Professional
New member
Pandeminin getirdiği yeni şartlar ve firmaların yetenek muhtaçlığı ile bir arada ‘karma iş gücüne’ talep artıyor. Kurumlar bünyelerinde hem takımlı birebir vakitte freelancer denilen bağımsız çalışan bulundurmayı planlıyor. Workflex ve Great Place to Work Türkiye, Türkiye’de bu mevzudaki iklimi anlamak gayesiyle Ocak-Mart 2021 içinde yaklaşık 170 firma ve binin üzerinde bireyin iştirakiyle ‘İş Gücü Yapısı, Çalışan Tercihleri ve Geleceğin Çalışma Modelleri Türkiye 2021’ araştırmasını gerçekleştirdi.
% 75’İ DÜŞÜNÜYOR
Yetenekli bağımsız profesyonellerle kurumları buluşturan Workflex’in Kurucusu Zeynep Bilgiç araştırma sonuçları için, “Çalışma modelleri eskisi üzere değil, tekrar da eskisi üzere olmayacak. Ok yaydan çıktı” değerlendirmesini yaptı. Zira araştırmaya katılan firmaların yüzde 60’ı mevcut durumda bağımsız çalışma modeline sahip olmadıklarını belirtirken, bir daha iştirakçilerin yüzde 75’i gelecek devir için ‘karma iş gücü’ modellerini hayata geçirmeyi planladığını söylüyor. Bilgiç’e nazaran bunun en önemli iki sebebi var. Birincisi, COVID-19 sürecinin de yarattığı ivmeyle kurumların iş yapış sistemlerini, tertip yapılarını, teknoloji altyapılarını, yetenek idaresi uygulamaları ve çalışan yetkinliklerini önemli bir biçimde sorguluyor olmaları.
YETENEK AÇIĞI
İkinci niye de yetenek açığı. Araştırmaya nazaran kurumların yüzde 55’inde yetenek açığı varken, ‘yeterli yeteneğe sahibiz’ diyenlerin oranı yüzde 15. Yüzde 30’u da gelecekte yetenek gereksinimlerinin olabileceklerini düşünüyor. Bugün gelinen noktada yalnızca uzaktan çalışma ve hibrit modellere değil bununla birlikte iş gücünün yapılarına da farklı bir pencereden bakmak gerektiğine dikkat çeken Bilgiç, “Yeteneklerine güvenen çalışanlar dünyanın neresinden isterlerse çalışabileceklerinin ve tek bir kuruma bağlı olmak yerine çeşitli kurumlarla farklı projelerle çalışmalarının artık mümkün olduğunun fark ettiler. Bu esneklik, özgürlük ve çeşitlilikten beslenerek yaratıcılıklarını daha da arttırabiliyor ve daha verimli olabiliyorlar” dedi.
Zeynep Bilgiç
FARKINDALIK OLUŞTU
Yöneticilerin de karma iş gücüne inandığını söyleyen Bilgiç, “2020’de Harvard Business School ve Boston Consulting Group işbirliği ile gerçekleştirilen araştırmada önümüzdeki 3 yıl ortasında karma iş gücü yapısına geçmiş olanların rekabet avantajı sağlayacağını düşünen kurum yöneticilerinin oranı yüzde 90 olarak çıktı. Türkiye araştırmasında birebir tabire katıldığını belirtenlerin oranı yüzde 94. Bu da bize mevzunun yöneticilerin radarına girdiğini ve farkındalığın oluştuğunu gösteriyor” sözlerini kullandı. Bilgiç, karma iş gücü yapısına bir hevesle geçmedilk evvel tertiplerin yol haritasını hazırlaması gerektiğine de dikkat çekti.
ÇALIŞANLARIN YÜZDE 83’Ü DEĞİŞİM İSTİYOR
Çalışanların yaklaşımına da değinen Bilgiç, “Rutin işlerden bıkkınlık, haksızlığa uğramışlık hissi ve meslek fırsatlarının hudutlu olması hem yeni jenerasyon tıpkı vakitte tecrübeli çalışanları, bir daha COVID-19’un yarattığı gerçeklikle de irtibatlı olarak, daha esnek ve bağımsız çalışma modellerine teşvik ediyor. Araştırmamıza bakılırsa Türkiye’den iştirakçilerin yalnızca yüzde 17’si gelecekte mevcut çalışma biçimini motamot korumak istemiş, yani yüzde 83’ü değişim istediğini belirtmiş. Her 5 bireyden 2’si bağımsız profesyonel yahut danışman olmak istediğini, her 3 şahıstan 1’i de mevcut işine ek proje bazlı freelance modelde ek işler yapmak istediğini belirtmiş” dedi. Öte yandan pandeminin tesiri ile yaygınlaşan hibrit modelin (iş yerinden /evden /uzaktan dönüşümlü) çalışma hayatında kalıcı olması bekleniyor. İştirakçilerin yüzde 76’sı pandemi bittikten daha sonra hibrit modelde çalışmayı tercih ediyor. Her 4 kurumdan yaklaşık 2’si salgın daha sonrası uzaktan çalışacakların oranının yüzde 1-25 aralığında olacağını öngörüyor. Bu oranın yüzde 51-75 aralığında olacağını önbakılırsan kurumların oranı ise yüzde 15.
% 75’İ DÜŞÜNÜYOR
Yetenekli bağımsız profesyonellerle kurumları buluşturan Workflex’in Kurucusu Zeynep Bilgiç araştırma sonuçları için, “Çalışma modelleri eskisi üzere değil, tekrar da eskisi üzere olmayacak. Ok yaydan çıktı” değerlendirmesini yaptı. Zira araştırmaya katılan firmaların yüzde 60’ı mevcut durumda bağımsız çalışma modeline sahip olmadıklarını belirtirken, bir daha iştirakçilerin yüzde 75’i gelecek devir için ‘karma iş gücü’ modellerini hayata geçirmeyi planladığını söylüyor. Bilgiç’e nazaran bunun en önemli iki sebebi var. Birincisi, COVID-19 sürecinin de yarattığı ivmeyle kurumların iş yapış sistemlerini, tertip yapılarını, teknoloji altyapılarını, yetenek idaresi uygulamaları ve çalışan yetkinliklerini önemli bir biçimde sorguluyor olmaları.
YETENEK AÇIĞI
İkinci niye de yetenek açığı. Araştırmaya nazaran kurumların yüzde 55’inde yetenek açığı varken, ‘yeterli yeteneğe sahibiz’ diyenlerin oranı yüzde 15. Yüzde 30’u da gelecekte yetenek gereksinimlerinin olabileceklerini düşünüyor. Bugün gelinen noktada yalnızca uzaktan çalışma ve hibrit modellere değil bununla birlikte iş gücünün yapılarına da farklı bir pencereden bakmak gerektiğine dikkat çeken Bilgiç, “Yeteneklerine güvenen çalışanlar dünyanın neresinden isterlerse çalışabileceklerinin ve tek bir kuruma bağlı olmak yerine çeşitli kurumlarla farklı projelerle çalışmalarının artık mümkün olduğunun fark ettiler. Bu esneklik, özgürlük ve çeşitlilikten beslenerek yaratıcılıklarını daha da arttırabiliyor ve daha verimli olabiliyorlar” dedi.
Zeynep Bilgiç
FARKINDALIK OLUŞTU
Yöneticilerin de karma iş gücüne inandığını söyleyen Bilgiç, “2020’de Harvard Business School ve Boston Consulting Group işbirliği ile gerçekleştirilen araştırmada önümüzdeki 3 yıl ortasında karma iş gücü yapısına geçmiş olanların rekabet avantajı sağlayacağını düşünen kurum yöneticilerinin oranı yüzde 90 olarak çıktı. Türkiye araştırmasında birebir tabire katıldığını belirtenlerin oranı yüzde 94. Bu da bize mevzunun yöneticilerin radarına girdiğini ve farkındalığın oluştuğunu gösteriyor” sözlerini kullandı. Bilgiç, karma iş gücü yapısına bir hevesle geçmedilk evvel tertiplerin yol haritasını hazırlaması gerektiğine de dikkat çekti.
ÇALIŞANLARIN YÜZDE 83’Ü DEĞİŞİM İSTİYOR
Çalışanların yaklaşımına da değinen Bilgiç, “Rutin işlerden bıkkınlık, haksızlığa uğramışlık hissi ve meslek fırsatlarının hudutlu olması hem yeni jenerasyon tıpkı vakitte tecrübeli çalışanları, bir daha COVID-19’un yarattığı gerçeklikle de irtibatlı olarak, daha esnek ve bağımsız çalışma modellerine teşvik ediyor. Araştırmamıza bakılırsa Türkiye’den iştirakçilerin yalnızca yüzde 17’si gelecekte mevcut çalışma biçimini motamot korumak istemiş, yani yüzde 83’ü değişim istediğini belirtmiş. Her 5 bireyden 2’si bağımsız profesyonel yahut danışman olmak istediğini, her 3 şahıstan 1’i de mevcut işine ek proje bazlı freelance modelde ek işler yapmak istediğini belirtmiş” dedi. Öte yandan pandeminin tesiri ile yaygınlaşan hibrit modelin (iş yerinden /evden /uzaktan dönüşümlü) çalışma hayatında kalıcı olması bekleniyor. İştirakçilerin yüzde 76’sı pandemi bittikten daha sonra hibrit modelde çalışmayı tercih ediyor. Her 4 kurumdan yaklaşık 2’si salgın daha sonrası uzaktan çalışacakların oranının yüzde 1-25 aralığında olacağını öngörüyor. Bu oranın yüzde 51-75 aralığında olacağını önbakılırsan kurumların oranı ise yüzde 15.