Külli Esas Ne Demek ?

Melis

New member
Külli Esas Nedir?

Külli esas, Arapça kökenli bir terim olup, genellikle İslam hukuku ve felsefesinde yer alan bir kavramdır. Bu kavram, “külli” (bütün) ve “esas” (temel ilke veya prensip) kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. Külli esas, bütünlüğü ifade eden ve her şeyin dayandığı temel bir ilkeye işaret eder. Bu bağlamda, külliyat veya evrensel bir ilkenin bir bütün olarak kabul edilmesi ve ona dayalı sistemlerin oluşturulması anlamına gelir. İslam hukukunda da adalet, hak ve hukuk gibi temel prensiplere dayalı külliyatlar mevcuttur. Külli esas, bir konunun ya da meselenin yalnızca özel bir kısmına değil, tüm boyutlarına hitap eden, genel geçer ve evrensel geçerliliği olan temel ilke olarak tanımlanabilir.

Külli Esas ve İslam Hukukunda Kullanımı

İslam hukukunda külliyat, genel ilkelere dayalı bir sistem olarak kabul edilir. Külli esas, bu sistemin temel taşıdır ve adalet, eşitlik, hakkaniyet gibi temel prensiplere dayanır. İslam hukukunun bir temel özelliği de her zaman evrensel ve herkese hitap eden bir yaklaşımı benimsemesidir. Külli esas, bu yaklaşımın temel felsefesidir. Örneğin, İslam’ın getirdiği bir hüküm, yalnızca belirli bir coğrafi alanı değil, tüm insanları kapsayacak şekilde evrensel bir geçerliliğe sahiptir. Bu da külliyatın temel ilkelerinden biridir.

Külli Esas ile Ferdi Esas Arasındaki Farklar

Külli esas, genel geçerliliğe sahip, tüm insanları ve her durumu kapsayan bir ilkeye dayanırken, ferdi esas daha çok bireysel durumlardaki özel kuralları ifade eder. Külli esas, bütünün parçası olan her şeyin uyum içinde işlemesini sağlar. Ferdi esas ise bireysel çıkarları göz önünde bulundurur. İslam hukukunda, külliyatın hâkim olduğu bir sistemde her birey, toplumsal düzenin ve adaletin korunmasına katkıda bulunarak ferdi haklarını savunur.

Örneğin, bir insanın yaşadığı toplumda adaletin sağlanabilmesi için, sadece kendi çıkarlarını gözetmesi yeterli değildir; toplumun genel faydası ve tüm bireylerin hakları da gözetilmelidir. Bu noktada, külliyatın esasları devreye girer. Külli esas, bireysel hareketleri toplumun genel ilkeleriyle uyumlu hale getirmeyi hedefler.

Külli Esas ve Hukuki Uygulamalar

Külli esasların hukuki uygulamalardaki rolü, temel hak ve özgürlüklerin korunmasında önemli bir yer tutar. Herhangi bir hukuk sisteminde, külliyatın temel esasları doğrultusunda yapılan yargılamalar, hem bireylerin hem de toplumun haklarının adil bir şekilde korunmasına olanak tanır. Külli esaslar, mahkemelerde görülen davaların temel ilkelerine dayanarak, adaletin sağlanmasını amaçlar.

Örneğin, İslam hukukunda “adil ol” gibi bir temel kural, külliyatın bir parçasıdır ve her davada adaletin sağlanması gerektiğini vurgular. Bir hukuk sisteminde, bu tür evrensel ilkeler, daha küçük ve özel meselelerin çözülmesinde kılavuzluk eder.

Külli Esas’ın Felsefi Boyutu

Külli esas kavramı sadece hukuki bir anlam taşımakla kalmaz, aynı zamanda derin bir felsefi boyutu da içerir. Felsefi açıdan, külliyat, evrensel bir doğruluğun ve mutlak bir ilkeli düzenin varlığına inanmayı simgeler. İnsanlığın doğru bir şekilde var olabilmesi için bu evrensel ilkelerin kabul edilmesi gerektiği düşüncesi, birçok felsefi akımda yer bulur.

Özellikle İslam felsefesinde, külliyatın temeli, Allah’ın mutlak iradesine ve hikmetine dayanır. Allah’ın koyduğu evrensel ilkeler, tüm insanlığın uyması gereken düzeni ortaya koyar. İslam filozofları, külliyatın, insanın doğru bir yaşam sürebilmesi için temel bir yapı taşı olduğunu kabul etmişlerdir. Bu, sadece ahlaki bir kılavuz değil, aynı zamanda tüm toplumun güven içinde yaşayabilmesi için bir düzen kurma gerekliliğidir.

Külli Esas ve Günümüz Dünyasında Uygulama Alanları

Günümüz dünyasında külliyatın uygulama alanları genişlemiştir. Modern hukuk sistemlerinde de, örneğin insan hakları gibi evrensel değerler, külliyatın bir parçası olarak kabul edilmektedir. Uluslararası sözleşmelerde de, birçok devletin kabul ettiği ortak ilkeler, külliyatın hukuki yansımasıdır. Birleşmiş Milletler’in Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, bu tür evrensel ilkelerin devletler ve bireyler tarafından benimsenmesini sağlar.

Örneğin, savaş suçları ve soykırım gibi insanlık suçlarının yargılanmasında, evrensel bir adalet ilkesi söz konusu olur. Külliyat, sadece yerel düzeyde değil, global ölçekte de geçerliliğe sahip bir hukuk ilkesi olarak uygulanmaktadır. Bu, külliyatın zaman ve mekan sınırlarını aşan bir özellik taşıdığını gösterir.

Külli Esas’ın Eğitimdeki Rolü

Külliyat, eğitim sistemlerinde de önemli bir yer tutar. Eğitimde, bireylerin sadece kendi çıkarlarını değil, toplumsal faydayı gözetmesi gerektiği öğretilir. Bu, bir anlamda sosyal sorumluluğun ve adaletin öğrencilere aşılanması demektir. Külliyatın eğitimdeki yeri, bireylerin toplumun bir parçası olarak hareket etmelerini sağlamaktır. Eğitimde, sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda bu evrensel ilkelerin ve değerlerin öğretilmesi gereklidir.

Sonuç

Külli esas, geniş bir felsefi ve hukuki çerçeveye sahip bir kavramdır. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde geçerliliği olan bu ilke, insanlık tarihinin her döneminde önemini korumuştur. İslam hukukunda, felsefede ve modern hukuk sistemlerinde, külliyatın temeli, adalet, hak ve eşitlik gibi evrensel ilkelerle şekillenir. Külli esas, her bireyin hem kendi haklarını hem de toplumun düzenini gözeterek hareket etmesini sağlar. Bu kavram, günümüz dünyasında hala geçerliliğini koruyan, her türlü hukuki ve etik sistemi şekillendiren bir ilkedir.