Professional
New member
TÜRKİYE’de 3 binin üzerinde coğrafik işaret (Cİ) alabilecek yöresel eser olduğunu vurgulayan Antalya Ticaret Borsası Lideri Ali Çandır, “Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan 845 eserimiz için coğrafik işaret tescili alınırken, başvurusu yapılan 720’nin üzerinde yöresel eserimiz ise tescil için sırada bekliyor. Tescillenen mamüllerin üçte ikisi besin ve tarım eserleri. Yöresel kıymetlerimizin 7’si Avrupa Birliği Komisyonu’nca tescil edildi. Gaziantep Baklavası, Malatya Kayısısı, Aydın Kestanesi, Aydın İnciri, Taşköprü Sarımsağı, Milas Zeytinyağı, Bayramiç Beyazı AB’de tescillenmiş eserlerimiz. Başvurusu yapılmış 18 yöresel eserimiz de AB tescili için bekliyor. Eserlerimizin Avrupa Birliği’nde tescilli olması demek, daha hayli ticaret, daha hayli ihracat, daha epey döviz demek” diye konuştu.
200 MİLYAR DOLAR
Coğrafik işaretin, mahallî esere müdafaa sağlayan kıymetli bir zırh olarak gördüklerine dikkat çeken Çandır, “Yerel üreticinin kendi markasını yaratma, bundan da ticari çıkar elde etme imkanı sağlayan değerli bir enstrüman. Ticarette haksız rekabeti önlerken, tüketicinin de ‘gerçek ürüne’ ulaşma noktasında hakkını, hukukunu koruyor. ötürüsıyla tüketici coğrafik işaretli eser alırken daha fazla para vermeyi göze alıyor. Toscano yağı öteki yağlara göre yüzde 20 daha fazla fiyattan, Fransız Comte peynirin üretiminde kullanılan süt öbür sütlere nazaran yüzde 10 daha yüksek bir fiyattan alıcı buluyor. Coğrafik işaret üreticinin gelirini arttırırken, ülke iktisadına de değerli katkı sağlıyor. Dünyada 10 bini aşkın coğrafik işaretli eser bulunurken, coğrafik işaret pazarının büyüklüğünün 200 milyar olduğu varsayım ediliyor. Yalnızca Avrupa Birliği’nde coğrafik işaret pazarı hacminin 77 milyar Avro’ları aştığı belirtiliyor. Ülkemiz ise yöresel eser potansiyeli ile 20 milyar ’luk kar sağlayabilir. Kâfi ki bu gücünü değerlendirsin. İtalya, parmesan peynirinden 1.5 milyar Euro gelir sağlarken, 200’ün üzerinde mahallî çeşidi bulunan peynir ülkesi Türkiye’nin 20 milyar Euro’luk yararı hayal olmasa gerek.
YÖREX GÜCÜMÜZÜ GÖSTERDİ
Antalya Ticaret Borsası olarak Anadolu’da yok olmaya yüz tutmuş yöresel mamüllerin üretimi, tanıtımı ve memleketler arası pazarlara açılması üzere hedeflerle 11 yıl evvel toplumsal sorumluluk çalışması olarak Yöresel Eserler Projesi’ni başlattıklarını belirten Çandır, “Bu projenin de bir etabı olan TOBB’un da takviyesiyle Yöresel Eserler Fuarı’nı (YÖREX) 2010 yılından beri düzenliyoruz. YÖREX, coğrafik işarette farkındalığı arttıran kıymetli bir çalışma oldu. Geçen yıl Koronavirüs salgını niçiniyle düzenleyemediğimiz Yöresel Eserler Fuarı’nı bu yıl 20-24 Ekim 2021 tarihlerinde salgın kurallarını da gözeterek yapacağız” diye konuştu.
200 MİLYAR DOLAR
Coğrafik işaretin, mahallî esere müdafaa sağlayan kıymetli bir zırh olarak gördüklerine dikkat çeken Çandır, “Yerel üreticinin kendi markasını yaratma, bundan da ticari çıkar elde etme imkanı sağlayan değerli bir enstrüman. Ticarette haksız rekabeti önlerken, tüketicinin de ‘gerçek ürüne’ ulaşma noktasında hakkını, hukukunu koruyor. ötürüsıyla tüketici coğrafik işaretli eser alırken daha fazla para vermeyi göze alıyor. Toscano yağı öteki yağlara göre yüzde 20 daha fazla fiyattan, Fransız Comte peynirin üretiminde kullanılan süt öbür sütlere nazaran yüzde 10 daha yüksek bir fiyattan alıcı buluyor. Coğrafik işaret üreticinin gelirini arttırırken, ülke iktisadına de değerli katkı sağlıyor. Dünyada 10 bini aşkın coğrafik işaretli eser bulunurken, coğrafik işaret pazarının büyüklüğünün 200 milyar olduğu varsayım ediliyor. Yalnızca Avrupa Birliği’nde coğrafik işaret pazarı hacminin 77 milyar Avro’ları aştığı belirtiliyor. Ülkemiz ise yöresel eser potansiyeli ile 20 milyar ’luk kar sağlayabilir. Kâfi ki bu gücünü değerlendirsin. İtalya, parmesan peynirinden 1.5 milyar Euro gelir sağlarken, 200’ün üzerinde mahallî çeşidi bulunan peynir ülkesi Türkiye’nin 20 milyar Euro’luk yararı hayal olmasa gerek.
YÖREX GÜCÜMÜZÜ GÖSTERDİ
Antalya Ticaret Borsası olarak Anadolu’da yok olmaya yüz tutmuş yöresel mamüllerin üretimi, tanıtımı ve memleketler arası pazarlara açılması üzere hedeflerle 11 yıl evvel toplumsal sorumluluk çalışması olarak Yöresel Eserler Projesi’ni başlattıklarını belirten Çandır, “Bu projenin de bir etabı olan TOBB’un da takviyesiyle Yöresel Eserler Fuarı’nı (YÖREX) 2010 yılından beri düzenliyoruz. YÖREX, coğrafik işarette farkındalığı arttıran kıymetli bir çalışma oldu. Geçen yıl Koronavirüs salgını niçiniyle düzenleyemediğimiz Yöresel Eserler Fuarı’nı bu yıl 20-24 Ekim 2021 tarihlerinde salgın kurallarını da gözeterek yapacağız” diye konuştu.