A
admin
Guest
COVID-19, Üzerinden 6 Ay da Geçse İyileşenleri Rahat Bırakmıyor!
COVID-19’un uzun vadeli tesirleri ile ilgili şimdiye kadar yapılmış en büyük çalışmalardan biri, virüs testi müspet çıkan şahısların üçte birinden çoksının, üç ila altı ay boyunca en az bir semptomu olduğunu ortaya koyuyor. Semptomlar, önemli Grip nöbetlerinden bile uygunlaşan insanlara göre yüzde 50 daha yaygın.
Neredeyse pandemi başladığından beri hayatta kalan, fakat beklenmedik bir biçimde kalıcı tesirlere maruz kalan beşerlerle ilgili anekdot raporları ortaya çıktı. Bu açıklamalar, sırf hastaneye kaldırılması gereken bireylerden değil, ömürleri hiç bir vakit tehlikede görünmeyen ve birtakım durumlarda o kadar da hasta olmayan insanlardan geldi.
vakit içinde bilimsel çalışmalara ilerledik, lakin bunların birden fazla ya küçük ya da kendi kendini seçen örneklerdi. Artık PLOS Medicine’deki bir makale fazlaca daha titiz bir araştırma sunuyor. Ne yazık ki bu araştırmanın kararı, rahatsız edici.
Oxford Üniversitesi’nden Dr. Max Taquet ve ortak muharrirler, 273.618 Amerikan COVID-19 mağdurunun anonimleştirilmiş elektronik sıhhat kayıtlarına baktılar. Bunların yüzde 57’si enfeksiydaha sonrasındaki altı ay ortasında Uzun COVID ile alakalı bir yahut daha fazla semptom bildirdi. COVID’li bireylerin yarısından fazlasının anında iyileşmemesi şaşırtan değil, lakin muharrirler olumlu testten daha sonraki üç ila altı aylık devir için sadece sıhhat kayıtlarına odaklandıklarında, yüzde 36,6’sının en az bir semptom bildirdiğini buldular.
Muharrirlerin araştırdığı tüm semptomların SARS CoV-2 enfeksiyonundan öbür niçinleri olabilir. Sahiden de en yaygın olan Anksiyete yahut Depresyon (yüzde 15), virüse şahsi olarak yakalanmak yerine dünyanın durumunu kolay kolay yansıtabilir.
birebir vakitte, öteki olağandışı yaygın semptomlar içinde olağandışı teneffüs (yüzde 8) ve göğüs/boğaz ağrısı (yüzde 6) bulunuyor. Genel olarak semptomlar, hastalığa hiç yakalanmayanlara göre yüzde 44-104 daha yüksek.
Birinci bakışta, çalışmada bildirilen yorgunluk (yüzde 6) ve baş ağrısı (yüzde 5) oranları düşük görünüyor, lakin bunların sıhhat kayıtlarına girecek kadar şiddetli hadiseler olduklarını unutmamak lazım.
Dr. Taquet yaptığı açıklamada, “Sonuçlar, her yaştan insanın değerli bir kısmının COVID-19 enfeksiyonundan daha sonraki altı ay ortasında bir dizi semptom ve zorluktan etkilenebileceğini doğrulamaktadır” dedi ve ekledi: “Bu datalar, öz bildirim anketlerinden elde edilen bulguları tamamlıyor ve klinisyenlerin bu semptomları olan hastalara teşhis koyduğunu gösteriyor. Mevcut ve gelecekteki klinik gereksinimle başa çıkmak için uygun biçimde yapılandırılmış hizmetlere muhtaçlığımız var.“
Kestirim edilebileceği üzere, daha şiddetli hastalığa maruz kalan şahısların kalıcı semptomlar yaşama mümkünlüğü daha yüksekti, fakat Taquet ve ortak müelliflerin bulduğu fark, beklendiği kadar keskin değil. Nispeten etkilenmeden hastalığı geçiren beşerler bile aylar daha sonra hastanede yatanlardan daha hasta olabilir.
Kaçınılmaz olarak yaş, değerli bir risk faktörü olarak öne çıkıyor. Ayrıyeten bayanlara Uzun COVID semptomları teşhisi konma mümkünlüğü erkeklerden biraz daha fazlaydı, lakin makale bununla birlikte cinsiyet ve yaşa bakılırsa semptom sıklığında farklılıklar buluyor. Bilhassa yaşlı erkekler daha sık nefes alma kuvvetliğü ve “beyin sisi” rapor ederken, genç bayanların baş ağrısı ve korku yaşama mümkünlüğü daha yüksek gözüküyor.
Tahminen de en rahatsız edici bulgu, Uzun COVID hastalarının yüzde 40’ının, güzelleşme devrinde bildirmedikleri semptomları üç aylık periyodun akabinde yaşaması oldu.
Kıdemli muharrir Profesör Paul Harrison, “her insanın COVID-19’dan niye süratli ve tam olarak iyileşmediğini anlamak için farklı çeşitten araştırmalara ivedilikle gereksinim var” dedi.
COVID-19’un uzun vadeli tesirleri ile ilgili şimdiye kadar yapılmış en büyük çalışmalardan biri, virüs testi müspet çıkan şahısların üçte birinden çoksının, üç ila altı ay boyunca en az bir semptomu olduğunu ortaya koyuyor. Semptomlar, önemli Grip nöbetlerinden bile uygunlaşan insanlara göre yüzde 50 daha yaygın.
Neredeyse pandemi başladığından beri hayatta kalan, fakat beklenmedik bir biçimde kalıcı tesirlere maruz kalan beşerlerle ilgili anekdot raporları ortaya çıktı. Bu açıklamalar, sırf hastaneye kaldırılması gereken bireylerden değil, ömürleri hiç bir vakit tehlikede görünmeyen ve birtakım durumlarda o kadar da hasta olmayan insanlardan geldi.
vakit içinde bilimsel çalışmalara ilerledik, lakin bunların birden fazla ya küçük ya da kendi kendini seçen örneklerdi. Artık PLOS Medicine’deki bir makale fazlaca daha titiz bir araştırma sunuyor. Ne yazık ki bu araştırmanın kararı, rahatsız edici.
Oxford Üniversitesi’nden Dr. Max Taquet ve ortak muharrirler, 273.618 Amerikan COVID-19 mağdurunun anonimleştirilmiş elektronik sıhhat kayıtlarına baktılar. Bunların yüzde 57’si enfeksiydaha sonrasındaki altı ay ortasında Uzun COVID ile alakalı bir yahut daha fazla semptom bildirdi. COVID’li bireylerin yarısından fazlasının anında iyileşmemesi şaşırtan değil, lakin muharrirler olumlu testten daha sonraki üç ila altı aylık devir için sadece sıhhat kayıtlarına odaklandıklarında, yüzde 36,6’sının en az bir semptom bildirdiğini buldular.
Muharrirlerin araştırdığı tüm semptomların SARS CoV-2 enfeksiyonundan öbür niçinleri olabilir. Sahiden de en yaygın olan Anksiyete yahut Depresyon (yüzde 15), virüse şahsi olarak yakalanmak yerine dünyanın durumunu kolay kolay yansıtabilir.
birebir vakitte, öteki olağandışı yaygın semptomlar içinde olağandışı teneffüs (yüzde 8) ve göğüs/boğaz ağrısı (yüzde 6) bulunuyor. Genel olarak semptomlar, hastalığa hiç yakalanmayanlara göre yüzde 44-104 daha yüksek.
Birinci bakışta, çalışmada bildirilen yorgunluk (yüzde 6) ve baş ağrısı (yüzde 5) oranları düşük görünüyor, lakin bunların sıhhat kayıtlarına girecek kadar şiddetli hadiseler olduklarını unutmamak lazım.
Dr. Taquet yaptığı açıklamada, “Sonuçlar, her yaştan insanın değerli bir kısmının COVID-19 enfeksiyonundan daha sonraki altı ay ortasında bir dizi semptom ve zorluktan etkilenebileceğini doğrulamaktadır” dedi ve ekledi: “Bu datalar, öz bildirim anketlerinden elde edilen bulguları tamamlıyor ve klinisyenlerin bu semptomları olan hastalara teşhis koyduğunu gösteriyor. Mevcut ve gelecekteki klinik gereksinimle başa çıkmak için uygun biçimde yapılandırılmış hizmetlere muhtaçlığımız var.“
Kestirim edilebileceği üzere, daha şiddetli hastalığa maruz kalan şahısların kalıcı semptomlar yaşama mümkünlüğü daha yüksekti, fakat Taquet ve ortak müelliflerin bulduğu fark, beklendiği kadar keskin değil. Nispeten etkilenmeden hastalığı geçiren beşerler bile aylar daha sonra hastanede yatanlardan daha hasta olabilir.
Kaçınılmaz olarak yaş, değerli bir risk faktörü olarak öne çıkıyor. Ayrıyeten bayanlara Uzun COVID semptomları teşhisi konma mümkünlüğü erkeklerden biraz daha fazlaydı, lakin makale bununla birlikte cinsiyet ve yaşa bakılırsa semptom sıklığında farklılıklar buluyor. Bilhassa yaşlı erkekler daha sık nefes alma kuvvetliğü ve “beyin sisi” rapor ederken, genç bayanların baş ağrısı ve korku yaşama mümkünlüğü daha yüksek gözüküyor.
Tahminen de en rahatsız edici bulgu, Uzun COVID hastalarının yüzde 40’ının, güzelleşme devrinde bildirmedikleri semptomları üç aylık periyodun akabinde yaşaması oldu.
Kıdemli muharrir Profesör Paul Harrison, “her insanın COVID-19’dan niye süratli ve tam olarak iyileşmediğini anlamak için farklı çeşitten araştırmalara ivedilikle gereksinim var” dedi.