Professional
New member
Sözcü gazetesi müellifi Çiğdem Toker, Kuzey Marmara Otoyolu Projesi ve kontratındaki değişiklikleri köşesine taşıdı.
Toker, “KMO Kurtköy-Akyazı Projesi için 1 Temmuz 2016’da Karayolları Genel Müdürlüğü ile “gorevli şirket” içinde imzalanan mukavelede, nitekim temelli bir değişiklik yapılmış. Bilgisine ulaştığım evrak, “Mutabakatname No: 2” 16 Eylül 2019 tarihini taşıyor. Bu mutabakatname ile asıl uygulama mukavelesinin “trafik garantisi” hususu değiştirilmiş. Garanti edilen araç sayıları artarken, işletme mühleti 7 yıl uzatılıyor” tabirlerini kullandı.
Çiğdem Toker’in yazısının ilgili kısmı şöyleki:
“KMO, yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan ve üç kısımdan oluşan bir otoyol projesi. Birinci ihalesi 2016’da yapıldı. Araç geçiş garantili. CHP Genel Lider Yardımcısı Ali Öztunç, bu projenin uygulama kontratındaki değişiklik savlarını, yazılı önergeyle Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na sormuştu. “İhale kurallarının niye değiştirildiği, kontrat müddetinin ne kadar ve hangi münasebetle uzatıldığı, mukaveledeki araç garantisi taşıt/gün ne kadar olduğu ve nasıl değiştirildiği ve ihale daha sonrası yapılan bu değişikliklerin talimatını kimin verdiği”ydi bu can alıcı sorular.
YANIT OLMAYAN YANIT
Sorular 17 Mart’ta soruldu. Karşılık 18 Mayıs’ta gelmiş. Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu imzasını taşıyor fakat verilen karşılığın sorularla ilgisi yok. Adeta yan tarafa bakıp ıslık çalar üzere. Bu tarafıyla, karşılık vermekten kaçmak için kullanılan “ticari sır” bile denilmemiş. Resmi karşılık şu biçimde:
“Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında bakılırsavli şirketler; kelam konusu işlerin finansmanının temini, projelendirilmesi, üretimi, işletilmesi, işletme mühleti boyunca her türlü bakımı tamiratı ve kontrat müddeti sonunda otoyolun borç ve taahhütlerden ari, bakımlı, çalışır, kullanılabilir durumda ve bedelsiz olarak yönetime devretmekle yükümlüdür. Başka taraftan Kuzey Marmara Otoyolu Projesi’nde tüm iş ve süreçler; uygulama kontratlarında yer alan kararlar çerçevesinde ve mevzuatına uygun olarak yürütülmektedir.”
İŞTE DEĞİŞİKLİK
Artık gelelim bakanlığın vermekten kaçındığı karşılığa. KMO Kurtköy-Akyazı Projesi için 1 Temmuz 2016’da Karayolları Genel Müdürlüğü ile “bakılırsavli şirket” içinde imzalanan mukavelede, hakikaten asıllı bir değişiklik yapılmış. Bilgisine ulaştığım evrak, “Mutabakatname No: 2” 16 Eylül 2019 tarihini taşıyor. Bu mutabakatname ile asıl uygulama mukavelesinin “trafik garantisi” unsuru değiştirilmiş. Garanti edilen araç sayıları artarken, işletme müddeti 7 yıl uzatılıyor. Tablonun tamamını, detaylarıyla bir daha sonraki yazıda paylaşacağım.
Biraz da lehine mukavele değiştirilen “bakılırsavli şirket”e bakalım.
KMO Otoyolu Projesi’nin Kurtköy-Akyazı (bağlantı yolları dahil) kesitini üstüne alan “bakılırsavli şirket”in ismi, KMO Anadolu Otoyol İşletmesi A.Ş.
KMO Anadolu A.Ş, aslında başlangıçta iki şirketten oluşuyordu. 2016’daki ihaleyi kazanan Cengiz ve Limak’ın, yap-işlet-devret mukavelesi için kurduğu bir “nazaranvli şirket”ti. 2018 yılı sonuna gelindiğinde bu şirkete; Kolin, Kalyon, bir daha Kalyon ailesi şirketi RSY İnşaat ile Pak Yatırım’ın ortak olduğunu ticaret sicilinden gördük.
Yap-işlet-devret’in, niye “milletin cebinden” bir model olduğu her geçen gün daha düzgün anlaşılıyor mu?”
Toker, “KMO Kurtköy-Akyazı Projesi için 1 Temmuz 2016’da Karayolları Genel Müdürlüğü ile “gorevli şirket” içinde imzalanan mukavelede, nitekim temelli bir değişiklik yapılmış. Bilgisine ulaştığım evrak, “Mutabakatname No: 2” 16 Eylül 2019 tarihini taşıyor. Bu mutabakatname ile asıl uygulama mukavelesinin “trafik garantisi” hususu değiştirilmiş. Garanti edilen araç sayıları artarken, işletme mühleti 7 yıl uzatılıyor” tabirlerini kullandı.
Çiğdem Toker’in yazısının ilgili kısmı şöyleki:
“KMO, yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan ve üç kısımdan oluşan bir otoyol projesi. Birinci ihalesi 2016’da yapıldı. Araç geçiş garantili. CHP Genel Lider Yardımcısı Ali Öztunç, bu projenin uygulama kontratındaki değişiklik savlarını, yazılı önergeyle Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na sormuştu. “İhale kurallarının niye değiştirildiği, kontrat müddetinin ne kadar ve hangi münasebetle uzatıldığı, mukaveledeki araç garantisi taşıt/gün ne kadar olduğu ve nasıl değiştirildiği ve ihale daha sonrası yapılan bu değişikliklerin talimatını kimin verdiği”ydi bu can alıcı sorular.
YANIT OLMAYAN YANIT
Sorular 17 Mart’ta soruldu. Karşılık 18 Mayıs’ta gelmiş. Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu imzasını taşıyor fakat verilen karşılığın sorularla ilgisi yok. Adeta yan tarafa bakıp ıslık çalar üzere. Bu tarafıyla, karşılık vermekten kaçmak için kullanılan “ticari sır” bile denilmemiş. Resmi karşılık şu biçimde:
“Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında bakılırsavli şirketler; kelam konusu işlerin finansmanının temini, projelendirilmesi, üretimi, işletilmesi, işletme mühleti boyunca her türlü bakımı tamiratı ve kontrat müddeti sonunda otoyolun borç ve taahhütlerden ari, bakımlı, çalışır, kullanılabilir durumda ve bedelsiz olarak yönetime devretmekle yükümlüdür. Başka taraftan Kuzey Marmara Otoyolu Projesi’nde tüm iş ve süreçler; uygulama kontratlarında yer alan kararlar çerçevesinde ve mevzuatına uygun olarak yürütülmektedir.”
İŞTE DEĞİŞİKLİK
Artık gelelim bakanlığın vermekten kaçındığı karşılığa. KMO Kurtköy-Akyazı Projesi için 1 Temmuz 2016’da Karayolları Genel Müdürlüğü ile “bakılırsavli şirket” içinde imzalanan mukavelede, hakikaten asıllı bir değişiklik yapılmış. Bilgisine ulaştığım evrak, “Mutabakatname No: 2” 16 Eylül 2019 tarihini taşıyor. Bu mutabakatname ile asıl uygulama mukavelesinin “trafik garantisi” unsuru değiştirilmiş. Garanti edilen araç sayıları artarken, işletme müddeti 7 yıl uzatılıyor. Tablonun tamamını, detaylarıyla bir daha sonraki yazıda paylaşacağım.
Biraz da lehine mukavele değiştirilen “bakılırsavli şirket”e bakalım.
KMO Otoyolu Projesi’nin Kurtköy-Akyazı (bağlantı yolları dahil) kesitini üstüne alan “bakılırsavli şirket”in ismi, KMO Anadolu Otoyol İşletmesi A.Ş.
KMO Anadolu A.Ş, aslında başlangıçta iki şirketten oluşuyordu. 2016’daki ihaleyi kazanan Cengiz ve Limak’ın, yap-işlet-devret mukavelesi için kurduğu bir “nazaranvli şirket”ti. 2018 yılı sonuna gelindiğinde bu şirkete; Kolin, Kalyon, bir daha Kalyon ailesi şirketi RSY İnşaat ile Pak Yatırım’ın ortak olduğunu ticaret sicilinden gördük.
Yap-işlet-devret’in, niye “milletin cebinden” bir model olduğu her geçen gün daha düzgün anlaşılıyor mu?”