Samuag
New member
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu liderliğinde Ezgi Şahin Yücel, Valeria Ibello ve Mustafa Yücel tarafınca yapılan “İklim Değişikliği, Ekosistem Servisleri ve Bölgesel İdare Stratejileri” başlıklı araştırmaya göre, global ısınma niçiniyle son 20 yılda Akdeniz’de deniz düzeyi 6 santimetre yükseldi.
Araştırmayı kıymetlendiren Salihoğlu, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) yeni raporunun iklim krizi konusunda öne sürülen ayrıntıların doğruluğunu daha da sağlamlaştırdığıni belirtti.
DENİZ YÜZEYİNDE YAKLAŞIK 2 DERECELİK SICAKLIK ARTIŞI VAR
Salihoğlu, Akdeniz’in iklim değişikliğinden en çok etkilenecek hassas bölgeler içinde yer aldığına işaret ederek, global ısınma niçiniyle deniz yüzeyi sıcaklığında yer yer 2 dereceye yakın artış olduğunu kaydetti.
Türkiye denizlerinde deniz yüzeyi sıcaklığının daha fazla olduğunu anlatan Salihoğlu, “Küresel ısınma niçiniyle Akdeniz’de deniz yüzeyi sıcaklığı 1,4 derece arttı ve son 20 yılda su düzeyi 6 santimetre yükseldi. Şayet tedbir alınmazsa önümüzdeki 10 senelerda ek bir 6 santimetre üzerine deniz düzeyinin yükselmesini bekliyoruz” dedi.
“AKDENİZ’DE KİRLİLİK YOĞUN”
Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz’in her geçen gün ısınmaya devam ettiğine dikkati çekerek, şöyleki devam etti:
“Akdeniz sistemi üzerinde kirlilik ağır. Su kalitesi bilhassa Doğu Akdeniz’de düşük. Sıcaklık baskısı, av baskısı üzere niçinler üst üste bindiğinde birtakım ezalar ortaya çıkıyor. Bu sorunları ortadan kaldırmak için tedbirler almamız, çeşitli idare siyasetleri geliştirmemiz gerekiyor.”
birebir vakitte Salihoğlu, Akdeniz’de biyoçeşitlilik üzerinde de bir baskı olduğunu söyleyerek, “Özellikle istilacı tipler, sıcaklık ve kirlilik öne çıkıyor. Biyoçeşitlilik ve ekosistem üstündeki dayanıklılığın azaltılmasıyla ilgili bütünlükçü tedbirler geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“ARTAN YANGINLARIN DA DENİZ EKOSİSTEMİNE ÖNEMLİ BİR TESİRİ VAR”
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle kuraklaştığının altını çizen Salihoğlu, gelecek senelerda yalnızca Karadeniz’de yağışların artacağını belirtti.
Prof. Dr. Barış Salihoğlu, global iklim değişikliği niçiniyle karadan denize girecek tatlı su ölçüsünün da azalacağını lisana getirerek, “Yağışların azalmasıyla nem azalacak, yangınlar artacak. Artan yangınların da deniz ekosistemine önemli bir tesiri var. Ek bir baskı deniz ekosistemine, Akdeniz’e binmeye başlayacak. Bu bölgelerin, bilhassa hassas olan bölgelerin kademeli olarak muhafaza alanı ilan edilmesi hayli değerli. Kuraklık niçiniyle 2040’lı senelerda kimi iç göllerimiz büsbütün kuruyabilir” dedi.
İklim sorunun global bir sorun olduğu için etkisinin direkt denetim edilemediğine değinen Salihoğlu, şu teklifleri sundu:
“İklimi tek bir ülke olarak denetim edemediğimiz için diğer tedbirlere yönelmemiz gerekiyor. Örneğin avcılık baskısını azaltmalıyız. Ayrıyeten bütün denizlerimizde kirliliği azaltmamız gerekiyor. Tedbirler almalıyız ki denizdeki ekosistem, değişen iklime karşı daha sağlam hale gelsin. Bunun yanında muhafaza alanları hayli kıymetli. Biyoçeşitliliği artırırsanız, denizler iklim değişimine daha sağlam hale gelecektir.”
ABD’DE AŞIRICI KÜMELER ORTASINDA ÇATIŞMA
Araştırmayı kıymetlendiren Salihoğlu, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) yeni raporunun iklim krizi konusunda öne sürülen ayrıntıların doğruluğunu daha da sağlamlaştırdığıni belirtti.
DENİZ YÜZEYİNDE YAKLAŞIK 2 DERECELİK SICAKLIK ARTIŞI VAR
Salihoğlu, Akdeniz’in iklim değişikliğinden en çok etkilenecek hassas bölgeler içinde yer aldığına işaret ederek, global ısınma niçiniyle deniz yüzeyi sıcaklığında yer yer 2 dereceye yakın artış olduğunu kaydetti.
Türkiye denizlerinde deniz yüzeyi sıcaklığının daha fazla olduğunu anlatan Salihoğlu, “Küresel ısınma niçiniyle Akdeniz’de deniz yüzeyi sıcaklığı 1,4 derece arttı ve son 20 yılda su düzeyi 6 santimetre yükseldi. Şayet tedbir alınmazsa önümüzdeki 10 senelerda ek bir 6 santimetre üzerine deniz düzeyinin yükselmesini bekliyoruz” dedi.
“AKDENİZ’DE KİRLİLİK YOĞUN”
Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz’in her geçen gün ısınmaya devam ettiğine dikkati çekerek, şöyleki devam etti:
“Akdeniz sistemi üzerinde kirlilik ağır. Su kalitesi bilhassa Doğu Akdeniz’de düşük. Sıcaklık baskısı, av baskısı üzere niçinler üst üste bindiğinde birtakım ezalar ortaya çıkıyor. Bu sorunları ortadan kaldırmak için tedbirler almamız, çeşitli idare siyasetleri geliştirmemiz gerekiyor.”
birebir vakitte Salihoğlu, Akdeniz’de biyoçeşitlilik üzerinde de bir baskı olduğunu söyleyerek, “Özellikle istilacı tipler, sıcaklık ve kirlilik öne çıkıyor. Biyoçeşitlilik ve ekosistem üstündeki dayanıklılığın azaltılmasıyla ilgili bütünlükçü tedbirler geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“ARTAN YANGINLARIN DA DENİZ EKOSİSTEMİNE ÖNEMLİ BİR TESİRİ VAR”
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle kuraklaştığının altını çizen Salihoğlu, gelecek senelerda yalnızca Karadeniz’de yağışların artacağını belirtti.
Prof. Dr. Barış Salihoğlu, global iklim değişikliği niçiniyle karadan denize girecek tatlı su ölçüsünün da azalacağını lisana getirerek, “Yağışların azalmasıyla nem azalacak, yangınlar artacak. Artan yangınların da deniz ekosistemine önemli bir tesiri var. Ek bir baskı deniz ekosistemine, Akdeniz’e binmeye başlayacak. Bu bölgelerin, bilhassa hassas olan bölgelerin kademeli olarak muhafaza alanı ilan edilmesi hayli değerli. Kuraklık niçiniyle 2040’lı senelerda kimi iç göllerimiz büsbütün kuruyabilir” dedi.
İklim sorunun global bir sorun olduğu için etkisinin direkt denetim edilemediğine değinen Salihoğlu, şu teklifleri sundu:
“İklimi tek bir ülke olarak denetim edemediğimiz için diğer tedbirlere yönelmemiz gerekiyor. Örneğin avcılık baskısını azaltmalıyız. Ayrıyeten bütün denizlerimizde kirliliği azaltmamız gerekiyor. Tedbirler almalıyız ki denizdeki ekosistem, değişen iklime karşı daha sağlam hale gelsin. Bunun yanında muhafaza alanları hayli kıymetli. Biyoçeşitliliği artırırsanız, denizler iklim değişimine daha sağlam hale gelecektir.”
ABD’DE AŞIRICI KÜMELER ORTASINDA ÇATIŞMA