Professional
New member
ATB ve ATAK Lideri Ali Çandır toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Antalya’nın örtüaltı tarımın başşehri olduğunu söylemiş oldu. Meyve ve zerzevat tüketiminin pandemi periyodunda arttığını belirten Çandır, üretilen meyve zerzevatın ise yüzde 50sinin israf edildiğine dikkat çekti. Geniş tarım toprakları, uygun iklimi, zerzevat ve meyve tarımında yetişmiş insan kaynağına sahip Türkiye’nin dünya zerzevat üretiminde 4. sırada, meyve üretiminde 5. sırada yer aldığını belirten Çandır, “Türkiye 2020 yılında 43.8 milyon dekar alanda zerzevat ve meyve üretimi yapmıştır. Bu alanlarda 31.2 milyon ton yaş zerzevat, 23.6 milyon ton yaş meyve üretmiştir. Bu eserlerden de dünyaya 2.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir” diye konuştu.
KARBON AYAK İZİ DÜŞÜK ÜRETİM
Antalya’nın zerzevat meyve üretiminde özel bir yere sahip olduğunu kaydeden Çandır, 2020 yılında 1.3 milyon dekar alanda zerzevat ve meyve üretimi yapılan Antalya’da 2 milyon ton meyve, 4.7 milyon ton zerzevat üretildiğini kaydetti. Çandır, Antalya’nın 2020 yılında yaş zerzevat meyve ihracatının 457 milyon olduğunu anımsattı. Örtüaltı tarımın merkezi pozisyonundaki Antalya’nın Türkiye örtüaltı varlığının yüzde 39una sahip olduğunu belirten Çandır, örtüaltı üretimin yaklaşık yarısının ihraç edildiğini söylemiş oldu. Çandır, Türkiye’de örtüaltında üretilen domatesin yüzde 62si, biberin yüzde 60ı, hıyarın yüzde 42si, patlıcanın yüzde 57si, muzun ise yüzde 41inin Antalyalı üreticiler tarafınca üretildiğini kaydederken, yaş meyvede narenciye, avokado, çilek başta olmak üzere subtropikal çeşitlerde de kıymetli bir kapasiteye sahip olduğunu belirtti. Çandır, iklim avantajları ve çok teknolojik olmayan, klasik ve doğal yapısı yüklü olan üretim ve sürece metotlarıyla karbon ayak izi rölatif olarak düşük olan Antalya’nın ’Yeşil Mutabakat’ şartlarına uyumlu üretim kapasitesine sahip olduğunu vurguladı. Çandır, 2021 yılında sürdürülebilirliğe odaklandıklarını belirterek, toplantının tarım bölüm için faydalı olmasını diledi.
ÜRETİCİMİZİN YANINDAYIZ
Antalya Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, pandemiyle bir arada tarıma ilginin arttığını belirtirken, Antalya’nın yaş meyve zerzevat başta olmak üzere tarım mamüllerinin üretiminde şanslı ve değerli bir vilayet olduğunu kaydetti. Karaca, Antalya’nın başta yaş meyve zerzevat olmak üzere tarım eserleri ihracatında da kıymetli bir yere sahip olduğunu belirtti. İklim değişikliğine bağlı afetlerin arttığını, tarım bölümünün afetlerden ağır biçimde etkilendiğini belirten Karaca, “Tarım kesimiyle uğraşanların işi fazlaca sıkıntı. Üretimden, lojistiğe, ticarete kadar pek epey alanda zahmetler yaşanıyor. Bizler bölümün risklerini azaltmak için çalışıyoruz” diye konuştu.
BESİN FİYATLARI ARTTI
FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, pandemine besin meblağlarının süratle arttığını, açlık ve besin güvensizliğinin ise derinleştiğini söylemiş oldu. Beslenme ve besin güvenliğiyle ilgili farkındalık yaratmak gerektiğini kaydeden Selışık, FAO’nun bu mevzudaki çalışmalarını anlattı. Bir yandan besin fiyatları artarken, öteki yandan meyve ve zerzevata erişimde zahmetler yaşandığına belirten Selışık, besinde yaşanan israfa ise dikkat çekti. Selışık, Meyve zerzevat kaybı azaldıkça hudutlu kaynaklarımızın israfı da azalacaktır” dedi. Yaş meyve zerzevat üretiminde aile çiftçiliğinin değerini vurgulayan Selışık, aile çiftçiliğinin sürdürülebilirliği için mevcut kaynakların ve ziraî biyoçeşitliliğin korunması, çiftçilerin desteklenmesi ve bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
SOFRALARA İNANÇLI BESİN ULAŞTIRIYORUZ
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Lider Yardımcısı Berdan Ber, 55 milyon tona yakın yaş meyve zerzevat üretimi olan Türkiye’nin üretiminin yüzde 49unu dünya halkları ile paylaştığını söylemiş oldu. Zirai gayrette 99.7 muvaffakiyet sağlayan Türkiye’nin kimyasal kullanmasında İspanya, İtalya ve Fransa’dan daha sonra 4. sırada olduğunu belirten Ber, En inançlı tekniklerle yaş meyve zerzevat üretiyor, kendi insanımıza ve dünya halklarına sunuyoruz. Bu mevzuda alkışlanması gereken bir muvaffakiyet grafiğine sahibiz” dedi. Ber, BAİB olarak yeşil mutabakatı desteklediklerini belirtti
KARBON AYAK İZİ DÜŞÜK ÜRETİM
Antalya’nın zerzevat meyve üretiminde özel bir yere sahip olduğunu kaydeden Çandır, 2020 yılında 1.3 milyon dekar alanda zerzevat ve meyve üretimi yapılan Antalya’da 2 milyon ton meyve, 4.7 milyon ton zerzevat üretildiğini kaydetti. Çandır, Antalya’nın 2020 yılında yaş zerzevat meyve ihracatının 457 milyon olduğunu anımsattı. Örtüaltı tarımın merkezi pozisyonundaki Antalya’nın Türkiye örtüaltı varlığının yüzde 39una sahip olduğunu belirten Çandır, örtüaltı üretimin yaklaşık yarısının ihraç edildiğini söylemiş oldu. Çandır, Türkiye’de örtüaltında üretilen domatesin yüzde 62si, biberin yüzde 60ı, hıyarın yüzde 42si, patlıcanın yüzde 57si, muzun ise yüzde 41inin Antalyalı üreticiler tarafınca üretildiğini kaydederken, yaş meyvede narenciye, avokado, çilek başta olmak üzere subtropikal çeşitlerde de kıymetli bir kapasiteye sahip olduğunu belirtti. Çandır, iklim avantajları ve çok teknolojik olmayan, klasik ve doğal yapısı yüklü olan üretim ve sürece metotlarıyla karbon ayak izi rölatif olarak düşük olan Antalya’nın ’Yeşil Mutabakat’ şartlarına uyumlu üretim kapasitesine sahip olduğunu vurguladı. Çandır, 2021 yılında sürdürülebilirliğe odaklandıklarını belirterek, toplantının tarım bölüm için faydalı olmasını diledi.
ÜRETİCİMİZİN YANINDAYIZ
Antalya Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, pandemiyle bir arada tarıma ilginin arttığını belirtirken, Antalya’nın yaş meyve zerzevat başta olmak üzere tarım mamüllerinin üretiminde şanslı ve değerli bir vilayet olduğunu kaydetti. Karaca, Antalya’nın başta yaş meyve zerzevat olmak üzere tarım eserleri ihracatında da kıymetli bir yere sahip olduğunu belirtti. İklim değişikliğine bağlı afetlerin arttığını, tarım bölümünün afetlerden ağır biçimde etkilendiğini belirten Karaca, “Tarım kesimiyle uğraşanların işi fazlaca sıkıntı. Üretimden, lojistiğe, ticarete kadar pek epey alanda zahmetler yaşanıyor. Bizler bölümün risklerini azaltmak için çalışıyoruz” diye konuştu.
BESİN FİYATLARI ARTTI
FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, pandemine besin meblağlarının süratle arttığını, açlık ve besin güvensizliğinin ise derinleştiğini söylemiş oldu. Beslenme ve besin güvenliğiyle ilgili farkındalık yaratmak gerektiğini kaydeden Selışık, FAO’nun bu mevzudaki çalışmalarını anlattı. Bir yandan besin fiyatları artarken, öteki yandan meyve ve zerzevata erişimde zahmetler yaşandığına belirten Selışık, besinde yaşanan israfa ise dikkat çekti. Selışık, Meyve zerzevat kaybı azaldıkça hudutlu kaynaklarımızın israfı da azalacaktır” dedi. Yaş meyve zerzevat üretiminde aile çiftçiliğinin değerini vurgulayan Selışık, aile çiftçiliğinin sürdürülebilirliği için mevcut kaynakların ve ziraî biyoçeşitliliğin korunması, çiftçilerin desteklenmesi ve bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
SOFRALARA İNANÇLI BESİN ULAŞTIRIYORUZ
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Lider Yardımcısı Berdan Ber, 55 milyon tona yakın yaş meyve zerzevat üretimi olan Türkiye’nin üretiminin yüzde 49unu dünya halkları ile paylaştığını söylemiş oldu. Zirai gayrette 99.7 muvaffakiyet sağlayan Türkiye’nin kimyasal kullanmasında İspanya, İtalya ve Fransa’dan daha sonra 4. sırada olduğunu belirten Ber, En inançlı tekniklerle yaş meyve zerzevat üretiyor, kendi insanımıza ve dünya halklarına sunuyoruz. Bu mevzuda alkışlanması gereken bir muvaffakiyet grafiğine sahibiz” dedi. Ber, BAİB olarak yeşil mutabakatı desteklediklerini belirtti