Professional
New member
DÜNYADA yenilenebilir güç giderek daha da büyük bir güç haline geliyor. Ülkelerin sıfır karbon gayesine ulaşmasında kıymetli bir noktada bulunan yeşil güç hem de da gitgide düşen maliyetlerle yeni beğenilen pozisyonunda. Bilhassa Green Deal (Yeşil Mutabakat) ile yenilenebilir güç dönüşümünün daha da hızlanacağını söyleyen Sanko Güç CEO’su Hakan Yıldırım, “Dünya bir değişim sürecinde. Bizim bu sürecin haricinde kalma üzere bir lüksümüz yok. Yenilenebilir gücün her alanında Türkiye’nin olması gerekiyor” dedi.
PAK GÜCE DAYANAK
Son periyotta karbon ticaretinin büyük bir ehemmiyet kazandığını söyleyen Yıldırım, “Bir şirket üretim süreçlerinde ağır karbon salınımı gerçekleştiriyorsa karbon ticareti ile kendini nörtleyebiliyor. Ağır endüstride üretim yapan bir şirket ortaya çıkardığı karbon ölçüsüne muadil olacak biçimde yeşil üretim yapan santrallardan sertifika alıyor. Bir megavat 0.6 ton karbon salınımına denk geliyor. Santrallar milletlerarası kurumlarca üretim ve saha kontrollerinden geçtikten daha sonra üretim ölçüsüne bakılırsa bu sertifikaları satmaya hak kazanıyor. bu biçimdece üretim yaparken dünyayı kirleten bir şirket bizden bu sertifikaları alarak yeşil gücün gelişmesine finansman dayanağı sağlıyor” diye konuştu.
YEŞİL MUTABAKAT TESİRİ
Sertifikalarda Birinci olarak 8 olan fiyatların artık 2 Euro düzeyine geldiğine değinen Yıldırım, “Yeşil Mutabakat ile birlikte tüm sanayicilerin bu uygulamalara ilgisi arttı. Bir biçimde üretim süreçlerinde yeşil güce dokunmak zorundalar. Karbon salınımlarını bügünden yarına sıfırlamak mümkün değil. Lakin yüksek karbon salınımı ile üretim yaparak rekabet etme talihi da yok. Zira Avrupa artık sıfır karbonla üretim istiyor. Yoksa satmak istediğiniz esere ek vergi var. Bu da sertifika fiyatlarını hareketlendirecektir. Lakin burada asıl değerli olan daha kapsayıcı biçimde yeşil güce olan talebin artması” dedi. Yıldırım, sertifikalara Hintli üreticiler başta olamak üzere dünyanın her bölgesinden ilgi olduğunu belirtti.
ENDÜSTRİSİ GELİŞİYOR
“En değerli elektrik olmayan elektriktir” diyen Hakan Yıldırım, “Türkiye’de son 15 yılda elektrik konusunda önemli yatırımlar yapıldı. Kaynak çeşitliliği hayli kıymetli hale geldi. Bilhassa yenilebilir güçte önemli bir büyüme var. Amaca ulaşmak vakit alabiliyor lakin bu maksatların olması tüm paydaşlar için bir motivasyon. çabucak hemen amaçlara ulaşmasak da üretim ve istihdam noktasında hayli kıymetli noktaya geldik. Yenilenebilir güç endüstrisi artık dünyada kabul görüyor. Bugün santrallarda yüzde 60’lık yerlilik oranını yakalayabiliyoruz. Türkiye yalnızca yeşil güçte üretim yapmıyor beraberinde bu işin sanayi tarafında da değerli bir oyuncu oldu” tabirlerini kullandı.
DÜŞÜRMEMEK GEREKİYOR
Bundan daha sonraki süreçte bu maksatlara daha fazla konsantre olmanın kural olduğuna değinen Yıldırım, “Her sene bin megavatın üzerinde heyetim yaparken bu ekosistemi 500 megavatlara düşürmemiz gerekiyor. Türkiye’nin rüzgarda 120 bin megavat kapasitesi var. Heyeti gücümüz 10 bin megavat. Daha gidecek epey yolumuz var. Neredeyse kuramayacağımız kadar bir potansiyelimiz var. Bundan sonuna kadar yaralanmalıyız” dedi.
ÖNEMLİ ADIM ATMAK KAİDE
İKLİM değişikliği gerçeğini kimsenin görmezden gelemeyeceğine vurgu yapan Hakan Yıldırım, “Bir daha sonraki kuşağa uygun bir dünya bırakmak istiyorsak bu çizgiden gitmek zorundayız. Olay yalnızca para kazanma olmamalı. Bu tüm dünyanın nazaranvi. Coğrafik kurallar iklim değişikliği ile savaşta bir mani değil. Bu mevzuda daha fazla bedel oluşturmalıyız. Global ısınmayı önlemeliyiz. Geri dönüşü olmayan bu yolda önemli adımlar atmak koşul. Artık kömür şirketlerine ne danışmanlık veriliyor ne de finansman. Zira gelecek yeşil enerjide” dedi.
FİYATLAR UYGULANABİLİR DÜZEYDE DEĞİL
Türkiye’de bir proje stoğu sorunu olduğunu aktaran Hakan Yıldırım, “Çok büyük ihaleler yapılıyor. Rekabet yüksek oluyor. Fakat ortaya çıkan düşük fiyatlar rasyonel değil. İhaleyi kazanan projeyi uygulayamıyor. Evet fiyatların aşağı gelmesi epey hoş lakin uygulanamadıktan daha sonra bir manası yok. Bu meblağların uygulanabilir düzeylere çekilmesi gerekiyor. Projelerde fizibiliteyi zorluyor” sözlerini kullandı.
YENİLENEBİLİR YATIRIMLARI DEVAM EDECEK
Sanko Güç olarak 15 yılda 1.5 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını söyleyen Yıldırım, “15 yıl evvel bu işe adım atıldığında yenilenebilir birinci seçenek olmayabilirdi. O günlerde doğalgaz fazlaca ucuzdu. Lakin birinci başta yenilenebilere yatırım yapmanın sonuçlarını artık görüyoruz. Rüzgar, güneş, HES ve jeotermalde önemli bir birikim elde ettik. Bin megavat şurası gücümüz var. Artık hibrit santrallar için adım atıyoruz. Yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bilhassa rüzgar ve güneşte hem Türkiye’de birebir vakitte Avrupa’da yatırımlarımız olacak. Avrupa’da hala güç dönüşümünü tamamlamayan ülkeler var. Orada bizim üzere yatırımcılara gereksinim bulunuyor. Oradaki fiyatlar daha stabil ve öngürülebilir” formunda konuştu.
PAK GÜCE DAYANAK
Son periyotta karbon ticaretinin büyük bir ehemmiyet kazandığını söyleyen Yıldırım, “Bir şirket üretim süreçlerinde ağır karbon salınımı gerçekleştiriyorsa karbon ticareti ile kendini nörtleyebiliyor. Ağır endüstride üretim yapan bir şirket ortaya çıkardığı karbon ölçüsüne muadil olacak biçimde yeşil üretim yapan santrallardan sertifika alıyor. Bir megavat 0.6 ton karbon salınımına denk geliyor. Santrallar milletlerarası kurumlarca üretim ve saha kontrollerinden geçtikten daha sonra üretim ölçüsüne bakılırsa bu sertifikaları satmaya hak kazanıyor. bu biçimdece üretim yaparken dünyayı kirleten bir şirket bizden bu sertifikaları alarak yeşil gücün gelişmesine finansman dayanağı sağlıyor” diye konuştu.
YEŞİL MUTABAKAT TESİRİ
Sertifikalarda Birinci olarak 8 olan fiyatların artık 2 Euro düzeyine geldiğine değinen Yıldırım, “Yeşil Mutabakat ile birlikte tüm sanayicilerin bu uygulamalara ilgisi arttı. Bir biçimde üretim süreçlerinde yeşil güce dokunmak zorundalar. Karbon salınımlarını bügünden yarına sıfırlamak mümkün değil. Lakin yüksek karbon salınımı ile üretim yaparak rekabet etme talihi da yok. Zira Avrupa artık sıfır karbonla üretim istiyor. Yoksa satmak istediğiniz esere ek vergi var. Bu da sertifika fiyatlarını hareketlendirecektir. Lakin burada asıl değerli olan daha kapsayıcı biçimde yeşil güce olan talebin artması” dedi. Yıldırım, sertifikalara Hintli üreticiler başta olamak üzere dünyanın her bölgesinden ilgi olduğunu belirtti.
ENDÜSTRİSİ GELİŞİYOR
“En değerli elektrik olmayan elektriktir” diyen Hakan Yıldırım, “Türkiye’de son 15 yılda elektrik konusunda önemli yatırımlar yapıldı. Kaynak çeşitliliği hayli kıymetli hale geldi. Bilhassa yenilebilir güçte önemli bir büyüme var. Amaca ulaşmak vakit alabiliyor lakin bu maksatların olması tüm paydaşlar için bir motivasyon. çabucak hemen amaçlara ulaşmasak da üretim ve istihdam noktasında hayli kıymetli noktaya geldik. Yenilenebilir güç endüstrisi artık dünyada kabul görüyor. Bugün santrallarda yüzde 60’lık yerlilik oranını yakalayabiliyoruz. Türkiye yalnızca yeşil güçte üretim yapmıyor beraberinde bu işin sanayi tarafında da değerli bir oyuncu oldu” tabirlerini kullandı.
DÜŞÜRMEMEK GEREKİYOR
Bundan daha sonraki süreçte bu maksatlara daha fazla konsantre olmanın kural olduğuna değinen Yıldırım, “Her sene bin megavatın üzerinde heyetim yaparken bu ekosistemi 500 megavatlara düşürmemiz gerekiyor. Türkiye’nin rüzgarda 120 bin megavat kapasitesi var. Heyeti gücümüz 10 bin megavat. Daha gidecek epey yolumuz var. Neredeyse kuramayacağımız kadar bir potansiyelimiz var. Bundan sonuna kadar yaralanmalıyız” dedi.
ÖNEMLİ ADIM ATMAK KAİDE
İKLİM değişikliği gerçeğini kimsenin görmezden gelemeyeceğine vurgu yapan Hakan Yıldırım, “Bir daha sonraki kuşağa uygun bir dünya bırakmak istiyorsak bu çizgiden gitmek zorundayız. Olay yalnızca para kazanma olmamalı. Bu tüm dünyanın nazaranvi. Coğrafik kurallar iklim değişikliği ile savaşta bir mani değil. Bu mevzuda daha fazla bedel oluşturmalıyız. Global ısınmayı önlemeliyiz. Geri dönüşü olmayan bu yolda önemli adımlar atmak koşul. Artık kömür şirketlerine ne danışmanlık veriliyor ne de finansman. Zira gelecek yeşil enerjide” dedi.
FİYATLAR UYGULANABİLİR DÜZEYDE DEĞİL
Türkiye’de bir proje stoğu sorunu olduğunu aktaran Hakan Yıldırım, “Çok büyük ihaleler yapılıyor. Rekabet yüksek oluyor. Fakat ortaya çıkan düşük fiyatlar rasyonel değil. İhaleyi kazanan projeyi uygulayamıyor. Evet fiyatların aşağı gelmesi epey hoş lakin uygulanamadıktan daha sonra bir manası yok. Bu meblağların uygulanabilir düzeylere çekilmesi gerekiyor. Projelerde fizibiliteyi zorluyor” sözlerini kullandı.
YENİLENEBİLİR YATIRIMLARI DEVAM EDECEK
Sanko Güç olarak 15 yılda 1.5 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını söyleyen Yıldırım, “15 yıl evvel bu işe adım atıldığında yenilenebilir birinci seçenek olmayabilirdi. O günlerde doğalgaz fazlaca ucuzdu. Lakin birinci başta yenilenebilere yatırım yapmanın sonuçlarını artık görüyoruz. Rüzgar, güneş, HES ve jeotermalde önemli bir birikim elde ettik. Bin megavat şurası gücümüz var. Artık hibrit santrallar için adım atıyoruz. Yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bilhassa rüzgar ve güneşte hem Türkiye’de birebir vakitte Avrupa’da yatırımlarımız olacak. Avrupa’da hala güç dönüşümünü tamamlamayan ülkeler var. Orada bizim üzere yatırımcılara gereksinim bulunuyor. Oradaki fiyatlar daha stabil ve öngürülebilir” formunda konuştu.