Professional
New member
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun mesken sahipliğinde düzenlenen ve AA’nın “Global İrtibat Ortağı” olduğu Antalya Diplomasi Forumu (ADF), Antalya Belek Turizm Bölgesi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde devam ediyor.
Forum kapsamında düzenlenen “Barışçıl Diplomasi ve İşbirliğinin Bir Bileşeni Olarak Savunma Sanayii” temalı oturuma katılan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, buradaki konuşmasında, Savunma Sanayii Başkanlığının 36 yıllık bir geçmişi bulunduğunu belirtti. Türkiye savunma endüstrinin milletlerarası iş birliğini artırmaya adanmış özel ünite bulunduğunu anlatan Demir, rastgele bir alım yapma muhtaçlığı olduğunda, vakit kaybetmeden en süratli biçimde alım satım yapmaya adanmış kamu alımlarından sorumlu ünitelerinin de olduğunu kaydetti.
Geçmişte yerli mamüllerin geliştirilmesi için karar verildiğini vurgulayan Demir, “Tabii ki güvenlik güçlerinin mevcut gereksinimlerini desteklemeye devam ederken, bununla birlikte kendi imkan ve kabiliyetlerimizi güçlendirmek hedefiyle Başkanlığımız kuruldu. Bilhassa son 10 yılda gücünü ve kıymetini hayli artırdı.” diye konuştu. Program ve proje idaresi de yaptıklarına işaret eden Demir, savunma sanayi için strateji geliştirdiklerini ve maliyet denetimi yaptıklarını söz etti.
“ULUSLARARASI MANADA İŞBİRLİĞİNE EHEMMİYET VERİYORUZ”
Savunma endüstrisinin ekosistemini destekleyici teşvikler de sağlamaya çalıştıklarını lisana getiren Demir, şu biçimde devam etti:
“kuvvetli bir başlangıç noktanız olmadan daha da büyüyemezsiniz. Milletlerarası manada iş birliğine değer veriyoruz, savunma endüstrinde, araştırma geliştirmeyi destekleyen projelere fonlar ayırıyoruz, lojistik manada da takviye sağlıyoruz. Savunma endüstrisi hükümetin dayanağı olmadan ayakta kalamaz. Fakat yalnızca kamu şirketleri üzerinden çalışmakla sonlu kalırsanız, verimlilik üzere konularda sorun yaşarsınız. Dolasıyla bizim kamu kaynaklarıyla sonlu kalmıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Güçlendirilmesi Vakfımız var. Çok esaslı bir Vakıf.”
Tecrübelerden geçtikten daha sonra kendilerine mahsus çalışmalar yapabildiklerine dikkati çeken Demir, esaslı geçmişleriyle kendi ayaklarının üzerinde bağımsız biçimde durabildiklerini vurguladı. Her muvaffakiyetin kendilerine daha fazla güvenmeyi sağladığını tabir eden Demir, şunları kaydetti:
“Dost ve kardeş ülkelerle milletlerle iş birliği süreçlerine giriyoruz. Onlara da yararımız oluyor. Başlatılmış ve başlatılmak üzere olan üzerinde çalışılan iş birliği programlarımız var. Bu iş birlikleri yardımıyla muvaffakiyet öykülerimizi anlatıyor ve kendileriyle paylaşıyoruz. Onlardan da bir şeyler öğreniyor, yeni kaynaklar buluyoruz. Maliyet faal tahlili bulabilmek için karşılaştığınız problemlere kimi vakit fazlaca uluslu programlara dahil olabiliyor ya da farklı ülkelerin katkılarıyla üretim hacmini artırıp, üretimin maliyetini düşürebiliyorsunuz. Alanda maliyetlerinizi düşürebilmek için bu biçimdesi iş birliklerine girebiliyorsunuz. “
Demir, savunma teknolojisine ait geleceğe dönük stratejiler geliştirmek zorunda olunduğunu, duyulan her teknolojiye gözü kapalı girilemeyeceğine değindi. Çok uluslu projeler geliştirilebilmek için toplandıklarını belirten Demir, güçleri birleştirerek yatırım yapıldığında her insanın birbirini tamamlayacağını söylemiş oldu. Oturum basına kapalı devam etti.
Forum kapsamında düzenlenen “Barışçıl Diplomasi ve İşbirliğinin Bir Bileşeni Olarak Savunma Sanayii” temalı oturuma katılan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, buradaki konuşmasında, Savunma Sanayii Başkanlığının 36 yıllık bir geçmişi bulunduğunu belirtti. Türkiye savunma endüstrinin milletlerarası iş birliğini artırmaya adanmış özel ünite bulunduğunu anlatan Demir, rastgele bir alım yapma muhtaçlığı olduğunda, vakit kaybetmeden en süratli biçimde alım satım yapmaya adanmış kamu alımlarından sorumlu ünitelerinin de olduğunu kaydetti.
Geçmişte yerli mamüllerin geliştirilmesi için karar verildiğini vurgulayan Demir, “Tabii ki güvenlik güçlerinin mevcut gereksinimlerini desteklemeye devam ederken, bununla birlikte kendi imkan ve kabiliyetlerimizi güçlendirmek hedefiyle Başkanlığımız kuruldu. Bilhassa son 10 yılda gücünü ve kıymetini hayli artırdı.” diye konuştu. Program ve proje idaresi de yaptıklarına işaret eden Demir, savunma sanayi için strateji geliştirdiklerini ve maliyet denetimi yaptıklarını söz etti.
“ULUSLARARASI MANADA İŞBİRLİĞİNE EHEMMİYET VERİYORUZ”
Savunma endüstrisinin ekosistemini destekleyici teşvikler de sağlamaya çalıştıklarını lisana getiren Demir, şu biçimde devam etti:
“kuvvetli bir başlangıç noktanız olmadan daha da büyüyemezsiniz. Milletlerarası manada iş birliğine değer veriyoruz, savunma endüstrinde, araştırma geliştirmeyi destekleyen projelere fonlar ayırıyoruz, lojistik manada da takviye sağlıyoruz. Savunma endüstrisi hükümetin dayanağı olmadan ayakta kalamaz. Fakat yalnızca kamu şirketleri üzerinden çalışmakla sonlu kalırsanız, verimlilik üzere konularda sorun yaşarsınız. Dolasıyla bizim kamu kaynaklarıyla sonlu kalmıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Güçlendirilmesi Vakfımız var. Çok esaslı bir Vakıf.”
Tecrübelerden geçtikten daha sonra kendilerine mahsus çalışmalar yapabildiklerine dikkati çeken Demir, esaslı geçmişleriyle kendi ayaklarının üzerinde bağımsız biçimde durabildiklerini vurguladı. Her muvaffakiyetin kendilerine daha fazla güvenmeyi sağladığını tabir eden Demir, şunları kaydetti:
“Dost ve kardeş ülkelerle milletlerle iş birliği süreçlerine giriyoruz. Onlara da yararımız oluyor. Başlatılmış ve başlatılmak üzere olan üzerinde çalışılan iş birliği programlarımız var. Bu iş birlikleri yardımıyla muvaffakiyet öykülerimizi anlatıyor ve kendileriyle paylaşıyoruz. Onlardan da bir şeyler öğreniyor, yeni kaynaklar buluyoruz. Maliyet faal tahlili bulabilmek için karşılaştığınız problemlere kimi vakit fazlaca uluslu programlara dahil olabiliyor ya da farklı ülkelerin katkılarıyla üretim hacmini artırıp, üretimin maliyetini düşürebiliyorsunuz. Alanda maliyetlerinizi düşürebilmek için bu biçimdesi iş birliklerine girebiliyorsunuz. “
Demir, savunma teknolojisine ait geleceğe dönük stratejiler geliştirmek zorunda olunduğunu, duyulan her teknolojiye gözü kapalı girilemeyeceğine değindi. Çok uluslu projeler geliştirilebilmek için toplandıklarını belirten Demir, güçleri birleştirerek yatırım yapıldığında her insanın birbirini tamamlayacağını söylemiş oldu. Oturum basına kapalı devam etti.