Samuag
New member
Türkiye, Covid-19’a karşı aşı programını hızlandırırken, dünya genelinde tesirini arttıran ‘Delta’ varyantı, aşılama takviminde yenilemeye niye oldu. Delta varyantı virüsün tesirini en aza indirmek için ikinci doz aşıların bekletilmeden yapılmasına karar verildi.
Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan’ın haberine bakılırsa, aşıyla müdafaa sağlanan Delta varyantında, hadiselerin önüne geçmek için bir süre daha sonra, “milletin aşının ayağına gelmesi yerine, aşının milletin ayağına gitmesi” sistemine geçilmesi planlanıyor. Yaz boyunca insanların ilgisinin azalması, sayfiye ve yaylaların tercih edilmesi, tarla ve seralardaki iş yükünün artması niçiniyle bu bölgelerde seyyar aşı takımları oluşturulacak. Tarım personelleri, tarlada aşılanacak.
AGRESİF AŞILAMADA 3 BAŞKA SEÇENEK
Yapılan toplantılarda, önümüzdeki haftadan itibaren Sputnik V de dahil olmak üzere, aşı için 3 başka seçenek olacağı söz edildi. Toplumda en az yüzde 75 aşılama ve bu oranda bir bağışıklık maksadına ulaşmak için sonbahar gelmeden “agresif aşılama” yapılmasının planlandığı, güz aylarına yüksek müdafaa ile girmenin amaçlandığı lisana getirildi.
Aşıların müdafaa oranları da hesaba katıldığında, bağışıklığın yüzde 50 civarında kalmasının risk olacağı belirtiliyor.
SÜRATLİ İKİNCİ DOZ
Planlamaya nazaran aşı akışı motamot devam ederse, ikinci doz aşıların beklemeden dört hafta daha sonra yapılmasına karar verildiği belirtiliyor.
Daha evvel altı yahut sekiz hafta ortayla yapılabileceği lisana getirilen aşıların ikinci dozunun, müdafaa oranını süratle yükseltmek ve hem kışa tıpkı vakitte Delta varyantına hazırlık olması niçiniyle planlandığı söz ediliyor. Yapılan çalışmalarda Delta’nın birinci doz aşıların yüzde 70-80 olan koruyuculuğunu, yüzde 30’a kadar düşürdüğü vurgulanıyor.
SONBAHARDAN EVVEL
Türkiye’deki sorunun aşı zıtlığı değil aşı ilgisizliği olduğu, bu ilgisizliğin daha fazlaca 20-35 yaş kümesi içinde bulunduğu belirtiliyor. Aşıyı destekleyenlerin oranı yüzde 70 civarında. Geri kalan yüzde 25-30’da ise duyarsızlık ve baş karışıklığı yaşandığı söz ediliyor. Aşı kampanyaları ile bu kitlenin bilinçlendirilmesi, bilhassa de sonbahardan evvel bu sürecin tamamlanması gerektiği belirtiliyor.
MÜZMİNLEŞME TEHLİKESİ
Uzmanlar en büyük sorunun virüsün ‘müzminleşmesi’ olduğu belirterek, “Bağışıklık oranını yüzde 60, hatta yüzde 70’e çıkarsanız da toplumun yüzde 30’u, yani 25 milyon kişi aşılanmamış olacak. Bu da hastalığın devasa yükseklikte dozda olmasa da daima var olması manasına gelir. Yani bir kişi üç şahsa bulaştırmaz da bir şahsa bulaştırır. Bu da hadiselerin daima devam etmesi, az sayıda da olsa ölümlerin sürmesi manasına gelir. Güze bu biçimde girmemek gerekir” dediler.
Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan’ın haberine bakılırsa, aşıyla müdafaa sağlanan Delta varyantında, hadiselerin önüne geçmek için bir süre daha sonra, “milletin aşının ayağına gelmesi yerine, aşının milletin ayağına gitmesi” sistemine geçilmesi planlanıyor. Yaz boyunca insanların ilgisinin azalması, sayfiye ve yaylaların tercih edilmesi, tarla ve seralardaki iş yükünün artması niçiniyle bu bölgelerde seyyar aşı takımları oluşturulacak. Tarım personelleri, tarlada aşılanacak.
AGRESİF AŞILAMADA 3 BAŞKA SEÇENEK
Yapılan toplantılarda, önümüzdeki haftadan itibaren Sputnik V de dahil olmak üzere, aşı için 3 başka seçenek olacağı söz edildi. Toplumda en az yüzde 75 aşılama ve bu oranda bir bağışıklık maksadına ulaşmak için sonbahar gelmeden “agresif aşılama” yapılmasının planlandığı, güz aylarına yüksek müdafaa ile girmenin amaçlandığı lisana getirildi.
Aşıların müdafaa oranları da hesaba katıldığında, bağışıklığın yüzde 50 civarında kalmasının risk olacağı belirtiliyor.
SÜRATLİ İKİNCİ DOZ
Planlamaya nazaran aşı akışı motamot devam ederse, ikinci doz aşıların beklemeden dört hafta daha sonra yapılmasına karar verildiği belirtiliyor.
Daha evvel altı yahut sekiz hafta ortayla yapılabileceği lisana getirilen aşıların ikinci dozunun, müdafaa oranını süratle yükseltmek ve hem kışa tıpkı vakitte Delta varyantına hazırlık olması niçiniyle planlandığı söz ediliyor. Yapılan çalışmalarda Delta’nın birinci doz aşıların yüzde 70-80 olan koruyuculuğunu, yüzde 30’a kadar düşürdüğü vurgulanıyor.
SONBAHARDAN EVVEL
Türkiye’deki sorunun aşı zıtlığı değil aşı ilgisizliği olduğu, bu ilgisizliğin daha fazlaca 20-35 yaş kümesi içinde bulunduğu belirtiliyor. Aşıyı destekleyenlerin oranı yüzde 70 civarında. Geri kalan yüzde 25-30’da ise duyarsızlık ve baş karışıklığı yaşandığı söz ediliyor. Aşı kampanyaları ile bu kitlenin bilinçlendirilmesi, bilhassa de sonbahardan evvel bu sürecin tamamlanması gerektiği belirtiliyor.
MÜZMİNLEŞME TEHLİKESİ
Uzmanlar en büyük sorunun virüsün ‘müzminleşmesi’ olduğu belirterek, “Bağışıklık oranını yüzde 60, hatta yüzde 70’e çıkarsanız da toplumun yüzde 30’u, yani 25 milyon kişi aşılanmamış olacak. Bu da hastalığın devasa yükseklikte dozda olmasa da daima var olması manasına gelir. Yani bir kişi üç şahsa bulaştırmaz da bir şahsa bulaştırır. Bu da hadiselerin daima devam etmesi, az sayıda da olsa ölümlerin sürmesi manasına gelir. Güze bu biçimde girmemek gerekir” dediler.