Ethereum
New member
Dünyada yoksulluğu 2030’da bitirmeyi hedefleyen Birleşmiş Milletler, yoksulluğun corona virüs salgını niçiniyle 1990’dan bu yana birinci sefer 2020’de arttığını deklare etti.
Dünya Bankası, Milletlerarası Para Fonu (IMF) ve Birleşmiş Milletler (BM) bilgilerinden derlenen bilgilere nazaran, günde 5,50 doların altında kazananlar fakir kabul edilirken 1,90 doların altında karı olanlar çok fakir olarak bedellendiriliyor.
Dünyanın her bölgesinde yaşayan fakirlerin yarısı çocuklardan oluşurken birfazlaca bölge ve yaş kümesinde ise fakirlerin çoğunluğunu bayanlar oluşturuyor.
Dünyadaki 15 yaş ve üzeri fakirlerin yüzde 70’i ya hiç eğitim almamış ya da sıradan seviyede eğitim almış şahıslardan meydana geliyor.
YENİ FAKİRLERİN ÇOĞUNLUĞUNU KENTLERDE YAŞAYANLAR OLUŞTURUYOR
Dünyadaki fakirlerin yüzde 40’ı, kırılgan iktisada sahip ülkeler ile iç karışıklıkların, şiddetin ve çatışmaların olduğu yerlerde yaşarken bu sayının gelecek 10 yılda yüzde 67’ye çıkacağı kestirim ediliyor.
Son iki yılda fakir sayısının artmasının ana niçinini global yeni tip corona virüs (Covid-19) salgını oluşturuyor. “Yeni yoksul” teriminin ortaya çıkmasına sebep olan salgın, 1990’den bu yana düşüşte olan fakir sayısını artırırken yeni fakirlerin büyük çoğunluğu kentlerde yaşıyor.
Tarımla uğraşanlardan fazla üretim ve hizmet bölümünde çalışanların oluşturduğu yeni fakirler sıklıkla salgın kısıtlamaları niçiniyle kapanan ve kısıtlanan işlerde çalışanlardan çıkıyor.
Salgın olmasaydı fakirler dünya nüfusunun yüzde 7,9’unu oluşturacaktı
Dünya Bankasına nazaran günlük 1,90 dolar ve altında yarar elde edenlerin sayısı, 2020 yılında dünya nüfusunun yüzde 9,1 ila 9,4’ünü oluşturdu.
Bu sayının bu noktaya ulaşmasının gerisindeki en büyük sebep olarak salgını gösteren Dünya Bankası, salgın olmasaydı 2020 yılında dünya nüfusunun yüzde 7,9’unun fakir olacağını deklare etti.
Salgının tesiriyle yaklaşık yüzde 1,4 artan yoksulluğun aslına bakarsanız fakir olan ülkeler ile birtakım orta gelirli ülkelerdeki yoksullukla alakalı olduğunu belirten Dünya Bankası, bilhassa orta gelirli ülkelerde fakir artışının genel artışın yüzde 82’sine denk geleceğine de dikkati çekti.
Dünya Bankası, dünyada günlük 1,9 doların altında kazananların oranını neredeyse her 10 bireyden biri olarak açıklarken dünyanın yaklaşık yarısı, günde 5,5 dolar ve altında kazanıyor.
YOKSULLUK 1990’DAN BERİ BİRİNCİ SEFER ARTIŞ GÖSTERDİ
BM ise salgının da tesiriyle fakir sayısının 2021 yılında 143 ila 163 milyon içinde artacağını iddia ediyor.
Salgın öncesi devirle kıyaslandığında yaşanacak fakir artışının yaklaşık yarısının Güney Asya, yaklaşık üçte birinin ise Sahra Altı Afrika’da görüleceğine vurgu yapan BM, Orta Doğu ile Kuzey Afrika’da 2015 yılıyla 2018 yılı içinde fakir sayısının iki katına çıktığının altını çizdi.
Bunun sebepleri içinde Suriye ve Yemen’deki iç karışıklığı gösteren BM, salgının tüm dünyada refah paylaşımını olumsuz etkilediğine dikkati çekti.
BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Maksatlarına en büyük ziyanı Covid-19’un verdiği, BM’nin “Covid-19’un global yoksulluk üstündeki tesirine ait tahminler” raporunda da yer aldı.
Bu rapora nazaran 2030’da büsbütün bitirilmesi hedeflenen yoksulluk, 1990’dan bu yana birinci kere 2020’de artış gösterdi, kimi bölgelerde 1990’lardaki düzeylerde seyretti.
Dünya Bankası, Milletlerarası Para Fonu (IMF) ve Birleşmiş Milletler (BM) bilgilerinden derlenen bilgilere nazaran, günde 5,50 doların altında kazananlar fakir kabul edilirken 1,90 doların altında karı olanlar çok fakir olarak bedellendiriliyor.
Dünyanın her bölgesinde yaşayan fakirlerin yarısı çocuklardan oluşurken birfazlaca bölge ve yaş kümesinde ise fakirlerin çoğunluğunu bayanlar oluşturuyor.
Dünyadaki 15 yaş ve üzeri fakirlerin yüzde 70’i ya hiç eğitim almamış ya da sıradan seviyede eğitim almış şahıslardan meydana geliyor.
YENİ FAKİRLERİN ÇOĞUNLUĞUNU KENTLERDE YAŞAYANLAR OLUŞTURUYOR
Dünyadaki fakirlerin yüzde 40’ı, kırılgan iktisada sahip ülkeler ile iç karışıklıkların, şiddetin ve çatışmaların olduğu yerlerde yaşarken bu sayının gelecek 10 yılda yüzde 67’ye çıkacağı kestirim ediliyor.
Son iki yılda fakir sayısının artmasının ana niçinini global yeni tip corona virüs (Covid-19) salgını oluşturuyor. “Yeni yoksul” teriminin ortaya çıkmasına sebep olan salgın, 1990’den bu yana düşüşte olan fakir sayısını artırırken yeni fakirlerin büyük çoğunluğu kentlerde yaşıyor.
Tarımla uğraşanlardan fazla üretim ve hizmet bölümünde çalışanların oluşturduğu yeni fakirler sıklıkla salgın kısıtlamaları niçiniyle kapanan ve kısıtlanan işlerde çalışanlardan çıkıyor.
Salgın olmasaydı fakirler dünya nüfusunun yüzde 7,9’unu oluşturacaktı
Dünya Bankasına nazaran günlük 1,90 dolar ve altında yarar elde edenlerin sayısı, 2020 yılında dünya nüfusunun yüzde 9,1 ila 9,4’ünü oluşturdu.
Bu sayının bu noktaya ulaşmasının gerisindeki en büyük sebep olarak salgını gösteren Dünya Bankası, salgın olmasaydı 2020 yılında dünya nüfusunun yüzde 7,9’unun fakir olacağını deklare etti.
Salgının tesiriyle yaklaşık yüzde 1,4 artan yoksulluğun aslına bakarsanız fakir olan ülkeler ile birtakım orta gelirli ülkelerdeki yoksullukla alakalı olduğunu belirten Dünya Bankası, bilhassa orta gelirli ülkelerde fakir artışının genel artışın yüzde 82’sine denk geleceğine de dikkati çekti.
Dünya Bankası, dünyada günlük 1,9 doların altında kazananların oranını neredeyse her 10 bireyden biri olarak açıklarken dünyanın yaklaşık yarısı, günde 5,5 dolar ve altında kazanıyor.
YOKSULLUK 1990’DAN BERİ BİRİNCİ SEFER ARTIŞ GÖSTERDİ
BM ise salgının da tesiriyle fakir sayısının 2021 yılında 143 ila 163 milyon içinde artacağını iddia ediyor.
Salgın öncesi devirle kıyaslandığında yaşanacak fakir artışının yaklaşık yarısının Güney Asya, yaklaşık üçte birinin ise Sahra Altı Afrika’da görüleceğine vurgu yapan BM, Orta Doğu ile Kuzey Afrika’da 2015 yılıyla 2018 yılı içinde fakir sayısının iki katına çıktığının altını çizdi.
Bunun sebepleri içinde Suriye ve Yemen’deki iç karışıklığı gösteren BM, salgının tüm dünyada refah paylaşımını olumsuz etkilediğine dikkati çekti.
BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Maksatlarına en büyük ziyanı Covid-19’un verdiği, BM’nin “Covid-19’un global yoksulluk üstündeki tesirine ait tahminler” raporunda da yer aldı.
Bu rapora nazaran 2030’da büsbütün bitirilmesi hedeflenen yoksulluk, 1990’dan bu yana birinci kere 2020’de artış gösterdi, kimi bölgelerde 1990’lardaki düzeylerde seyretti.