Samuag
New member
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, toplumsal medya hesabından paylaştığı bir görüntüyle, “helalleşme yolculuğuna” çıkacağını duyurdu.
Kemal Kılıçdaroğlu, yayınladığı 4 dakika 30 saniyelik görüntüyü, “Ben ömrümde, ülkemizde nefreti ve sevgiyi gördüm. Artık sevgi kazansın istiyorum. Ülkemizin güzelleşmeye, helalleşmeye muhtaçlığı var. Helalleşmek geçmişi değiştirmez fakat geleceğimizi kurtarır. Geçmişte partimizin de yanılgıları oldu; helalleşme seyahatine çıkma sonucu aldım” başlığıyla paylaştı.
Değerli bir değişimin kapıda olduğunu, Türkiye’de iktidarların daima değiştiğini lakin ülkenin makus talihinin hiç değişmediğini belirten Kılıçdaroğlu, hayatının bu etabında iktidara gelmekten çok daha değerli bir vizyonu bulunduğunu, bunun da “bu ülkenin bu makus talihini değiştirmek” olduğunu söylemiş oldu.
Kılıçdaroğlu, “Bunca olandan daha sonra yalnızca iktidarı değiştirmek yetecek mi bize? İktidarlar değiştikçe niye bu ülkeye gerçek bir demokrasiden ve müreffeh bir toplumdan daima uzaklaşıyor?” dedi.
Yalnızca AK Parti iktidarından değil, kendilerinin de dahil olduğu geçmişteki tüm iktidarlardan bahsetmiş olduğuni belirten Kılıçdaroğlu, her gelen iktidarın devleti yıprattığını lisana getirdi.
Türkiye’nin “yaralı insanların” ülkesi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, farklı toplulukların fazlaca farklı yaralar taşıdığını söylemiş oldu. Kılıçdaroğlu, “O kadar ağır yaralarımız var ki ruhlarımız acı çekiyor. O kadar incinmişiz ki hiç birimiz geleceğe bakamıyoruz, geçmişe takılı kaldık. Her iktidara gelen de bu yaraları kullandı, istismar etti, derinleştirdi. Tarihimizde de bunu en hayli AK Parti hükümetleri yaptı” diye konuştu.
Halk hengame ettikçe bir küme insanın zenginleştikçe zenginleştiğini tabir eden Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kemal Kılıçdaroğlu olarak bana yalnızca iktidarı devralmak yetmiyor. Ben ülkeme bir miras bırakmak istiyorum. Ben bu ülkenin artık huzura kavuşmasını ve önüne bakabilmesini istiyorum. Ben bundan daha sonraki 100 iktidarın da bu ülkeye ve insanına yeterli gelmesini istiyorum. Özetle sevgili halkım, ülkemizin iktidarlardan epey şifaya gereksinimi var. Geçmişten gelen küskünlüklere ve öfkeye bağlı kalmaya devam edersen ülkemiz bu felaketleri gelecekte de yaşamaya mahkum olacak. Sevgili halkım, düşündüğümüzden daha kuvvetliyüz biz, epeyce daha merdiz biz. Geçmişin otomobilleriyle hiç bir yere gidemeyeceğimizi artık biliyoruz. Onun için artık helalleşme devridir. Ne değerine olursa olsun toplumsal münasebetlerimizi güçlendirmek ve yaralarımızı güzelleştirmek için geçmişte yapılan yanılgıların sorumluluğunu almayı ve bunlar için birbirimizden helallik istemeyi bilmeliyiz. Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Uzun müddettir de bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım artık ise dışarıya dönme vakti. Ben bu yaraların kapanması için helallik isteme, helalleşme seyahatine çıkıyorum.
Geçmişte kırdığımız, korkuttuğumuz topluluklarla, bireylerle, farklı hayat üsluplarının temsilcileriyle buluşmalarıma başlayacağım. Ben ömrümde bu ülkede nefreti ve sevgiyi çokça gördüm ve sevgi daima daha kuvvetli oldu. Artık sevgiye bu savaşı kazandırma vakti. Affetmeyi ve affedilmeyi kucaklayarak helallik istemeyi ve vermeyi başarmalıyız. Daima birlikte umuda, barışa ve sevince yürüyebilmek lakin birbirimizin yaralarını sararak mümkün olacak.”
Kemal Kılıçdaroğlu, yayınladığı 4 dakika 30 saniyelik görüntüyü, “Ben ömrümde, ülkemizde nefreti ve sevgiyi gördüm. Artık sevgi kazansın istiyorum. Ülkemizin güzelleşmeye, helalleşmeye muhtaçlığı var. Helalleşmek geçmişi değiştirmez fakat geleceğimizi kurtarır. Geçmişte partimizin de yanılgıları oldu; helalleşme seyahatine çıkma sonucu aldım” başlığıyla paylaştı.
Değerli bir değişimin kapıda olduğunu, Türkiye’de iktidarların daima değiştiğini lakin ülkenin makus talihinin hiç değişmediğini belirten Kılıçdaroğlu, hayatının bu etabında iktidara gelmekten çok daha değerli bir vizyonu bulunduğunu, bunun da “bu ülkenin bu makus talihini değiştirmek” olduğunu söylemiş oldu.
Kılıçdaroğlu, “Bunca olandan daha sonra yalnızca iktidarı değiştirmek yetecek mi bize? İktidarlar değiştikçe niye bu ülkeye gerçek bir demokrasiden ve müreffeh bir toplumdan daima uzaklaşıyor?” dedi.
Yalnızca AK Parti iktidarından değil, kendilerinin de dahil olduğu geçmişteki tüm iktidarlardan bahsetmiş olduğuni belirten Kılıçdaroğlu, her gelen iktidarın devleti yıprattığını lisana getirdi.
Türkiye’nin “yaralı insanların” ülkesi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, farklı toplulukların fazlaca farklı yaralar taşıdığını söylemiş oldu. Kılıçdaroğlu, “O kadar ağır yaralarımız var ki ruhlarımız acı çekiyor. O kadar incinmişiz ki hiç birimiz geleceğe bakamıyoruz, geçmişe takılı kaldık. Her iktidara gelen de bu yaraları kullandı, istismar etti, derinleştirdi. Tarihimizde de bunu en hayli AK Parti hükümetleri yaptı” diye konuştu.
Halk hengame ettikçe bir küme insanın zenginleştikçe zenginleştiğini tabir eden Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kemal Kılıçdaroğlu olarak bana yalnızca iktidarı devralmak yetmiyor. Ben ülkeme bir miras bırakmak istiyorum. Ben bu ülkenin artık huzura kavuşmasını ve önüne bakabilmesini istiyorum. Ben bundan daha sonraki 100 iktidarın da bu ülkeye ve insanına yeterli gelmesini istiyorum. Özetle sevgili halkım, ülkemizin iktidarlardan epey şifaya gereksinimi var. Geçmişten gelen küskünlüklere ve öfkeye bağlı kalmaya devam edersen ülkemiz bu felaketleri gelecekte de yaşamaya mahkum olacak. Sevgili halkım, düşündüğümüzden daha kuvvetliyüz biz, epeyce daha merdiz biz. Geçmişin otomobilleriyle hiç bir yere gidemeyeceğimizi artık biliyoruz. Onun için artık helalleşme devridir. Ne değerine olursa olsun toplumsal münasebetlerimizi güçlendirmek ve yaralarımızı güzelleştirmek için geçmişte yapılan yanılgıların sorumluluğunu almayı ve bunlar için birbirimizden helallik istemeyi bilmeliyiz. Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Uzun müddettir de bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım artık ise dışarıya dönme vakti. Ben bu yaraların kapanması için helallik isteme, helalleşme seyahatine çıkıyorum.
Geçmişte kırdığımız, korkuttuğumuz topluluklarla, bireylerle, farklı hayat üsluplarının temsilcileriyle buluşmalarıma başlayacağım. Ben ömrümde bu ülkede nefreti ve sevgiyi çokça gördüm ve sevgi daima daha kuvvetli oldu. Artık sevgiye bu savaşı kazandırma vakti. Affetmeyi ve affedilmeyi kucaklayarak helallik istemeyi ve vermeyi başarmalıyız. Daima birlikte umuda, barışa ve sevince yürüyebilmek lakin birbirimizin yaralarını sararak mümkün olacak.”