ülkelerce de paylaşıldığını memnuniyetle müşahede ettik” sözünü kullandı.
Başta DEAŞ, FETÖ ve PKK/YPG olmak üzere Türkiye’nin tüm terör örgütleriyle kararlılıkla çaba ettiğini bir defa daha vurguladıklarını aktaran Akar, “Teröristin dini ve etnik yapısı olmaz noktasından hareketle ‘terörist teröristtir’ tarifiyle çabamızı sürdürdüğümüzü belirttik” dedi.
görüşmede NATO-AB bağlarının yanı sıra iklim değişikliğinin de gündeme geldiğini belirten Akar, “Türkiye’nin Paris Protokolü’nü onayladığını hatırlatarak Türkiye’nin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bunun gereğini yapmaya başladığını ve bundan daha sonra da yapacağımızı söylemiş olduk. Ayrıyeten Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde gerçekleştirilen ‘Sıfır Atık Projesi’ esasen yurt genelinde uygulanmaya devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinin de faal rol aldığı proje bu alandaki en kıymetli çalışmalardan biri olma özelliği taşıyor” diye konuştu.
“SORUMLULULKLARIMIZIN BİLİNCİNDEYİZ”
Türkiye’nin NATO ortasındaki sorumluluklarını bugüne kadar yerine getirdiğini, bundan daha sonra da getirmeye devam edeceğini vurgulayan Akar, “Bazıları şuurlu yahut bilinçsiz olarak ‘Türkiye bir yere mi gidiyor’ üzere telaffuzlarda bulunuyor. Türkiye’nin bir yere gittiği yok. 70 yıldan beri biz NATO’nun onurlu bir üyesiyiz. Sorumluluklarımızın şuurundayız. Bugüne kadar sorumluluklarımızı yerine getirdik bundan daha sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
NATO Karargahı’nda İngiltere, ABD, Yunanistan, İspanya, Polonya, Macaristan, Romanya, İtalya, Slovenya, Letonya ve Bulgaristan Savunma Bakanları ile gerçekleştirdikleri kısa periyodik görüşmelerle savunma ve güvenlik alanlarında görüş alışverişinde bulunduklarını tabir eden Akar, “Bu görüşmelere bağlı olarak önümüzdeki günlerde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
“TERÖR KORİDORUNU ENGELLEDİK”
Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki terörist ögelerin varlığına ait soru üzerine Akar, Türkiye’nin tüm komşularının hudutlarına ve egemenlik haklarına saygılı olduğunu vurguladı. Amaçlarında “sadece ve yalnızca teröristlerin olduğunu” lisana getiren Akar, şunları söylemiş oldu:
“Kürt kardeşlerimize karşı faaliyet gösterdiğimiz’ halindeki telaffuzlar fitne çıkarmaya, ortalığı karıştırmaya yönelik temelsiz tezlerdir. Kürtlerin kardeşimiz olduğunun, ekmeğimizi, suyumuzu paylaştığımızın en açık göstergesi şehitliklerimizdir. Örneğin Çanakkale Şehitliğimizde Suriye’den 687, Irak’tan 46, Lübnan’dan 50, Filistin’den 92, Hicaz’dan 11, Libya’dan 20 ve Tunus, Mısır ve Sudan’dan şehidimiz var. Bizim kardeşlik davamızın ne kadar gerçek olduğunu yakın tarihimizdeki olaylar açıkça göstermektedir. Bizim tek gayemiz teröristlerdir. Asil milletimizi, 40 yıldan beri başına musallat olan terör belasından kurtarmakta kararlıyız. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar da uğraşımız kararlılıkla devam edecek. ”
Akar, Türkiye’nin hudutlarını korumakla birlikte NATO’nun da sonlarının korunmasına katkı sağladıklarını belirterek, “Sınırlarımızın çabucak yakınında bir terör koridoruna müsaade etmeyeceğimizi söylemiş olduk. Yaptığımız operasyonlarla terör koridorunu engelledik” diye konuştu. Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelere de değinen Akar, şunları söylemiş oldu:
“ABD’lilerle Ruslarla yaptığımız mutabakatlar var. Bu mutabakatlarda bize düşen ne var ise en güzel biçimde yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Muhataplarımıza da kendilerine düşen vazifeleri yapmalarını hatırlatıyoruz. Sağlanan bir ateşkes var. Vakit zaman birtakım ihlaller, çatışmalar, akınlar olsa da genel manada alınan önlemler çerçevesinde ateşkes ve istikrar sürüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Soçi’de Sayın Putin ile yaptıkları toplantıdan daha sonra ortam daha sakin bir hale gelmişken, 20 Ekim’de Şam’da bir atak oldu. Bombalı hücum daha sonrasında 14 Suriye askeri, ondan sonrasında rejim ögeleri tarafınca İdlib’de yapılan akınlar kararında 10 saf insan hayatını kaybetti. İdlib’deki beşerler Şam’daki olaylarla hiç bir alakası olmayan suçsuz insanlardı.”
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde teröristlerden arındırılan bölgelerde ömrün olağana dönmesine yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Akar, “Bu çalışmalarımızı kimileri ‘Buralara yerleşiyorsunuz’ diye yanlış yorumluyor. İnsanoğlu su, ekmek, barınma olmadan yaşayamaz. Bizim oradaki çalışmamız bölgedekilerin insani muhtaçlıklarını karşılamaya yönelik. Bunu diğer biçimde yorumlamak gerçek değil” dedi.
İdlib’deki gelişmelere değinen Akar, “Bizim mevcudiyetimiz değerli. Bizim oradaki varlığımız rejimin katliamlarını engelliyor. Bunun engellenmesi de göç dalgasını ve radikalleşmeyi durduruyor” diye konuştu.
YUNANİSTAN SAVUNMA BAKANI GÖRÜŞMESİ
Yunanistan ile Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta yaşanan problemlere ait değerlendirmesi sorulan Akar, Türkiye’nin problemlerin güzel komşuluk çerçevesinde diyalog yoluyla tahlilinden yana olduğunu bir dahaledi.
Bununla ilgili temaslarını sürdürdüklerini, Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile de NATO Karargahı’nda görüştüklerini hatırlatan Akar, “Yunan Savunma Bakanı ile olumlu, yapan bir görüşme yaptık. Bu görüşmenin olumlu sonuçlarını önümüzdeki periyotta görmeyi bekliyoruz” dedi.
“Biz tansiyonu artıran, provokatif hareket ve telaffuzların yarar sağlamayacağını her vakit lisana getirdik. Birtakım siyasi figürlerin, şahısların bu hususta öne çıktığını, bunun önlenmesi gerektiğini muhataplarımıza söylemiş olduk, söylemeye devam ediyoruz. Bu ortada birtakım ülkelerin de kışkırtma ve teşvikiyle silahlanma başta olmak üzere kimi hareketler ortaya çıkıyor. Bunların orta ve uzun vadede hiç bir faydasının olmadığının bilinmesini istiyoruz. niye? Biz yeterli komşuluk bağları ortasında birlikte yaşamayı, zenginliklerden birlikte yaralanmayı ve ülkelerimizin itimat ve refah ortasında yaşamasına çaba ediyoruz. Bunun haricinde NATO’nun ortasında olmamıza karşın birtakım ittifaklar aranmasının hem NATO’ya hem ikili bağlara ziyan vereceğini, inancı sarsacağını her insanın bilmesi gerekir.”
YUNANİSTAN’IN SİLAHLANMA YARIŞI
“Mevcut ittifakların ruhuna, lafzına uygun hareket etmek lazım” diyen Akar, şu biçimde devam etti:
”İçinde bulunduğumuz NATO ittifakı günümüzde ve tarihteki en kuvvetli savunma örgütüdür. ötürüsıyla bunun ortasındayken bunun haricinde öteki arayışların uygun olmadığını her insanın görmesi lazım. Şayet müttefikler içinde NATO haricinde farklı bir ittifak olursa bunlar NATO’nun 2030 vizyonuna da terstir. NATO, birlik olmaktan, birliktelikten bahsediyor. Bunların dışına çıkmanız NATO’yu aşındırmak manasına gelir.”
Yunanistan’ın son devir girdiği “silahlanma yarışına” da değinen Akar, “Bu, ‘Türkiye’ye karşı değil’ diyorlar. Pekala kime karşı” diye sordu. Akar, Türkiye’nin müttefikleri ve ortakları için hiç bir vakit bir tehdit olmadığını belirterek, “Türkiye müttefikleri ve ortakları için emniyetli, kuvvetli ve aktif bir müttefiktir. Bunun herkes tarafınca bilinmesi lazım. Ayrıyeten söz edildiği üzere ekonomik sorun yaşayan Yunanistan’ın bu biçimde maceralara girmesinin Yunan halkının hayatını daha da zorlaştıracağını görmek lazım” dedi.
F16 TEDARİKİ
Türkiye’nin ABD’den F-16 tedarikine ait soru üzerine Akar, “84 milyon nüfusumuzu, 780 bin kilometrekare topraklarımızı ve bu çerçevedeki hak ve hukukumuzun korunması bizim görevimiz. Bunu nasıl yapacağız? Ordumuzla yapacağız. Ordu ne demek? İşçi ve donanım demek. Bunu yerine getirmeye çalışıyoruz. Yani ordumuzu en yeterli biçimde teçhiz etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde savunma sanayiinde yerlilik oranının yüzde 80’lere yaklaştığını lisana getiren Akar, “Biroldukca muhtaçlığımızı yerli olarak karşılayabilecek durumdayız. Bunun haricinde karşılamamız gereken gereksinimlerimiz da var. Uçak tedariki için batı kaynaklarından tedarik çalışmalarımıza başlıyoruz. Bu manada elimizdeki F16’ların yenilenmesi lazım. Stratejik müttefikimiz, dostumuz ABD’den hem blok 70 Viper F16 tedariki tıpkı vakitte elimizdeki kimi uçakların modernize edilmesi için teknik çalışma başlatıldı. Süreci takip ediyoruz. Türkiye’nin, TSK’nın güçlenmesi hem de NATO savunmasının güçlenmesi manasına geliyor” sözlerini kullandı.
ABD Savunma Bakanı Austin ile görüşmesinin nasıl geçtiğine yönelik soruya da Akar, “30 Ekim’de Roma’da Önderler Doruğu yapılacak. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Biden görüşecek. Buradaki temaslarla o doruğun olumlu, yapan, rahat, sıkıntıları çözücü biçimde gerçekleşmesine yönelik elimizden gelen katkıyı sağlamaya çalışıyoruz” karşılığını verdi.
“YERİ VE VAKTİ GELDİĞİNDE GEREKEN YAPILIR”
Suriye’nin kuzeyinden son periyotta gerçekleşen terör örgütü PKK/YPG hücumlarına ait soru üzerine de Akar, “Olayları epeyce yakından takip ediyoruz. Yeri ve vakti geldiğinde gereken yapılır. Hak ve menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugüne kadar yapıldığı üzere, bundan daha sonra da yapılacak” dedi.
İşçi teminine yönelik son devirde ortaya atılan argümanlara da reaksiyon gösteren Akar, şunları kaydetti:
“Personel seçimi, alımı, terfisi, tayini hususlarında hiç bir biçimde hiç bir dış tesirin rol oynaması kelam konusu değil. Gerçeklerle alakası olmayan bu savlar boş laftan öbür bir şey değil. Şayet bu bilgisizlik niçiniyle yapılmıyorsa ülkemiz, milletimiz için Cumhuriyeti tarihimizin en ağır periyodunu yaşayan Silahlı Kuvvetleri çalışanına yönelik fitne ve fesattır. Bu ordubozanlıktan öteki bir şey değildir, kabul edilemez .“