Professional
New member
REKABET Kurulu’nun koronavirüs salgını sürecinde zincir marketlerle bunların tedarikçileri pozisyonundaki üretici ve toptancı düzeyindeki teşebbüsler hakkında yürüttüğü soruşturma kapsamında kelamlı savunma toplantısı evvelki gün gerçekleştirildi. Soruşturma heyeti temsilcisi, ulusal zincir marketler ve tedarikçilerinin, hareketleriyle Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu ihlal ettiklerini, aksiyonların “kartel” niteliği taşıdığını belirterek, para cezasının yarı oranında artırılmasını istedi. Firmaların avukatları, tezleri reddetti, zımnî oturum da yapılan toplantı yaklaşık 16 saat sürdü. Soruşturma heyeti temsilcisi, A101, BİM, CarrefourSa, Migros ve ŞOK olarak anılan soruşturma tarafı ulusal zincir marketler içinde direkt yahut ortak tedarikçiler aracılığıyla dolaylı temaslar yoluyla satış meblağlarının ve fiyat artışlarının uyumunun sağlandığı, elde edilen dokümanlarda “piyasanın organize edildiği, artırılan fiyatların rakiplerle eş vakitli raflara yansıtılacağı” istikametinde ve emsal nitelikte bir hayli tabir bulunurken, zincir marketlerin fiyat hareketlerinin de bu bulguları büyük ölçüde teyit ettiğini söylemiş oldu.
KÂR MARJIMIZ AZALDI
Ortak hareket etmekle suçlanan marketlerin temsilcileri kelamlı savunmalarında suçlamaları kabul etmedi. A101’in avukatları, soruşturmaya bahis devirde şirketin brüt kâr marjının yüzde 1.67 azaldığını, son 2 yılda şirketin toplam 1 milyar 32 milyon lira kâr kaybına maruz kaldığını belirterek, “Bu, kanaatimizce piyasanın ne kadar ağır bir rekabet ortasında olduğunun en hoş örneği zira maliyetlerin arttığı bir dünyada müvekkil şirketlerin maliyetlerdeki bu artışı satış meblağlarına tıpkı oranda yansıtmadığını yahut yansıtamadığını net bir biçimde görüyoruz. Bunun da en büyük niçini rekabetin olması ve şirketin Türkiye’deki en ucuz market olma teziyle direkt orantılı” dedi. Şirket avukatı, soruşturmanın salgın devrine ait olduğunu, bu vakitte ek maliyetlerin oluştuğunu ve gerek tedarikçilerin gerek perakendecilerin önemli oranda ekstra maliyetlere maruz kaldığını tabir etti.
KARTEL İMKÂNSIZ
BİM İcra Şurası Üyesi Galip Aykaç da argümanlara ait hiç kimselerle irtibatın olmadığını, bundan daha sonra da olmayacağını tabir etti. Şirket avukatları ise firma marjlarında görülen örüntülerin, mamüllerin bir kartel aracılığıyla satılmaları kararı fiyatlarda ve karda ortaya çıkacak değişikliklerle uyumlu olmadığını savundu. ŞOK’un avukatları da kartel argümanı kaidelerinin soruşturmada bulunmadığını, teze yönelik iktisadi ve türel kaidelerin gerçekleşmediğini tabir etti. CarrefourSA şirketinin savunmasında, bilimsel açıdan incelendiğinde savların gerçekçi olmadığı lisana getirildi. Migros Üst Yöneticisi Ömer Özgür Tort, şirketi ismine yaptığı savunmada, kartel argümanının imkânsız olduğunu, firmada alış fiyatı artmadan satış fiyatını artırmadıklarını ve salgın sürecinde de bu prensibi uyguladıklarını, ayrıyeten piyasadan değerli olamayacaklarını kaydetti.
ÇEVRİMİÇİ TOPLANTI
REKABET Konseyi Lideri Birol Küle’nin başkanlığındaki toplantı çevrim içi yapıldı. Küle, soruşturmanın, perakende besin ve paklık eserleri ticaretiyle iştigal eden zincir marketler (BİM Birleşik Mağazalar AŞ, CarrefourSA Carrefour Sabancı Ticaret Merkezi AŞ, Migros Ticaret AŞ, Yeni Mağazacılık AŞ (A 101), ŞOK Marketler Ticaret AŞ) ile bunların tedarikçileri pozisyonunda olan üretici ve toptancı düzeyindeki teşebbüslerin (Procter&Gamble Tüketim Malları San. AŞ, Savola Besin San. ve Tic. AŞ) fiyatlama davranışlarının incelenmesine yönelik açıldığını belirtti.
‘BASKI KURULMADI’
SAVOLA şirketinin avukatları da perakendecilere baskı kurulması yahut teşvikte bulunulmasının kelam konusu olmadığını, şirketin sırf maliyetlerini liste meblağlarına yansıttığını belirterek, “Pazarda Savola’nın hissesinin düşük olması, markalar içinde kuvvetli ikame etkisinin bulunması ve tüketici tercihlerinin fiyattan süratli etkilenmesinin mümkün olması ile perakendecilerin epey önemli bir pazarlık gücünün bulunması sebebiyle Savola’nın alıcılarının bir daha satış fiyatını tespit etmesi ve sürdürmesi mümkün değildir” diye konuştu. Procter&Gamble Tüketim Malları San. AŞ Türkiye ve Kafkasya İdare Konseyi Lideri Tankut Turnaoğlu da dokümanların ele alınmasında önemli türel ve maddi yanılgıya düşüldüğüne inandıklarını belirtti.
KÂR MARJIMIZ AZALDI
Ortak hareket etmekle suçlanan marketlerin temsilcileri kelamlı savunmalarında suçlamaları kabul etmedi. A101’in avukatları, soruşturmaya bahis devirde şirketin brüt kâr marjının yüzde 1.67 azaldığını, son 2 yılda şirketin toplam 1 milyar 32 milyon lira kâr kaybına maruz kaldığını belirterek, “Bu, kanaatimizce piyasanın ne kadar ağır bir rekabet ortasında olduğunun en hoş örneği zira maliyetlerin arttığı bir dünyada müvekkil şirketlerin maliyetlerdeki bu artışı satış meblağlarına tıpkı oranda yansıtmadığını yahut yansıtamadığını net bir biçimde görüyoruz. Bunun da en büyük niçini rekabetin olması ve şirketin Türkiye’deki en ucuz market olma teziyle direkt orantılı” dedi. Şirket avukatı, soruşturmanın salgın devrine ait olduğunu, bu vakitte ek maliyetlerin oluştuğunu ve gerek tedarikçilerin gerek perakendecilerin önemli oranda ekstra maliyetlere maruz kaldığını tabir etti.
KARTEL İMKÂNSIZ
BİM İcra Şurası Üyesi Galip Aykaç da argümanlara ait hiç kimselerle irtibatın olmadığını, bundan daha sonra da olmayacağını tabir etti. Şirket avukatları ise firma marjlarında görülen örüntülerin, mamüllerin bir kartel aracılığıyla satılmaları kararı fiyatlarda ve karda ortaya çıkacak değişikliklerle uyumlu olmadığını savundu. ŞOK’un avukatları da kartel argümanı kaidelerinin soruşturmada bulunmadığını, teze yönelik iktisadi ve türel kaidelerin gerçekleşmediğini tabir etti. CarrefourSA şirketinin savunmasında, bilimsel açıdan incelendiğinde savların gerçekçi olmadığı lisana getirildi. Migros Üst Yöneticisi Ömer Özgür Tort, şirketi ismine yaptığı savunmada, kartel argümanının imkânsız olduğunu, firmada alış fiyatı artmadan satış fiyatını artırmadıklarını ve salgın sürecinde de bu prensibi uyguladıklarını, ayrıyeten piyasadan değerli olamayacaklarını kaydetti.
ÇEVRİMİÇİ TOPLANTI
REKABET Konseyi Lideri Birol Küle’nin başkanlığındaki toplantı çevrim içi yapıldı. Küle, soruşturmanın, perakende besin ve paklık eserleri ticaretiyle iştigal eden zincir marketler (BİM Birleşik Mağazalar AŞ, CarrefourSA Carrefour Sabancı Ticaret Merkezi AŞ, Migros Ticaret AŞ, Yeni Mağazacılık AŞ (A 101), ŞOK Marketler Ticaret AŞ) ile bunların tedarikçileri pozisyonunda olan üretici ve toptancı düzeyindeki teşebbüslerin (Procter&Gamble Tüketim Malları San. AŞ, Savola Besin San. ve Tic. AŞ) fiyatlama davranışlarının incelenmesine yönelik açıldığını belirtti.
‘BASKI KURULMADI’
SAVOLA şirketinin avukatları da perakendecilere baskı kurulması yahut teşvikte bulunulmasının kelam konusu olmadığını, şirketin sırf maliyetlerini liste meblağlarına yansıttığını belirterek, “Pazarda Savola’nın hissesinin düşük olması, markalar içinde kuvvetli ikame etkisinin bulunması ve tüketici tercihlerinin fiyattan süratli etkilenmesinin mümkün olması ile perakendecilerin epey önemli bir pazarlık gücünün bulunması sebebiyle Savola’nın alıcılarının bir daha satış fiyatını tespit etmesi ve sürdürmesi mümkün değildir” diye konuştu. Procter&Gamble Tüketim Malları San. AŞ Türkiye ve Kafkasya İdare Konseyi Lideri Tankut Turnaoğlu da dokümanların ele alınmasında önemli türel ve maddi yanılgıya düşüldüğüne inandıklarını belirtti.