Samuag
New member
İstanbul Su Eserleri Kooperatifi Birliği Lideri Erdoğan Kartal, balıkçıların ocak ayından bugüne avlanma oranının yüzde 80-90 gerilediğini anlattı.
Kartal, 90’lı senelerda Haliç’in boşaltıldığı periyotta de müsilaj oluştuğunu fakat bu kadar tesirli olmadığını belirterek, “Ama bu epey daha fazla ve tesirli. Ağ atmamız, balık tutmamız bile epeyce sıkıntı. Ağ denizde çalışmıyor. Gözleri kapanınca ağlarımız batıyor. Attığınız ağı tekrar bulamayabiliyorsunuz” dedi.
Kartal, şunları söylemiş oldu:
“Bu durumda balık tutsanız da aslına bakarsan balık satışı yok. Eline bir evrak, kağıt alan ‘ben yetkiliyim’ diyen -yani üniversiteler, mecburen demek zorundayım- Hocalarımız ‘yok balık yenmez yok ölürsün, yok kalırsın…’ Bunun temsilcisi Tarım Bakanlığı. Tarım Bakanlığımızın Balıkçılık Su Eserleri Genel Müdürlüğü diyor ki, ‘Balıklarda şu anda bir bulguya rastlanmamıştır.”
birebir vakitte Kartal, “Maalesef bunun haricinde bir daha yetkisiz beşerler balıkla ilgili ‘yenir-yenmez’ gündemi yaratıyor. Haftalardır numune veriyoruz. Bu numunelerden şu ana kadar bize bir ziyanlı bir şeyin çıktığı söylenmedi. Bunun da yetkili makamı Tarım Bakanlığı, vilayet müdürlükleri, genel müdürlüğümüzdür. Oradan da bir haber gelmeyince niçindir bilinmez bu tıp bir yaygara var ortalıkta. Alışılmış ki şayet sıhhatte sorun var ise, balığın ıstırabı var ise biz de ‘hayır’ diyeceğiz” formunda kelamlarına devam etti.
SALGININ AKABİNDE MÜSİLAJ
Beşiktaş Balıkçılar Çarşısı’nda 25 yıldır esnaflık yapan Cengiz Çınar ise bu süreçte kendisinden balık alanlardan olumsuz bir geri dönüş almadığını belirterek, “Genel olarak iş ortamı berbattı, cirolar büsbütün düştü. Profesörün biri çıkıyor ‘balık yiyin’ diyor öbürü ‘yemeyin’ diyor. Bu nasıl bir şey? Bu şeyin ismi konulsun, insanları bu biçimde kandırmak, aldatmak uygun bir şey değil. Bize de yazık, günah. aslına bakarsanız pandemi devrindeyiz, meşakkat yaşadık. Bir de bu müsilaj çıktı uygunca makus oldu” dedi.
Karaköy Balıkçılar Çarşısı’nda 45 yıldır esnaflık yapan Balıkçı Kahraman da müsilaj niçiniyle satışlarda önemli düşüş yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:
“Fakat her profesör televizyonlara çıkıyor, biliyorlar yahut bilmiyorlar kendi başlarına göre bir yorum yapıyorlar. Ben 45 yıldır bu işi yapıyorum, çocuklarım hepsi balıklarla büyüdü. O denli bir şey olsaydı denizde balık ölür. Bizim kendi araştırmamız var, Su Ürünleri’nin araştırması var yani müsilajın balığa rastgele bir ziyanı yok”
MÜSİLAJIN TEHLİKELİ ATIK OLMADIĞINI TESPİT ETTİK
Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 15 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisinde gerçekleştirilen Marmara Denizi Hareket Planı Uyum Heyeti Toplantısı’nın akabinde yaptığı açıklamada, “Yaptığımız birinci çalışmalar çerçevesinde; bugün prestijiyle tehlikeli atık yahut toksik özellik göstermediğini tespit ettik.
ATMACA BİRİNCİ SEFER BİR GEMİ AMACINI VURDU
Kartal, 90’lı senelerda Haliç’in boşaltıldığı periyotta de müsilaj oluştuğunu fakat bu kadar tesirli olmadığını belirterek, “Ama bu epey daha fazla ve tesirli. Ağ atmamız, balık tutmamız bile epeyce sıkıntı. Ağ denizde çalışmıyor. Gözleri kapanınca ağlarımız batıyor. Attığınız ağı tekrar bulamayabiliyorsunuz” dedi.
Kartal, şunları söylemiş oldu:
“Bu durumda balık tutsanız da aslına bakarsan balık satışı yok. Eline bir evrak, kağıt alan ‘ben yetkiliyim’ diyen -yani üniversiteler, mecburen demek zorundayım- Hocalarımız ‘yok balık yenmez yok ölürsün, yok kalırsın…’ Bunun temsilcisi Tarım Bakanlığı. Tarım Bakanlığımızın Balıkçılık Su Eserleri Genel Müdürlüğü diyor ki, ‘Balıklarda şu anda bir bulguya rastlanmamıştır.”
birebir vakitte Kartal, “Maalesef bunun haricinde bir daha yetkisiz beşerler balıkla ilgili ‘yenir-yenmez’ gündemi yaratıyor. Haftalardır numune veriyoruz. Bu numunelerden şu ana kadar bize bir ziyanlı bir şeyin çıktığı söylenmedi. Bunun da yetkili makamı Tarım Bakanlığı, vilayet müdürlükleri, genel müdürlüğümüzdür. Oradan da bir haber gelmeyince niçindir bilinmez bu tıp bir yaygara var ortalıkta. Alışılmış ki şayet sıhhatte sorun var ise, balığın ıstırabı var ise biz de ‘hayır’ diyeceğiz” formunda kelamlarına devam etti.
SALGININ AKABİNDE MÜSİLAJ
Beşiktaş Balıkçılar Çarşısı’nda 25 yıldır esnaflık yapan Cengiz Çınar ise bu süreçte kendisinden balık alanlardan olumsuz bir geri dönüş almadığını belirterek, “Genel olarak iş ortamı berbattı, cirolar büsbütün düştü. Profesörün biri çıkıyor ‘balık yiyin’ diyor öbürü ‘yemeyin’ diyor. Bu nasıl bir şey? Bu şeyin ismi konulsun, insanları bu biçimde kandırmak, aldatmak uygun bir şey değil. Bize de yazık, günah. aslına bakarsanız pandemi devrindeyiz, meşakkat yaşadık. Bir de bu müsilaj çıktı uygunca makus oldu” dedi.
Karaköy Balıkçılar Çarşısı’nda 45 yıldır esnaflık yapan Balıkçı Kahraman da müsilaj niçiniyle satışlarda önemli düşüş yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:
“Fakat her profesör televizyonlara çıkıyor, biliyorlar yahut bilmiyorlar kendi başlarına göre bir yorum yapıyorlar. Ben 45 yıldır bu işi yapıyorum, çocuklarım hepsi balıklarla büyüdü. O denli bir şey olsaydı denizde balık ölür. Bizim kendi araştırmamız var, Su Ürünleri’nin araştırması var yani müsilajın balığa rastgele bir ziyanı yok”
MÜSİLAJIN TEHLİKELİ ATIK OLMADIĞINI TESPİT ETTİK
Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 15 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisinde gerçekleştirilen Marmara Denizi Hareket Planı Uyum Heyeti Toplantısı’nın akabinde yaptığı açıklamada, “Yaptığımız birinci çalışmalar çerçevesinde; bugün prestijiyle tehlikeli atık yahut toksik özellik göstermediğini tespit ettik.
ATMACA BİRİNCİ SEFER BİR GEMİ AMACINI VURDU