Professional
New member
BEYAZ et kesiminde üreticiler ve endüstriciler içinde son günlerde uyuşmazlıklar yaşanmaya başladı. Endüstriciler ismine üretim yapan kimi üreticiler para kazanamadıklarını sav ederek 15 Ağustos’tan itibaren civciv yetiştirmeye son vereceklerini deklare etti. Biz de bunu üzerinde Beyaz et sanayicileri ile konuştuk. Tezleri kabul etmeyen sanayicileri, tüm üreticilerin ve sanayicilerin birebir kefeye konulamayacağını işini âlâ yapan ve makus yapanların birbirinden ayrıldığını söylemiş oldu.
KONTRATA BAĞLANMALI
Türkiye’de 14 bin işletmede üretim yapıldığını lakin Son 5-6 yıldır üretim tarafında önemli külfetler yaşandığını tabir eden Kanatlı Et Üreticileri Merkez Birliği Lideri Abdullah Koç, “Üreticiler olarak 18 endüstrici ile çalışıyoruz. Bunlara tavuk yetiştirip, veriyoruz. Endüstriciler de kesip satıyorlar. Civciv olarak alıyoruz, büyütüyoruz ve onlara geri veriyoruz. Lakin biz ziyan ederken, endüstriciler para kazanıyor. Bu sistemin sona ermesini istiyoruz. 4 yıldan bu yana ortalama yüzde 17 artırım aldık. Giderlerimizdeki artış ise yüzde 30’u aşıyor. Firmalar bize kilogram başına 90 kuruş veriyor. Maliyetimiz ise 1.2 TL. Bu durumun düzeltilmesini istiyoruz. Çalışma şartları düzelmez ve karşılıklı mukaveleye bağlanmazsa 14 bin işletme ve 45 bin kümes ile faaliyet gösteren üreticiler olarak 15 Ağustos itibariyle artık işletmelerimize civciv koymayacağız yani tavuk yetiştirmeyeceğiz” diye konuştu.
Üreticilerin para kazanamadıkları tezini birinci vakit içinderda Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği Lideri Naci Kaplan’a sorduk. Kaplan, şunları söylemiş oldu: “Sektör olarak bakanlık nezdinde daima bir ortaya geliyoruz lakin bir sonuca ulaşamadık. Türkiye’de özgür piyasa iktisadı uygulanmasına karşın onlar mukaveleye bağlı olarak tek bir fiyat istiyorlar. Bu sistemin uygulanması mümkün değildir. Zira işin güzel yapan ile makûs yapan bu sistemde ayrıştırılamaz. Örneğin bizde hayvan başına 3 TL’yi aşan para kazanan var. Zira onlar işlerini iyin yapıyor, hayvanlara güzel bakıyorlar. Uygun üreticileri başımıza tac ediyoruz. İşini düzgün yapanlar para kazanıyor ve şikayet etmiyor. Örneğin Sakarya’da iki kardeş üretici var. İkisinin de başka ayrı 150 bin kapasiteli çiftliği var. Lakin endüstriciler birinin peşinden koşarken, başkası ile çalışmak istemiyor. Zira istenilen kaideleri yerine getiremiyor. Bunların göz arkası edilmemesi gerekiyor. Bu bölümde faaliyet gösteren üretcilerin yüzde 70’i işini âlâ yapan işletmelerde oluşuyor.”
‘HER ÜRETİCİ VE ENDÜSTRİCİ BİR TUTULMAMALI’
BEYAZ Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği İdare Heyeti Üyesi Sait Koca da husus hakkında şunları söylemiş oldu: “Tehdit ederek bir birtakım şeyler elde etmeye çalışıyorlar. Argüman ettikleri şeylerin yüzde 80’i yanlış. Türkiye’de hür iktisat var. Biri daha fazla öder, oburu ise daha öz öder. Burada ön plana çıkan durum ise işin yeterli yapılması. Yeterli performans gösterenler her vakit için daha epeyce para kazanır. Hayvanlara güzel bakmadan, istenilen kuralları yerine getirmeden para kazanmak isteniyorsa bu mümkün değil. Ayrıyeten tüm endüstriciler ve tüm üreticiler bir tutulmamalı. Zira birtakım üreticiler uzun yıllardır tıpkı endüstriciler için üretim yapıyor. hiç bir şikayetleri de bulunmuyor. bu biçimde bütün bölüm ismine konuşuyorlar fakat Türkiye’de üretimin durması üzere bir durumun kelam konusu olmayacağını düşünüyorum.”
KONTRATA BAĞLANMALI
Türkiye’de 14 bin işletmede üretim yapıldığını lakin Son 5-6 yıldır üretim tarafında önemli külfetler yaşandığını tabir eden Kanatlı Et Üreticileri Merkez Birliği Lideri Abdullah Koç, “Üreticiler olarak 18 endüstrici ile çalışıyoruz. Bunlara tavuk yetiştirip, veriyoruz. Endüstriciler de kesip satıyorlar. Civciv olarak alıyoruz, büyütüyoruz ve onlara geri veriyoruz. Lakin biz ziyan ederken, endüstriciler para kazanıyor. Bu sistemin sona ermesini istiyoruz. 4 yıldan bu yana ortalama yüzde 17 artırım aldık. Giderlerimizdeki artış ise yüzde 30’u aşıyor. Firmalar bize kilogram başına 90 kuruş veriyor. Maliyetimiz ise 1.2 TL. Bu durumun düzeltilmesini istiyoruz. Çalışma şartları düzelmez ve karşılıklı mukaveleye bağlanmazsa 14 bin işletme ve 45 bin kümes ile faaliyet gösteren üreticiler olarak 15 Ağustos itibariyle artık işletmelerimize civciv koymayacağız yani tavuk yetiştirmeyeceğiz” diye konuştu.
Üreticilerin para kazanamadıkları tezini birinci vakit içinderda Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği Lideri Naci Kaplan’a sorduk. Kaplan, şunları söylemiş oldu: “Sektör olarak bakanlık nezdinde daima bir ortaya geliyoruz lakin bir sonuca ulaşamadık. Türkiye’de özgür piyasa iktisadı uygulanmasına karşın onlar mukaveleye bağlı olarak tek bir fiyat istiyorlar. Bu sistemin uygulanması mümkün değildir. Zira işin güzel yapan ile makûs yapan bu sistemde ayrıştırılamaz. Örneğin bizde hayvan başına 3 TL’yi aşan para kazanan var. Zira onlar işlerini iyin yapıyor, hayvanlara güzel bakıyorlar. Uygun üreticileri başımıza tac ediyoruz. İşini düzgün yapanlar para kazanıyor ve şikayet etmiyor. Örneğin Sakarya’da iki kardeş üretici var. İkisinin de başka ayrı 150 bin kapasiteli çiftliği var. Lakin endüstriciler birinin peşinden koşarken, başkası ile çalışmak istemiyor. Zira istenilen kaideleri yerine getiremiyor. Bunların göz arkası edilmemesi gerekiyor. Bu bölümde faaliyet gösteren üretcilerin yüzde 70’i işini âlâ yapan işletmelerde oluşuyor.”
‘HER ÜRETİCİ VE ENDÜSTRİCİ BİR TUTULMAMALI’
BEYAZ Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği İdare Heyeti Üyesi Sait Koca da husus hakkında şunları söylemiş oldu: “Tehdit ederek bir birtakım şeyler elde etmeye çalışıyorlar. Argüman ettikleri şeylerin yüzde 80’i yanlış. Türkiye’de hür iktisat var. Biri daha fazla öder, oburu ise daha öz öder. Burada ön plana çıkan durum ise işin yeterli yapılması. Yeterli performans gösterenler her vakit için daha epeyce para kazanır. Hayvanlara güzel bakmadan, istenilen kuralları yerine getirmeden para kazanmak isteniyorsa bu mümkün değil. Ayrıyeten tüm endüstriciler ve tüm üreticiler bir tutulmamalı. Zira birtakım üreticiler uzun yıllardır tıpkı endüstriciler için üretim yapıyor. hiç bir şikayetleri de bulunmuyor. bu biçimde bütün bölüm ismine konuşuyorlar fakat Türkiye’de üretimin durması üzere bir durumun kelam konusu olmayacağını düşünüyorum.”