Professional
New member
Türk Lirası’nın döviz karşısındaki kıymet kaybıyla birlikte girdilerin döviz kuruyla fiyatlandığı bölümlerde sorun yaşanıyor. İstanbul Sanayi Odası Lideri Erdal Bahçıvan, üreticinin maliyet hesabı yapamadığını söylemiş oldu.
Bahçıvan, dövizdeki dalgalanmaların sanayi üretimini olumsuz etkilemeye başladığını belirterek, “Girdilerin büyük ölçüde döviz kurları ile fiyatlandığı ülkemizde endüstrici maliyet hesabı yapamıyor ve geleceği önnazaranmiyor. Bu durum, yakın periyotta birtakım mamüllerin üretiminde önemli dertlere yol açabilecek üzere gözüküyor” dedi.
“Üretim hayatımızın ve Endüstrimizin Meselelerine Tahlil Ararken Odalar içinde İş Birliği ve Sinerjiler Yaratmanın Önemi” başlığıyla bir ortaya gelen endüstriciler iktisat gündemine ait değerlendirmelerde bulundu.
İSO’nun konut sahipliğindeki toplantıya, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Lideri Adnan Ünverdi ve GSO Meclis Üyeleri katıldı.
İSO İdare Şurası Lideri Erdal Bahçıvan, konuşmasının başında Türkiye’nin 2021 yılını pek hareketli ve telaşlı bir ekonomik atmosferde kapatmaya hazırlandığına, kur ve enflasyonda yaşanan ürkütücü sıcak gelişmelerin iktisat gündeminin başka tüm başlıklarını gölgede bıraktığına dikkat çekti.
Bahçıvan, endüstricinin muhtaçlık duyduğu hammaddeden lojistik ve finansmana kadar, üretim süreci için gerekli olan tedarik zincirlerindeki aksamalar ve hammadde maliyetlerindeki yükselişlerin üretimin üstündeki baskıları artırdığını vurguladı.
‘NEREYE KADAR GİDECEĞİNİ BİLMEDİĞİMİZ BELİRSİZLİK ORTAMI’
Bahçıvan, “Kurlardaki ucu açık yüksek tansiyon, nereye kadar gideceğini bilemediğimiz bir belirsizlik ortamı oluştururken, bu ortamın yarattığı finansal riskler adeta bir kısır döngü haline gelmiş bulunuyor. Girdilerin büyük ölçüde döviz kurları ile fiyatlandığı ülkemizde endüstrici maliyet hesabı yapamıyor ve geleceği önnazaranmiyor. Bu durum, yakın periyotta birtakım mamüllerin üretiminde önemli külfetlere yol açabilecek üzere gözüküyor” dedi.
Koronavirüs önlemlerinin kaldırılmasıyla birlikte Türkiye’ye tedarik talebi geldiğini ve ihracatın arttığının altını çizen Bahçıvan lakin bu vakitte öngörülebilirlik konusunda sorun yaşamanın sanayiciyi üzdüğünü söyleyerek şöyleki devam etti:
“Reel dalımızın yüksek yatırım iştahının korunabilmesi için her şeydilk evvel öngörülebilir bir fiyatlama ortamının sağlanması, risk priminin makul düzeylere indirilmesi gerekiyor. Ayrıyeten son günlerde Türk Eximbank’ın, Merkez Bankası kaynaklı fon akışlarında oluşan ani kısıtlamalar da ihracatçı sanayicilerimizin kredi kalitesini olumsuz etkiliyor. Sanayicilerin beklenti oluşturmakta bir çok zorlandığı bu ortamda iş yapabilme ve risk yönetebilme yetkinliği de azalıyor. Bilhassa geçmişin yüksek enflasyon devirlerini yaşamayan, son 20 yılda nazaranli finansal istikrar ortamında iş yapmaya alışık olan yönetici ve çalışanların değişen şartlara ahenginin artırılması ve belirsizlik altında iş yapma hünerlerinin güçlendirilmesi gerektiğini hissediyoruz. Tüm iş sahiplerinin ve sanayicilerin bu bahiste fazlaca daha dikkatli olmalarını öneriyoruz.”
‘FİRMALARIMIZ KUR BASKISI KARŞISINDA BÜYÜK ZAHMET YAŞIYOR’
GSO İdare Şurası Lideri Adnan Ünverdi de Türkiye iktisadında faiz, kur ve enflasyon üçgeninde bir sıkışma yaşandığına ve bunun aşılması gerektiğine dikkat çekerek, şöyleki konuştu:
“Bilhassa iç piyasaya üretim yapan ve ham maddeyi dışarıdan alan firmalarımız kur baskısı karşısında büyük kuvvetlik yaşıyor. Kur artışları ziyana yol açarken, üretici fiyatlandırma yapamıyor. Bu noktada, üretim ve ihracata dayalı üretim ile cari istikrarın sağlanması konusunda tüm risklere karşın büyük bir uğraş veriliyor lakin kurdaki yükseliş ve dalgalanmalar enflasyonu tetikliyor. İhracatı artıralım derken enflasyonist bir döngünün içerisine girmekten de uzak durmamız gerekiyor. Altını çizmek isterim ki, endüstrimizin sürdürülebilirliği için kur, faiz ve enflasyon istikrarıyla birlikte; öngörülebilirlik, istikrar ve inanç ortamını acilen tesis etmek zorundayız.”
Bahçıvan, dövizdeki dalgalanmaların sanayi üretimini olumsuz etkilemeye başladığını belirterek, “Girdilerin büyük ölçüde döviz kurları ile fiyatlandığı ülkemizde endüstrici maliyet hesabı yapamıyor ve geleceği önnazaranmiyor. Bu durum, yakın periyotta birtakım mamüllerin üretiminde önemli dertlere yol açabilecek üzere gözüküyor” dedi.
“Üretim hayatımızın ve Endüstrimizin Meselelerine Tahlil Ararken Odalar içinde İş Birliği ve Sinerjiler Yaratmanın Önemi” başlığıyla bir ortaya gelen endüstriciler iktisat gündemine ait değerlendirmelerde bulundu.
İSO’nun konut sahipliğindeki toplantıya, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Lideri Adnan Ünverdi ve GSO Meclis Üyeleri katıldı.
İSO İdare Şurası Lideri Erdal Bahçıvan, konuşmasının başında Türkiye’nin 2021 yılını pek hareketli ve telaşlı bir ekonomik atmosferde kapatmaya hazırlandığına, kur ve enflasyonda yaşanan ürkütücü sıcak gelişmelerin iktisat gündeminin başka tüm başlıklarını gölgede bıraktığına dikkat çekti.
Bahçıvan, endüstricinin muhtaçlık duyduğu hammaddeden lojistik ve finansmana kadar, üretim süreci için gerekli olan tedarik zincirlerindeki aksamalar ve hammadde maliyetlerindeki yükselişlerin üretimin üstündeki baskıları artırdığını vurguladı.
‘NEREYE KADAR GİDECEĞİNİ BİLMEDİĞİMİZ BELİRSİZLİK ORTAMI’
Bahçıvan, “Kurlardaki ucu açık yüksek tansiyon, nereye kadar gideceğini bilemediğimiz bir belirsizlik ortamı oluştururken, bu ortamın yarattığı finansal riskler adeta bir kısır döngü haline gelmiş bulunuyor. Girdilerin büyük ölçüde döviz kurları ile fiyatlandığı ülkemizde endüstrici maliyet hesabı yapamıyor ve geleceği önnazaranmiyor. Bu durum, yakın periyotta birtakım mamüllerin üretiminde önemli külfetlere yol açabilecek üzere gözüküyor” dedi.
Koronavirüs önlemlerinin kaldırılmasıyla birlikte Türkiye’ye tedarik talebi geldiğini ve ihracatın arttığının altını çizen Bahçıvan lakin bu vakitte öngörülebilirlik konusunda sorun yaşamanın sanayiciyi üzdüğünü söyleyerek şöyleki devam etti:
“Reel dalımızın yüksek yatırım iştahının korunabilmesi için her şeydilk evvel öngörülebilir bir fiyatlama ortamının sağlanması, risk priminin makul düzeylere indirilmesi gerekiyor. Ayrıyeten son günlerde Türk Eximbank’ın, Merkez Bankası kaynaklı fon akışlarında oluşan ani kısıtlamalar da ihracatçı sanayicilerimizin kredi kalitesini olumsuz etkiliyor. Sanayicilerin beklenti oluşturmakta bir çok zorlandığı bu ortamda iş yapabilme ve risk yönetebilme yetkinliği de azalıyor. Bilhassa geçmişin yüksek enflasyon devirlerini yaşamayan, son 20 yılda nazaranli finansal istikrar ortamında iş yapmaya alışık olan yönetici ve çalışanların değişen şartlara ahenginin artırılması ve belirsizlik altında iş yapma hünerlerinin güçlendirilmesi gerektiğini hissediyoruz. Tüm iş sahiplerinin ve sanayicilerin bu bahiste fazlaca daha dikkatli olmalarını öneriyoruz.”
‘FİRMALARIMIZ KUR BASKISI KARŞISINDA BÜYÜK ZAHMET YAŞIYOR’
GSO İdare Şurası Lideri Adnan Ünverdi de Türkiye iktisadında faiz, kur ve enflasyon üçgeninde bir sıkışma yaşandığına ve bunun aşılması gerektiğine dikkat çekerek, şöyleki konuştu:
“Bilhassa iç piyasaya üretim yapan ve ham maddeyi dışarıdan alan firmalarımız kur baskısı karşısında büyük kuvvetlik yaşıyor. Kur artışları ziyana yol açarken, üretici fiyatlandırma yapamıyor. Bu noktada, üretim ve ihracata dayalı üretim ile cari istikrarın sağlanması konusunda tüm risklere karşın büyük bir uğraş veriliyor lakin kurdaki yükseliş ve dalgalanmalar enflasyonu tetikliyor. İhracatı artıralım derken enflasyonist bir döngünün içerisine girmekten de uzak durmamız gerekiyor. Altını çizmek isterim ki, endüstrimizin sürdürülebilirliği için kur, faiz ve enflasyon istikrarıyla birlikte; öngörülebilirlik, istikrar ve inanç ortamını acilen tesis etmek zorundayız.”